Yol dediğin, taşta değil kalpte başlar.
Bazen ayağımız yürür, bazen ruhumuz sürüklenir.
İnsan dışarıya adım attığını sanır ama her yol aslında içe doğru açılır.
Kaybolmak korkutur. Oysa kaybolmak, pusulasız kalmak değil; içimizde saklı yıldızı bulmaktır. Kaybolduğumuz yerde kendimize yaklaşırız.
Herkesin yolculuğu farklıdır. Kimimiz sevdayı sırtında taşır, kimimiz hırsı, kimimiz acıyı, kimimiz de sadece yaşamın yükünü. Ama bütün yollar, kıvrıla kıvrıla aynı sessizliğe çıkar: Kendimize.
Bir yolun bittiği yerde ne başlar?
Kimi için bir varış, kimi için bir kapanış. Oysa aslında yolun sonu diye bir şey yoktur; insan menzile vardığını sandığında yeni bir yol başlar. Her son, başka bir başlangıcın eşiğidir. Çünkü insan yaşarken hep yoldadır, ölene dek.
Bazen yol yalnız yürünmez. Karşımıza çıkan insanlar bir durak, bir işaret, bazen de bir ayna olur. Kimisi bize sevgiyi öğretir, kimisi ihaneti, kimisi sabrı. Kimisi hayatımızda kısa bir yolculuktur, kimisi uzun. Ama her biri bizden bir parça alır, bize bir parça bırakır. Yolda anlatılan hikâyeler bizim hikâyemize karışır. Yol biter, hikâyeler kalır; insan da o hikâyelerin toplamıdır.
Kalbimize yaklaşmak bize çok şey kazandırır. Orada sakladığımız korkularımızla, yaralarımızla, eksiklerimizle yüzleşiriz. Ama aynı zamanda içimizdeki şefkati, cesareti ve sevgiyi de keşfederiz. Kendimize yaklaştıkça;
- Bir kırgınlığın içinden affetmeyi öğreniriz.
- Bir kaybın sessizliğinde sabrı keşfederiz.
- Bir başarının gölgesinde alçakgönüllülüğü hatırlarız.
- Bir yalnızlığın içinde kendi sesimizi duyarız.
Kalbine yaklaşan insan, hayata yaklaşır. Hayata yaklaşan, artık dışarıdaki yolların karmaşasından korkmaz.
Ve işte o noktada özgürlük başlar. Ama özgürlük, boşlukta savrulmak değil; tecrübeyle yoğrulmuş bir duruşla anlam kazanır. Çünkü kalbine varan insan, yürüdüğü yolların izini taşır. Karşılaştığı insanlar, yaşadığı kırgınlıklar, öğrendiği dersler ona eşlik eder. Tecrübe, özgürlüğün omzuna koyduğu bir el gibidir; yön verir, güç katar, derinlik kazandırır.
Özgürlük, yolun sonunda değil; yolun kendisinde, her adımda, kalbimize yaklaştığımız ve tecrübelerimizle büyüdüğümüz ölçüde saklıdır.