“ONİKİŞUBAT OKUYOR” PROJESİYLE İLÇEMİZDE

4 BİN KİTAP KURDU ÖĞRENCİMİZİ YAZARLARIYLA BULUŞTURDUK

ÇOCUKLUĞUMDA OKUMAYI ÇOK SEVERDİM EN ÇOK DA KARİKATÖR DERGİLERİNE İLGİ DUYDUM

SORU: Muhammet Kılıçsallayan’ı bize anlatır mısınız? Okurlarımız daha yakından tanısın istiyoruz?

CEVAP: 1976 yılında Tekerek Köyü’nde doğdum. İlkokulu köyümüzdeki okulda; ortaokul ve liseyi Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi'nde tamamladım. Lisans eğitimimi Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda tamamladım. Aynı zamanda Niğde Polis Meslek Yüksek Okulu’nu bitirip meslek hayatıma Niğde Emniyet Müdürlüğü’nde başladım. 4 yıl emniyet hizmetleri sınıfında görevden sonra Milli Eğitim Bakanlığı kadrosuna geçerek Ağrı ve Kahramanmaraş'ta farklı okullarda öğretmen ve yönetici olarak görev yaptım. 5 yıl süreyle kurucu idareci olarak Katar'ın başkenti Doha’da görev yaptım. Bu süreçte birçok ülkede belgesel çekimleri ve farklı projelerde görev alma fırsatı buldum. Bazı dergi ve gazetelerde Genel Yayın yönetmenliği yanında STK yönetimlerinde çalışmalarımız oldu. Kültür sanat spor alanında yurt içi yurt dışı birçok projelerde de görevi ifa ettim. Halen Onikişubat Belediyesi’nde Kültür ve sosyal İşler Müdür olarak görev yapmaktayım.

İZLENİMLERİMİ MİZAHİ BİR BAKIŞ AÇISIYLA NOT ALMAYA BAŞLADIM

SORU: Ne tür eserler okursunuz? Yazma serüveniniz nasıl başladı?

CEVAP: Çocukluğumda okumayı çok severdim. Gençlik yıllarımda karikatür dergilerine inanılmaz bir ilgim vardı. Daha sonra mizah kitapları okumaya başladım. Elbette diğer kitapları da okuyordum ama yeni çıkan ve ulaşabildiğim tüm mizah kitaplarını okudum. İlkokul öğretmenimiz bize köyümüzün tarihi ile ilgili bir araştırma yapma ödevi verdi. Aslında bu bir başlangıçtı. İlk olarak bunu lisede romanlaştırdım. Ancak maddi imkânsızlıklardan dolayı okurla buluşturmak nasip olmadı. İlkokul dönemlerimde harf cetveliyle tek tek harfleri yazarak köy gazetesi hazırladım. Gazetelerde okuduğum mizah köşeleri ve karikatürleri keserek biriktirdim. Sonra yazma fikri oluştu. İzlenimlerimi mizahi bir bakış açısıyla not almaya başladım. Lise hayatımda okul dergileriyle başlayan sonrasında dergi ve gazetelerde yazarak devam eden bir süreç oldu. Edebiyat camiasından dostlarımın cesaretlendirmesiyle 287 sayfalık “Evvel Maraş İçinde” adlı kitabımı okurlarımızla buluşturdum.

KAHRAMANMARAŞ’TA HAYATIN KENDİSİNİ “EVVEL MARAŞ İÇİNDE” KİTABIMDA YAZDIM

SORU: Nüktedan bir kişiliğiniz var. Maraş kültürü üzerine araştırmalar yaptınız, anlatılarınız var. Hatta bunu kitaplaştırdınız. Bize “Evvel MARAŞ İçinde” isimli kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitap nasıl oluştu?

CEVAP: Mani kültürünün yaşatılması destanlar ağıtlar Maraş'ta gündelik hayatımızdaki deyimler, atasözleri, büyüklerimden duyduklarımla başlayan gündelik hayatları gözlemleyerek çocuk, genç ve yetişkin bakış açısıyla bir dönemi yansıtmaya çalıştım. Aslında hayatın içinde birçoğumuzun şahit olduğu diyaloglar var bunları bazen dillendiremiyoruz. Düğünlerimiz, bayramlarımız, asker yolculamalarımız, ev yapım işleri, ekim ve hasat işleri, köy hayatı, okul hayatı gibi birçok konuyu olay kahramanlarının Maraş Ağzı diyalogları, üçüncü bir kişinin anlatımıyla yazmaya çalıştık. Konulara baktığımızda kendimizden bir şeyler bulalım. Eski günleri gözümüzde canlandıralım istedim. Kitabımızın içeriğine özetle Kahramanmaraş’ta hayatın kendisi diyebiliriz.

MARAŞ AĞZI’NIN BİR EDEBİ METİNDE YA DA GÖRSEL BİR MEDYADA OLMASI, OKURLARIN YA DA İZLEYİCİNİN ARACISIZ OLARAK ORADA KENDİLERİNİ GÖRMESİDİR

SORU: Hayata mizah penceresinden bakmaktasınız. Yerel lehçemizi, Maraş ağzı konuşmayı öne çıkartarak program yapmakta ve kitap kaleme aldınız. Dikkat çeken bu çalışmanız edebi çevrelerce nasıl karşılandı? Yerel lehçemizi kitabınızda ve programlarda kullanmanızı siz nasıl yorumluyorsunuz?

CEVAP: Öteden beri hayatımın her anında olayların tebessüm ettiren taraflarını görmeye karşı bir istidadım olduğunu düşünüyorum. Aslında bu özellik sadece mizahla açıklanmamalı. Çünkü onların uğraşları, alın terleri, birbirleriyle ilişkileri, hayata bakış açıları benim penceremden bakıldığı zaman bu gerçeği de ortaya çıkardı. Büyük yükün altına girmiş insanların gülmeyi, hayatın seyrinde Anadolu irfanıyla yansıtmalarının kaybolmasını istemediğim için öyküledim. Aslında bu hassasiyetim Maraş ağzı için değil ülkemizin tüm ağızlarına olan ilgimden kaynaklanıyor. Malumunuz üzere Kahramanmaraş edebiyat, sanat ve yazına karşı rüştünü tamamlamış bir coğrafya olduğu için; bu tarzda birçok basılı eserimiz mevcut. İşte bu eserleri vücuda getiren müelliflerle de dirsek temasında bulundum. Çevremdeki edebiyatçı dostlarla sohbetlerimizde gözlemlediğim bu çalışmaların müsvedde olarak kalmaması gerektiğini ifade ederek beni cesaretlendirdiler. Bu yaşanmışlıkları bizden sonra gelecek nesillerin bilmesini istedim. Elbette ki eleştiri de aldık bu eleştiriler beni daha kapsamlı düşünmeye sevk etti. Maraş ağzının bir edebi metinde veya bir görsel medyada olması okuyanların izleyenlerin beni aracısız anlamaları, aslında muhataplarımın kendilerini görmeleri beni sevindiriyor.

TENİ ESMER, KALBİ AK KARDEŞLERİMİN FIKRA VE MİZAH İÇEREN ANILARINI KİTAPLAŞTIRDIM ÇOK YAKINDA YAYIMLANACAK

SORU: Yeni kitap çalışmalarınız ve yeni projeleriniz var mı?

CEVAP: Elbette var. Hep mizahtan bahsettik ya yine aynı minvalde çalışmalarım var. Bölgemizde renkli kişilikleriyle hayatımızın içinde olan teni esmer kalbi ak kardeşlerimin fıkraları, mizah içeren anılarından oluşan çok özel bir kitabımız neredeyse hazır İnşallah yakın bir zamanda okurlarla buluşturacağız.

SORU: Yurt dışında görev yaptınız. Zaman zaman oradan kültürel içerikli TV programları yaptınız. Oradaki kültürel hayatla, ülkemizi ve şehrimizi mukayese ettiğinizde neler söylersiniz?

CEVAP: 5 yıl süreyle Katar'ın başkenti Doha'da görev yaptım. Aslında orada bir kültür elçiliği vazifesi icra ettik diyebiliriz. Malumunuz coğrafyaların değişikliklerine göre insanların kültürleri de değişiklik göstermektedir. Ben Katar'da 8 bölüm olmak üzere, Amerika'dan uzak doğuya birçok ülkede televizyon programı çektim. Her ülkenin kendine özgü davranışlarını gözlemledim yakın coğrafyamızdaki ülkelerin kültürleri benzerlik gösterilse de uzak ülkelerin tamamen farklı olduklarını gördüm. Balkan ülkelerinde düğünlerde davul zurna, halay, yemek ve ikramlar Kahramanmaraş'tan çok da farklı değil. Bir Suriye'ye geldiğimizde diğer Arap ülkelerine benzemesi beklenirken daha çok bizim kültürle örtüştüğünü tecrübe ettim. Türkçe’de Arapça kökenli çok kelime olduğunu biliyoruz bunun dışında Kahramanmaraş ağzındaki kelimelerin bazılarının Arapça olduğunu bizzat yaşadım. Hanifi kelimesinin musluk, süllümün merdiven olduğunu, ellaham – Allahuağlem, şebbek'in korkuluk, kahke – simit, sini - tepsi ve buna benzer birçok kelimeleri birlikte kullanıyoruz.

RIZIK MÜCADELESİ VEREN İNSANLARIMIZIN HİKÂYELERİNİ ”SABIR YÜKÜ” İSİMİYLE EKRANLARA TAŞIDIK.

SORU: Şehrimizde bir TV kanalında Sabır Yükü isimli programın yapımcılığını ve sunuculuğunu yapmaktasınız. Yerel kültürümüzü, geleneklerimizi, el sanatlarımızı öne çıkaran çok da ilgi gören bu program hakkında neler söylersiniz? Programları çekerken önceliğiniz neler oluyor?

CEVAP: Daha önce gezi tanıtım programları yaptım. İki yıl önce daha çok emek alın teri ve rızık mücadelesi veren insanımızın hikâyelerini ekranlara taşıma fikri oluştu. Programımıza, özgün bir isim düşünürken; her rızık mücadelesinde sabır gerektiğini düşünerek sabır ve yüklenilen yükü bir araya getirip “Sabır Yükü” ismiyle ekranlara taşıdık. Programımızın 70. bölümünü çektik. Kahramanmaraş'ımızın hem üretimini, hem kültürünü, hem coğrafyasını ve insanlarını ekrana kendi tarzımızla taşıyarak bir arşiv oluşturmuş olduk. Önceliğimizde el emeği yapılan işler bulunuyor. Elbette farklı üretimleri de konu alıyoruz. Ama amacımız el emeği ile yapılan işlerin son ustaların yok olmadan gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktır.

ONİKİŞUBAT BELEDİYESİ OLARAK ŞEHRİMİZİN KÜLTÜREL DEĞERLERİNE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ

SORU: Siz aynı zamanda Onikişubat Belediyemizde Kültür Müdürü olarak görev yapmaktasınız. Biliyoruz ki belediyemiz kültürel konularda çok önemli hizmetlere imza attı. Belediyemizin yaptığı bu kültürel hizmetlerden biraz bahseder misiniz?

CEVAP: Onikişubat Belediyesi olarak şehrimizin kültürel değerlerine çok önem verdiğimizi belirtmek isterim. Başta çocuklarımız, gençlerimiz ve hanımlarımız olmak üzere, insan odaklı projeler geliştiriyoruz. Belediyemizin kurulduğu günden beri neşrettiği tüm eserler güzel bir arşivle hem basılı hem dijital olarak ölümsüzleştirdik. İlçemizde kitap okuma yarışması düzenleyen tüm okullarımıza destek oluyoruz. Gerek ilimizin gerekse il dışından kitap talebi olan kütüphanelerimizin tümünün taleplerini karşıladık ve kitap talep eden tüm kurum kuruluş ve vatandaşlarımıza taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. “Onikişubat Okuyor” projesi ile ilçemizde 4000 kitap kurdu öğrencimizi okudukları kitapların yazarları ile buluşturuyoruz. Okuma ve kitap hizmetinin yanında da; sanat, spor, eğitim, turizm alanında da her türlü desteklerimizi sağlıyoruz ve projeler geliştiriyoruz.

EDEBİYATIN BAŞKENTİNDE EDEBİYATIN TÜM ALANLARINDA ESERLER VERMEK LAZIM

SORU: Kahramanmaraşlı kültür insanı olarak şehrimizdeki edebi faaliyetleri nasıl buluyorsunuz. Yeterli bulmuyorsanız önerileriniz neler olabilir?

CEVAP: Elbette ki yapılan tüm çalışmalar şehrimize bir değer katmaktadır. Bir sanatkâr bu alanda bir faaliyette bulunuyorsa yine bir emek ve alın teri harcadığı için bizim için kıymetlidir. Kahramanmaraş Edebiyatını sadece şiir olarak düşünmediğim için Kahramanmaraşlının yaşadıklarını şiirin kalıplarında ifade etmek elbette değerli ama her okuyucunun anlayış ve kavrayışı farklı olduğundan edebiyatın başkentinde edebiyatın tüm alanlarında eserler vermesi lazım. Kahramanmaraş'ta geçmişten gelen Maraş Ekolü daha da geliştirilerek birçok edebiyat kültür sanat dergileriyle Türkiye'de söz sahibi olacak noktaya geldiğini düşünüyorum.

MESDER’İN ÇALIŞMALARINI ÇOK KIYMETLİ BULUYORUM

SORU: Onikişubat belediyemizin kültürel hizmet sunan derneklerimize destek olmaktadır. Bunlardan biri de başkanlığını üstlendiğim MESDER Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneğidir. Derneğimiz depremde binasını kaybeden kültürel dernek ve oluşumların etkinliklerine de ev sahipliği yapmaktadır. Bu yakınlaşmanın şehrimizdeki edebi ve kültürel faaliyet gösteren gruplar arasında güzel bir kaynaşma oluştuğunu düşünüyoruz. Bu vesileyle Onikişubat belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Biliyoruz ki sizler de faaliyetlerimizi yakinen takip ediyorsunuz. Mesder faaliyetleri hakkında neler söylersiniz?

CEVAP: Mesder’in çalışmalarını çok kıymetli buluyorum ve bunu da her fırsatta dillendiriyorum. İlimizde birçok dernek bulunuyor. Amacına uygun olarak faaliyet gösterdiği için Mesder yönetimine başarılar diliyorum. Biz Onikişubat Belediyesi olarak amacına uygun hizmet eden tüm STK ve sanat oluşumlarına elimizden geldiğince destek olmaya devam edeceğiz.

SORU: Bu söyleşimizi Mesder’in yaımladığı SALKIM SÖĞÜT aylık edebiyat dergisi için yapmaktayız. Salkım Söğüt okurlarına ve genç kalemlerimize son olarak ne gibi bir mesajınız olur?

CEVAP: Malumunuz Yedi Güzel Adamımız bir dergi oluşumuyla sanat hayatına başlayarak Türkiye'nin en önemli kalemleri olduklarını gösterdiler. Bu sebepten Salkım Söğüt dergimizin genç kalemleri yarın neden Yedi Güzel Adam gibi Türkiye'nin hissiyatına pencere açmasın. Okurlarımızdan bu gençlerimizin çalışmalarına destek olabilmeleri, Maraşlı ve Maraşlıyı anlayarak okumalarını istirham ediyorum.