Belediyelerin görevi altyapı ve sosyal aktivitelerle sınırlı değildir; asıl görevi insanlara hizmette memnuniyeti öne çıkarmaktır.

Bilindiği gibi, 6 Şubat’ta ilimizde “asrın felaketi” olarak adlandırılan deprem yaşandı. Birçok yaşam alanı ve işyeri yerle bir oldu. Resmî kaynaklara göre 12 bin insanımız bu depremler nedeniyle yaşamını yitirdi.

Üç yıla yakın bir süre geçmesine rağmen belediyelerin imarla ilgili ruhsat verme konusunda hâlâ gecikmeler yaşandığını biliyoruz. Bir inşaat ruhsatı almak için en az altı ay, hatta bazen bir yıl geçmesi gerekiyor. Bir imza atmak için yetkili teknik personelin risk almak istememesi de bu sorunun artmasına neden oluyor. Belgelerle ilgili işleri olan vatandaşların çektiği sıkıntılar az değil. Yerinde dönüşüm projelerinin onaylanması da aylar alabiliyor.

Örneğin, yerinde dönüşüm isteyen vatandaşların müteahhitlerle yaptığı anlaşmalardan aylar geçmesine rağmen hâlâ ruhsat alamadıklarına tanık oluyoruz. İnşaat malzemelerinin her geçen gün aynı fiyatla satılmadığı bilinen bir gerçek. Bazı müteahhitlerin, ruhsat sürecinin uzun sürmesi nedeniyle anlaşmalardan vazgeçtikleri de konuşuluyor.

Bu sorunlar ilçe belediyelerde sürerken, Onikişubat Belediye Başkanı **Hanifi Toptaş** bir yeniliğe imza attı. Deprem sonrası ilçenin yeniden inşa ve imar faaliyetlerini hızlandırmak, vatandaşların işlerini kolaylaştırmak amacıyla geliştirdikleri **D-İmar Yönetim Sistemi**’ni hayata geçirdi.

Hanifi Toptaş, “Kolay bir süreçten geçmiyoruz ama hem özel sektör hem de kamu sektöründeki arkadaşlarımızla omuz omuza vererek bu şehri ayağa kaldırmaya çalışıyoruz.” dedi.

Vatandaşların dijital platform üzerinden imar başvurusu yapabilmesi, süreçlerini şeffaf bir şekilde takip edebilmesi ve veri güvenliğinin sağlanması gibi özellikler memnuniyet verici.

Belediye başkanlarının işleri, diğer seçilmiş yöneticiler gibi kolay değildir. Bir milletvekili seçildikten sonra, genel seçim sürecine kadar fazla mücadele etmesine gerek yok. Ancak belediye başkanı öyle değildir; her an vatandaşla iç içe olmak, onların sorunlarını çözmek ve yaşam kalitesini yükseltmek zorundadır.

Bu açıdan bakıldığında, vatandaş da doğal olarak verdiği oya sahip çıkmak adına başkana sorumluluk yükler. “Benim işimi çözsün, hem de kısa sürede” der. Vatandaş belediyelerin yükümlülüklerini yerine getirmesini ister. Eğer bu görevler yerine getirilmezse, vatandaş başkana kırmızı kart gösterir. Yerel seçimlerde bunun örneklerini gördük. Vatandaşın memnuniyetini kazanamayan belediye başkanlarının yeniden seçilmesine izin verilmedi. Bunu 31 Mart yerel seçimlerinde de açıkça gördük.

Onikişubat Belediye Başkanı Hanifi Toptaş’ın D-İmar Yönetim Sistemi’ni hayata geçirmiş olması, önümüzdeki yerel seçimlerde mutlaka kendisine bir karşılık olarak dönecektir.

Dulkadiroğlu da bu ilin merkez ilçelerinden biridir. Bu ilçede de inşaat ruhsatı almak için uzun süre beklendiği söyleniyor. Başkan Mehmet Akpınar’ın da D-İmar Yönetim Sistemi’ni kendi ilçesinde hayata geçirmesi mümkündür, çünkü orada da benzer sıkıntılar bulunmaktadır.

Her şeyi yeniden keşfetmeye gerek yok. İşte Onikişubat Belediyesi örneği ortada. Önemli olan vatandaş memnuniyetidir:

**“Hizmet et, seçimlerde karşılığını al.”**

Kahramanmaraş, Anadolu’nun önde gelen şehirlerinden biridir. Şehrin mimarisi, sosyoekonomik yapısı, kültürel dokusu ve siyasi yönü bir bütün olarak ele alınmalıdır. Bir şehrin imar edilmesi kadar bu alanların da ihmal edilmemesi gerekir.