Bilindiği gibi Kahramanmaraş’ta iki tane yükseköğretim kurumu yani üniversitemiz var. Biri 1992 yılında kurulan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, diğeri ise 2018 yılında kurulan İstiklal Üniversitesi. Bu üniversitenin adı YÖK’ün belirleyeceği şekliyle “Kahramanmaraş İstiklal Bilim ve Teknoloji Üniversitesi” olacak.

Geçtiğimiz hafta İstiklal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Bakan’ın konuğuyduk. Bir saatin üzerinde söyleşimiz oldu. Rektör Bakan, üniversitenin bir hayli geliştiğini ve gelişmekte olduğunu rakamlarla anlattı. Kurulan meslek yüksekokulları ve fakültelerin, günün gelişmelerine ışık tutacak teknolojiye uygun kurumlar olduğunu söyledi.

Örneğin, SUSAŞ ve AIRBUS ile yapılan anlaşmayla ve oradan elde edilen maddi kaynakla Karacasu’da çelik konstrüksiyon üç tek katlı ve iki katlı olarak fakülte binaları inşa edildiğini ve kısa sürede öğretim yılına yetişeceğini dile getirdi.

Daha önce Kahramanmaraş iş insanlarının ağırlığıyla ilk rektör olarak Prof. Dr. Sami Özgür atanmıştı. Sami Özgür, üniversitenin gelişmesi için çok çaba gösterdi ama bu çaba hep sonuçsuz kalmıştı.

Rektör İsmail Bakan, “Öğrencilerin diploma aldığında hemen iş bulacak meslekleri seçtik. Üniversite, önümüzdeki süreçte öğrencilerin ilk başta tercih ettiği üniversiteler arasında yer alacaktır. Bizim amacımız diplomalı işsiz sayısını artırmak değil, her diploma vereceğimiz gencin işinin hazır olması için karşılığı olan meslek dallarını seçmektir” dedi.

Göreve geldiğinde 5 fakülte ve 2 meslek yüksekokulu varken, 2,5 yıllık görev süresi içerisinde fakülte sayısının 14’e ulaştığını belirtti.

Ülkemizde 208 adet üniversite bulunmaktadır. Bu üniversitelerin bir kısmı devlet üniversiteleri, bir kısmı da vakıf üniversiteleri olarak eğitim vermektedir. Ancak Avrupa’da olduğu gibi üretken üniversiteler değil, devletin sırtında birer yük olarak eğitim ve öğretimlerini sürdürdükleri bilinmektedir. Tecrübeli bir rektör olan İsmail Bakan, bu sıkıntıları bildiği için üretken üniversite olması adına elinden gelen gayreti sarf etmektedir.

Üniversiteler olmadan büyük ve güçlü ülke sevdamızı gerçekleştiremeyiz. Bu yüzden Cumhuriyet tarihi boyunca hangi lidere sorsanız, “En büyük projelerimizin başında üniversiteler geliyor” der.

Peki, üniversiteler bu misyonlarını yeterince yerine getirebildiler mi? Çok çaba gösterdiler, çok hırpalandılar, içlerine kapandılar ama hâlâ en büyük umudumuz yine üniversitelerimizdir.

Çünkü bilim, teknoloji, araştırma, inovasyon ve en önemlisi de üretim olmadan geleceği yakalamamız mümkün değil.

Eğitim, bilim, teknoloji, yapay zekâ ve en önemlisi de katma değeri yüksek sürdürülebilir üretim; sabır, kararlılık, liyakat ve topyekûn seferberlik gerektirir.

Peki biz buna, yani bilim ve üretim toplumu olmaya kararlı mıyız?

Önemli olan, konunun arkasında kararlı durmak ve üniversite–sanayi işbirliğini tam olarak gerçekleştirmektir.

Hepsi bu kadar!

Bugün Kahramanmaraş sanayisinde kendi kıt imkânlarıyla ürettikleri malları Avrupa pazarına gönderen firmalarımız da var.

Üniversitelerin üretimle bütünleşmesi, sanayiyle işbirliği yapması ve gençlere iş garantisi verecek alanlarda eğitim sunması, ülkemizin geleceğini şekillendirecek en önemli unsurlardan biridir.