14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28.Dönem Milletvekilliği seçimlerine iki aydan az bir süre kaldı. Bu seçim çok yaralıyız! Kalpler kaybedilen canların acısıyla yanarken diğer tarafta birçoğu evlerini, eşyalarını, geçim kaynaklarını, işyerlerini kaybettiler. Bir kısmı çadırlarda, konteyner kentlerde yaşama tutunmaya çalışıyor. Bir kısmı da çevre illere savruldular. Bu nedenle vatandaşın ihtiyacı olan somut ve çözüm odaklı yaklaşımdır. Kahramanmaraş’a yeniden hayat verecek, canlandıracak, projeler ortaya konulup gerçekleştirilmelidir. Bu kadim şehrin çok şeye ihtiyacı var. Bu konuda yazabileceğim bu kadar…

Çünkü, yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle başka konulara odaklanmak zor oluyor. Odaklanmayalım da… En çok depremi konuşalım-yazalım ki 6 Şubat sabahını unutmayalım/unutturmayalım.

Her ne kadar yaşadığımız felaketleri kısa sürede unutmaya meyilli bir toplum olsak da artık geçmiş depremlerden ders çıkararak bundan sonra neler yapılmalıdır? Demeli ve bunları uygulanır kılmalıyız.

Bundan sonra neler yapılabilir?

İmar affı uygulamasından ve rant peşinde koşmaktan vazgeçilebilir

Ülkemizde 2018 yılında revize edilen ve uzmanların ifadesiyle Amerika standartlarında olan deprem şartnamesine uyum ve uygulanması noktasında gerekli denetlemelerin yapılıp, uymayanlar için caydırıcı cezalar getirilebilir

İnşaatları denetleyenleri denetleyen- liyakata önem verilerek –bağımsız bir otorite oluşturulabilir

Hesap verilebilirlik sağlanabilir

Yapılan işlerde şeffaflık ilke edinilmeli.

Yetkin mühendislik sistemi oluşturulabilir

Müteahhitlik yapabilmek için ilkokul mezunu olmak ve 18 yaşını doldurmuş olmanın ötesinde şartlar getirilebilir

İlköğretimden başlayarak deprem eğitimi verilmeli ve tabi ki

Geçmişte yaşanan depremlerin unutulmaması için küçük/büyük herkese sık sık hatırlatılması.

İlk etapta bunlarla başlayabiliriz, iyileşmeye…

Yükselen kiralara acil müdahale şart!

Depremin üzerinden geçen süre 50 günü aştı. Henüz çoğunluk çadırlarda hayatını sürdürmeye çalışıyor. Çadır ilk başta çözüm gibi görülse de, aslında çözüm değil. Belki keyfe keder bir ormanda kurduğunuz çadırda bir-iki gece kalınabilir. Fakat uzun süre bir çadırda yaşamanın zorluğu ortada. Şunu artık görmeliyiz, afete müdahale planından çadır kısmı artık çıkarılmalı, yeni bir sisteme geçiş yapılmalıdır. Bu sistem insanı ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz-yemek pişirebilmek dahil- pratik, yağmura, yangına dayanıklı, kurulumu kolay olmalı.

Depremde sonra az sayıda aile yaşadığı şehirde kalarak çözüm yolu aradı, büyük bir kısım nispeten daha güvenli olduğunu düşündüğü başka şehirlere gitmek zorunda kaldı. Yaşadığı

şehirde kalanlar için depreme dayanıklı güvenli konut sayısı azaldığı için fiyatlar yükseldi. Başka şehirlere gidenler için ise, o illerde konut talebi arttıkça bu durumu fırsata dönüştürelim diyenler! Nedeniyle fiyatlar kontrolden çıktı. Birde daha yüksek ücret almak için kiracısını çıkmaya zorlayan ev sahipleri ve internet siteleri üzerinden piyasayı yükseltmeye çalışanlar var.

Bu durumlar zaten var olan barınma sorununu daha da derinleştirdi. Tüm bunlar için radikal çözümler elbette mevcuttur. Örneğin, Türkiye’de uygulanması önerilen Avusturya modelinde, Avusturya’da 1981 yılında çıkarılan kira kontrolü kanunu ile taşınmaz kira bedelleri sınırlandırılmıştır. Bu kanun ile apartman daireleri ve konutlar değerine göre sınıflandırılıyor ve her kategori için metrekare fiyatı belli oranlarda sınırlandırılmış. Avusturya gibi İngiltere, Hollanda, Danimarka, İtalya gibi birçok ülkede farklı düzenlemelerle kira fiyatlarına ve artış oranlarına sınırlamalar getirilmiş durumda.

Türkiye’de enflasyonda yaşanan artışla birlikte 2022 yılında hükümet geçmiş kira artış oranlarında yüzde 25 oranında sınırlama getirmişti. Fakat bu düzenleme 1 Temmuz 2023 ‘e kadar geçerli idi. Dolayısıyla bu düzenlemenin sona ermesine 3 ay gibi kısa bir süre kaldı. Bu sürenin deprem konutları tamamlanıncaya kadar uzatılması yerinde bir karar olacağı gibi bu düzenleme yeni boşalan daireleri de kapsayacak şekilde revize edilebilir.

Fazla ücret için kiracısını evden çıkmaya zorlayanlar içinde yine deprem konutlarının tamamlanması planlanan bir yıllık süre boyunca kiracıya -isteğe bağlı- çıkmama garantisi verilebilir.

Farklı davranış modelleriyle-internet üzerinden, ilan sitelerinden, reklam, haber yoluyla- piyasayı manipüle etmeye çalışanların girişimlerinin de engellenmesi ve bu konuda gerekli tedbirlerin alınması yerinde bir karar olur.