Bugün aylardan kasım; lakin hiç yok tadım, tuzum

Ne kadar da çok özlemişim seni ben ey kuzum

Bir göründün bir kayboldun ne zaman geleceksin

İçimizdeki özlemi nasıl dindireceksin

Hiç bekletmemiştin bizi bu ay olduğu gibi

Geçmişe dönüp olsak mı yine eskisi gibi

Rahmet olup yağsan oluk oluk üzerimize

Bizler de doyuversek sonsuz nur cemalinize

Beşer şaşardır; ancak yine bildiğinden şaşmaz

Yolun sonu belli bu gidişle fazla yaşamaz

Her ne kadar biz hata ettikse sana yakışır

Bizleri affetmek o yüce şanına yakışır

Sen ki affedicisin affetmeyi de seversin

Bizi rahmetinle şereflendir, bereketlendir

Gökler doysun yeryüzüne; yeryüzü göklerine

Toprak yağmura kavuşup doysun; yağmur toprağa

Bitsin artık bu kuraklık; olsun her yer sulaklık

Coşsun nehirler, ırmaklar, kanallar şu dereler

Yaşayalım doyasıya her mevsimi hakkıyla

Sonbahar ardından kış sonra ilkbahar işte yaz

İsteriz bu sonbaharda o nurdan damlaları

Kışın boyumuz kadar olan bembeyaz karları

İlkbaharda eşsiz güzellikteki manzarayı

Yazın güneşimizin o muhteşem çehresini

Ardından denizimizin şu maviliklerini

Çünkü her şeyin tadı, tuzu vaktinde; gününde