Üniversite sınavına giren adaylar için Salı günü tercihdönemi sona erdi. Milyonlarca genç üniversite hayalleri için tercih yaptı.Liseden mezun olup, ilk defa üniversiteye gidecek olan gençlerin yaşadığı enbüyük sıkıntı kendileri ile ilgilenecek bir rehber bulamamak oldu.

Çeşitli kurumlar ve Üniversiteler, hatta milli eğitim bukonuda çalışmalar yaptı. Öğretmen evi altında öğrenciler için çok güzelyönlendirme çalışmaları yapıldı. Ancak bu sayının arttırılması gerektiğinidüşünüyorum. Gençlerin yaptığı en büyük hatalardan birisi, tercih sıralamalarıoluyor. Puan ile Tercih sıralamasının ayarlamasını yapmaya bilemedikleri içinsorun yaşıyorlar. Bu konu ile ilgili olarak şahit olduğum bir kaç örnektemevcut. Tercih yapmak için öğretmenlerine danışan bir kaç lise öğrencisinin,öğretmeni ile yaptığı tercihten memnun kalmadığına şahit oldum. Merak ediyorum,bu tercihi yapan öğretmen neden o sırada öğrencisine her şeyi detaylıcaanlatmadan yapar ki?

Öğretmeni tutmuş ikinci öğretim yazmış. Çocuğun iddiasınagöre kendisinin bundan haberi yok. Öğretmeni falan bölümü yazıyorum demiş amaikinci öğretim olduğunu, hatta açıklama kısmında yer alan BK. kısmınıaçıklamamış. Hal böyle olunca da öğrenciler danışmanlık konusunda eksikkalıyor.

Bu konuya kendimden de örnek verebilirim. Çünküüniversite tercihimi ilk olarak 2014 yılında yaptım. O dönem tercihler ileilgili olarak yeterince konuya vakıf değildim. ÖSYM'nin sitesinden, internettenaraştırmalar yaptım. Puan ve Sıralama arasındaki farkı birçok arkadaşımınçözemediğini ve sıralama yerine puana göre tercihlerini sıraladığını, hal böyleolunca da yanlış tercih yaptıklarını fark ettim.

Tabi ki, benim düşüncem her öğrencinin puanları vesıralaması yerine mesleki ve teknik becerilerine göre yerleştirilmesi durumundaçok daha başarılı olabileceğidir. Maalesef mevcut düzen ve durumda böyle birşey henüz mümkün değil. Üzerinde çok fazla konuşulabilecek derin bir konu bu.

Çocukluğumdan beri sorguladığım bir şey vardı. NedenMilli Eğitim Müdürleri öğretmenlerden oluyor da, Bakanlar öğretmen olmuyor?Neden bu sektörün içinden olmuyor derdim. Başkanlık sistemine geçilmesi ilebirlikte Milli Eğitime de eğitim sektörünün içerisinden birisi olan ZiyaSelçuk'un atanması yerinde düşündüğümü doğruladı. Temennimiz, ülkemizdekieğitim sisteminin eksiklerinin bir an önce kapatılmasıdır.