ONİKİŞUBAT Belediye Başkanı Hanifi Toptaş, adeta satranç oynar gibi çok akil bir hamle yapmış ve Dulkadiroğlu Belediyesi’nde finanstan sorumlu başkan yardımcısıyken görevden alınan eski bankacı, hesap uzmanı Cuma Tekinşen’i kadrosuna katarak Başkan Yardımcısı yapmış.
Elbette vardır bir bildiği, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Mehmet Akpınar’ın…
Sokaktaki vatandaş, hiç bir yöneticilik deneyimi olmayan, ilkokul mezunlarını yönetici yaptı diye eleştirse de, doğrusu ben, “Akpınar’ın da yoğurt yemesi böyledir, belki de bizim görmediğimiz ışığı görmüştür sıraya dizip kendi atadığı yöneticilerinin…” diyorum.
Pek tabiki başkanların kendi kadrosunu kurması, en doğal hakkıdır zira kendi başarısı da kuracağı “A takımı”ndan geçecektir.
Her ne kadar böyle düşünsek de, elimizde olmayan bir gazeteci refleksiyle Onikişubat’ın çiçeği burnunda Başkan Yardımcısı Cuma Beyi azıcık sıkıştırdık, “Niye Başkan Akpınar seni görevden aldı?” diye…
Meğer bu “tek taraflı bir görevden alınma” değilmiş.
Tekinşen, kendisi de istememiş…
Hani serde var ya soruşturmacı gazetecilik, Cuma Bey’in çalışmak istememesinin de illa nedenini öğrenmek için uğraş veriyoruz ama nafile Tekinşen ser verip sır vermiyor.

Kendi ağzından tek bir cümle alamasam da onun çok yakın bir arkadaşı olan Fatih Büyükkaraman, baklayı ağzından çıkardı ve “Ede sana bir hikaye anlatayım mı?” diye sordu.
Tahminlerim, uzman olmayan yeni yöneticilerden ürkmüştü Cuma Bey.
DEVE DİLE GELİNCE...
İŞTE Fatih Büyükkaraman’ın anlattığı o hikaye…
Deve’nin biri “Sahibimi çağırın da helalik vereyim” demiş…
Adam uzun yıllar devesiyle taşımacılık yapmış. Yaşlanan deve yolun sonuna gelmiş. Artık öleceğini anlayınca: “Sahibimi çağırın da helalik vereyim” demiş…

Devenin sahibi, “Ne hakkı varmış ki bende?” demiş. Demiş ama yinede merak etmiş. Dayanamayıp devesinin yanına gitmiş ve “Ne hakkın var ki lan bende?” diye sormuş…
Deve dile gelmiş ve “Öyle deme! Benim taşıma gücüm belliyken, sen bunun iki katı çuval yüklerdin bana. Bu hakkımı helal ediyorum sana.
 
İkinci olarak; benim günlük 10 kg yiyeceğe ihtiyacım varken, sen hep 8 kg verir kalanı vermezdin. Bu hakkımıda helal ediyorum.
 
Üç günlük yolu iki günde gitmem için sopayla döverdin beni. Bu hakkımıda helal ediyorum.
 
Hatta bir yavrum olmuştu. Onu kesmiş, misafirlerinle bir güzel yemiştiniz. Bu hakkımıda helal ediyorum.
 
Amma bir hakkım var ki, onu asla helal etmeyeceğim. Mahşerde bunu senden soracağım…”
Sahibi merakla sormuş: “Nedir o?”
Deve cevabı yapıştırmış: “Her seferinde ben yolu bildiğim halde, tüm yükü ben taşıdığım halde, yularımı eşeğe verirdin. Beni eşeğe mahkum ederdin ya, işte bu hakkımı helal etmeyeceğim!”
Bu konu burada bitti mi, he bitti…
Onikişubat ve Dulkadiroğlu Belediyeleri arasındaki satranç oyunu ile bu deve hikayesinin  ne alakası var?
O zaman;
Ay gidiyor batmaya
Selam söyle Fatma’ya
Siz burada takılın
Ben gidiyorum yatmaya
Hadi eyvallah…
YATACAK YERİ ÇOK
GÖKSUN BELEDİYE BAŞKANININ
KISACIK sürede ve hatta daha belirgin bir hizmet bile başlamamasına rağmen vatandaşların yanı sıra kamu kurumları ve diğer siyasi partili belediyelerle işbirliğine giden ve yöresi için çaba gösteren Yeniden Refah Partili Göksun Belediye Başkanı Selim Cüce’nin…
YATACAK YERİ YOK
NEYE OY KULLANDIĞINI BİLMEYEN MECLİS ÜYELERİNİN
KAHRAMANMARAŞ Büyükşehir Belediye Meclisinde su zamlarının yapılması yönünde oy kullandıktan sonra halktan gelen tepkilere karşı “Acemiliğimiz oldu, bilmiyorduk” diyen Yeniden Refah Partili Belediye Meclis Üyelerinin…