Mevlâna hazretleri, nefsimizi tanımlarken onun (dünya)hapishanesinde bulunan herkesin yemeklerini yiyen, yüzsüz bir müflise benzetir.

O hikayesinde hapishaneye atılmış bir kişi vardır, bu kişi herkesin elindeki yemeği kaparak yemektedir, bu durumdan rahatsız olan insanların durumu hapishane müdürüne şikâyet ettiklerini, yapılan inceleme ve araştırma sonrası doğru söylendiğini ve müflisin derhal teşhir edilmesini ve sonunda da bağlanarak yalnız bırakılmasını, müflisin yalanlarına ise hiç inanılmaması gerektiğini anlatır.

Kimileri tarafından köpeğe, kimileri tarafından öküze benzetilen nefsimizin şeytan ile birlikte hareket etme meyle olduğunu, gözünün doymadığını ve insan ölmedikçe de nefsinin ölmeyeceğini bilmekteyiz.

Önce şeytandan kısaca bahsedelim: “Şeytan, sin insan oldukça izini izler, ardından koşar, sana şarabını tattırır!

Bunun için derler ki: “Ey bir işe yaramaz adam! Şeytan huyunda ayak direyip Şeytanlaşınca senden şeytan da kaçmaktadır! (Mesnevi s. 113. 2 cilt)

ŞEYTAN KÖTÜDEN UZAK DURUR

Şeytan avlayacağı insana yaklaşır. Şeytanlaşmış insanlara yaklaşmaz, çünkü gerek kalmamıştır. Avlayacağı insanın damarlarında dolaşır, en büyük silahı ise şehvet ve şöhrettir.

Yaltakçıları sevenlere yine mesnevinden bir cümle ile uyarıda bulunalım: “Dünyanın lütfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokmadır; ama az ye. Çünkü ateşten bir lokmadır!”

Medhin tesiri, şekerin tesirine benzer; gizli tesir eder ve bir müddet sonra vücutta deşilmesi çip eden bir çıban çıkar. Nefis, çok övülmesi yüzünden Firavunlaştı. Alçak gönüllü, hor, hakir ol; ululuk taslama! (s.113)

Ya şehvet hastalığı vay vay vay. En güçlü pehlivanları bile yerden yere vurur. Bunun içinde yediğimize dikkat etmek gerek!

İyi de bu kadar yemeğin tam ortasındayken, nimetlerin ucu bucağı görünmez iken nasıl az yiyeceksin? Sorusunu duyar gibiyim.

Elbette yemek yiyeceğiz. Hüküm belli, ye iç ama israf etme! Buyrulmuş. Burada aşırı yemekten söz ediyorum, yedikçe şehvetin artacak, gözler şaşı olacak, sonra beş dakikalık zevk için iman kaleleriniz yıkılacak, sonra da tamir edebilirsin et bakalım!

Bildiğimiz ve öğrendiğimiz şu ki, insanoğlu sağlam iradeli olması gerekiyor. Bunu da ancak sağlam iman ile ulaşır.

Şeytan ve şeytanlaşmış insanlar, aşırı giden nefis el ele vermiş bizi cehenneme doğru çekiyor.

Düşman çoğaldı, eskiden sadece anne ve babalarımız terbiye ederdi, şimdi terbiyeciler değişti ve çoğaldı.

Uzatmadan bugün biraz kısa bitireyim. “Allah’ın ipine sarılmaktan başka çare yok!” Varsa siz gösterin, biz o yoldan gidelim.

Kalın sağlıcakla.