Mesder Kahramanmaraş edebiyat ve Sanat Derneği, 31 Mayıs 2025 Cumartesi günü İstanbul Maltepe Musiki Eğitim Vakfı kurucusu ve başkanı, TRT sanatçısı Fikret Erkaya'yı ağırlamanın onurunu yaşadı. Bu buluşma, sadece bir ziyaret değil, aynı zamanda dostluğun, sanatın ve müziğin ruhları bir araya getiren kadim bağının yeniden ilmek ilmek örüldüğü unutulmaz bir gönül yolculuğu idi.
Fikret Erkaya, bu anlamlı yolculukta yalnız değildi; Kahramanmaraş'ın ilim ve irfan ehli de kendisiyle birlikteydi. KSÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Poyraz'dan, KSÜ İlahiyat Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Fahri Hoşab'a, Dr. Öğr. Üyesi Fatih Okumuş'tan, Öğr. Gör. Ahmet Görüzoğlu ve Öğr. Gör. Arif Yücel'e kadar pek çok değerli isim, bu sanat meclisine iştirak etti. Şair yazar Ali Büyükçapar, Mehmet Alpaslan, Abdulgaffar Gündeşli, Hafız Mehmet Ali Sarıtürk, Hafız Miktat Efendi ve Kayseri eşrafı gönül insanlarından Ali Taştekin ve Hakan Beyler de gecenin anlamını pekiştirenler arasındaydı.
Mesder Başkanı Ali Avgın, derneğin sadece edebiyatın değil, sanatın da kalbinin attığı bir mekân olduğunu vurgulayarak Fikret Erkaya’nın teşriflerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. "Gönül insanı ve musiki üstadı Fikret Erkaya üstadımızın derneğimize teşrif etmeleri bizlere güç katmıştır. Kendilerine çok teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyoruz." sözleriyle, bu buluşmanın derin anlamını özetledi.
Maneviyatın ve sanatın inceliklerini duruşu ve yaşantısıyla temsil eden Fikret Erkaya ise, Şiirin ve edebiyatın başkenti Kahramanmaraş'ta böylesine vasıflı bir derneğin varlığından duyduğu gururu ifade ederek, "Maltepe Musiki Eğitim Vakfı olarak her zaman destekçiniz olduğumuzu ifade ederiz. Sıcak ve nazik ev sahipliğiniz için şahsınızda size ve dernek mensuplarına çok teşekkür ederiz." diyerek, sanatın sınır tanımayan evrensel dilini bir kez daha ortaya koydu.
Gönülden Gönüle Akan Nağmeler
Buluşma kısa sürede sıcak bir sohbetin ötesine geçerek, nefes kesen bir musiki meşkine dönüştü. Sanatçı Fikret Erkaya'nın da iştirakiyle Türk musikisinin ruhu, salonu dolduran herkesin yüreğine işledi. Tanburi Ahmet Görüzoğlu'nun tellere dokunan nağmeleriyle ve Udi Mehmet Ali Sarıtürk'ün udundan yükselen ahenkli seslerle, dinleyiciler âdeta zamanın ve mekânın ötesine taşındı. Arif Yücel'in ve Ahmet Görüzoğlu’nun okuduğu ilahiler yürekleri mest etti; her bir nota, ruhlara işleyerek derin bir huzur ve hayranlık coşkusu uyandırdı.
Gecenin en dokunaklı anlarından biri, "Perişandır Hâli Ehl-i Dillerin" isimli, Maraşlı Bahçeci Hoca’ya ait asırlık ilahinin Hattat Arif Yücel tarafından icra edilmesiydi. Bu ilahinin ardında yatan hüzünlü hikâye, gönül meclislerinin kadim acısını bir kez daha hatırlattı. Maraş’ın Pınarbaşı semtinde ikamet eden ehl-i dil insanlardan Mehmet Ali Efendi vefat ettiğinde yakın dostu Bahçeci Hoca Efendi çok üzülmüş âdeta yıkılmıştır. Zira gönül meclisinden mühim bir dostunu daha kaybetmiştir. Bu duyguyla olsa gerek ”Perişandır hâli ehl-i dillerin” diye başlayan duygu yüklü bir şiir kaleme yazmış:
Perişandır hali ehl-i dillerin
Susmuş terennümleri şen bülbüllerin
İslam güneşinde açan güllerin
Kurumuş yaprağı dalları bomboş
O dönemin musiki meclisinden olan Bekir Sıddık Nazlı ise bu güfteyi Hüseyni Makamında besteleyerek ölümsüzleştirmiştir.
Akıl ve Gönül Kanatlarıyla Musiki
Fikret Erkaya, yaptığı sohbette musikiyle tanışma hikayesini Erzurum'un âşıklık geleneğine borçlu olduğunu dile getirdi. Çocuk yaşlardan itibaren âşık kahvelerinde dinlediği divanların, kendisinde musikiye ve söze olan aşinalığı nasıl başlattığını anlattı. TRT'nin açtığı stajyer sanatçı sınavını kazanmasıyla başlayan radyo hayatının, bilimsel musikiye geçişinin kapılarını araladığını belirtti. Sohbetin devamında ise musikinin akıl ve gönül dengesi üzerine yaptığı vurgu, dinleyicilere derin bir tefekkür fırsatı sundu: "Aklın insanın sadece beden yapısını ayakta tutmaya yarayan bir kanat olduğunu düşündüğümüzde diğer yan eksik kalır. Halbuki kanat iki tanedir. Bu kanatlardan biri akıl diğeri de gönüldür. Musiki de iki kanatla yapılmalıdır. Sadece iç dünya ile sınırlı kalınırsa ya da sırf akıl dünyasında kalırsa eksik olur, uçulamaz." dedi.
Program sonrası Mesder dernek başkanı Ali Avgın, Fikret Erkaya ve katılımcı misafirlere derneğin hazırladığı deprem şiirleri “Her Yanım Çığlık” isimli kitabını takdim etti.
Bu ziyaret, sadece bir sanatçının dernek ziyareti olmaktan öte, sanatın ve kültürün farklı şehirler arasında nasıl köprüler kurduğunu gösteren güzel bir örnek teşkil etti. Kahramanmaraş'ın kültürel zenginliğe verdiği önemi bir kez daha kanıtlayan bu ahenkli buluşmanın yankıları, MESDER'in duvarları arasında uzun süre yankılanmaya devam edecek. Böylesine güzel bir buluşmayı tertipleyen Mehmet Alpaslan ve Fatih Okumuş Beyler başta olmak üzere, emeği geçen bütün dostlara, hocalara ve musiki üstatlarına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Sanatın birleştirici gücüyle daha nice buluşmalara...