Yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını sarmaya devam ediyoruz.

Kaybettiklerimizin hatıraları hep bizimle olacaktır, hayat kaldığı yerden devam ediyor. Yeni iş merkezleri, yeni konutlar yapılıyor, şehrin daha güvenli alanlara kavuşması için çabalar devam ediyor.
Kriz aynı zamanda fırsat demektir. Geçmiş dönemlerde birikip kronikleşen, hep ötelenen sorunları kriz vesilesi ile çözüme kavuşturmayı bir fırsata dönüştürüp zararları, acıları bir nebze de olsa azaltmak mümkündür.
Eski mahallelerdeki kentsel dönüşüm, binlerce senelik yerleşim yeri olan Kahramanmaraş’ın mimari kimliği, tarihsel dokusunu depremi bahane ederek bunu faciaya dönüştürmemek gerekiyor. Kamudaki karar vericiler, ceberut devlet anlayışı ile ben yaptım oldu dayatması ile ileriki dönemlerde hiç de hayırla yad edilmeyeceklerini  bilmeleri gerekmektedir.
Kahramanmaraş’ta, tek parti döneminde Hasan Sukuti Tükel’in, belediye başkanlığı döneminde, tarihi Kapalıçarşı’nın üstünün yıkılması, faşist 12 Eylül yönetiminin belediye başkanı olarak atadığı İsa Kalkan döneminde ise, şehrin sembolü olan belediye binasının yıkılması, Çukur Hamamı etrafında bulunan, eski Maraş konaklarının ve değirmenin yıkılması, tarihe tanıklık etmiş Uzunoluk hamamının yıkılmasına göz yumulması geleneksel şehir mimarisine ihanetin belgesi olarak hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır.
Kahramanmaraş Belediye Başkanı Hayrettin Güngör geçtiğimiz günlerde X’te (Twitter) tarihi mahallelerimiz Divanlı, İsa Divanlı, Kayabaşı, Turan, Kanlıdere, Sarayaltı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından TOKİ aracılığıyla tarihi dokuya uygun şekilde yeniden inşa edileceğini açıklayan bir video paylaştı.


Yayınlanan videoyu defalarca izledim, çocukluğumun geçtiği, sokaklarını ezbere bildiğim mahallelerde inşa edilecek yeni konutların görselleri beni çok ürküttü. Bu yeni inşa edilecek evlerin hangisi geçmişte Maraş’ta vardı? Eski mahallelerde 3-4 katlı kaç tane bina vardı? Evet, yeni evlerin inşa edilmesi gerekiyor. Kendi kimliğinden, tarihi dokusundan uzaklaşmış, hiç bir karakteristik özelliği olmayan binalar dünyanın herhangi bir bölgesinde inşa edilmesinden bir farkı yoktur.
Turistik cazibe merkezi olması gereken eski mahalleler, kentsel dönüşüm bahanesi ile kişiliksizleştirilip yok edilmeye çalışılması ihanettir.
Çevre bakanlığı, kentsel dönüşümde yetkili ve sorumlu olması, ofisteki mimarların kendi tasavvurları ile oluşturmaya çalıştıkları dönüşüm neye hizmet edecektir? Hiç bir mimari geçmişi olmayan Tekke mahallesi kentsel dönüşüm projeleri, eski mahallelerimiz için hazılanan projeden çok daha iyi idi.
Büyük bedeller ödeyerek, tarihi bir yanlışın arefesindeyiz. Kahramanmaraş’ta bu konuda sorumlu idare her kim ise aceleye getirmeden, Kahramanmaraşlı mimarların, kanaat önderlerinin ve en önemlisi halkın görüşlerini mutlaka dikkate almaları gerekmektedir.
Büyük iddialar ile on beş sene önce yapılan, bugünün parası ile yaklaşık 500 milyon liraya mal olan kültür parkın, deprem sonrasında neden yıktırıldığını çok merak ediyorum.
Dünya kamuoyunu meşgul eden, yapımı ve yıkımının ne kadara mal olduğu bilinmeyen Trabzon Caddesindeki “dünyanın en saçma bina” konusuna girmiyorum bile.
Kamu kaynaklarını hovardaca harcamak ve hesap vermemek en büyük sorunumuzdur.
Kahramanmaraş, kendi turizm potansiyelini öne çıkaracak, yeni başarı hikayesini yazmak zorundadır.  Şehiri ve mimari kültürünü bilmeyen bu kadrolar ile tarihi bir ihanete tanıklık ediyor olmak, çaresizlikten bir şey yapamıyor olamamak, bizlere çok büyük vicdan azabı vermektedir.

Tekke mahallesi kentsel dönüşüm projesi

Eski mahallelerde yapılacak kentsel dönüşüm projeleri