Yaz mevsimi geldi mi, doğa bize önce cıvıl cıvıl kuş seslerini, renk renk çiçekleri armağan eder. Ama ne yazık ki, yaz artık sadece deniz tatili, dondurma, güneş değil… Yangınla eş anlamlı hale gelmeye başladı. Her yıl Temmuz-Ağustos geldiğinde bir iç daralması yaşar olduk. Gözümüz televizyonda, kulağımız siren sesinde… “Acaba bu yıl da ormanlarımız yanacak mı?” korkusu, yazlık ne giyeceğimiz düşüncesini çoktan bastırdı.

Yangın bir felakettir. Ama bazı felaketler doğanın değil, insanların eseridir. Üstelik yalnızca bir bölgeyi değil, kolektif vicdanımızı yakar. Çünkü bir orman yangını; sadece ağaçların değil, toprağın, suyun, gökyüzünün, geçmişin ve geleceğin yanmasıdır.

Her duman yükseldiğinde, bir sincap yuvasını kaybeder, bir kirpi kaçacak delik bulamaz. Bazıları ise kaçamaz. Ağaçlara yuva yapmış kuşlar kanat çırpar ama nereye? Nereye uçulur yanarken dünya?

Ve biz insanlar… Arkamıza yaslanıp “yangın uydudan görülüyor” diye tweet atarken, o ormanın içinden gelen çığlıklar sadece dumanla göğe karışıyor. Sosyal medyada ‘#GeçmişOlsun’ yazmakla vicdan rahatlatmak, bazen yardım etme arzusundan çok, sorumluluktan kaçma şekli haline geliyor.

Oysa yangın sadece ormanda değil. Gözümüzün göremediği, ama yüreğimizin hissettiği yangınlar da var. Kimi zaman ihmalin tutuşturduğu bir sokak köpeği kulübesi, kimi zaman ilgisizlikten yanan bir köy evi, bazen de “boş ver” dediğimiz küçük ama hayati detaylar…

Kimi yangınlar kibritle başlar, kimi suskunlukla.

Ama her yangın bir şeyi hatırlatır: Doğaya ne verirsek, bize onu geri sunar. Eğer ateş verirsek, yanarız. Gölge verirsek, serinleriz. Sevgi verirsek, yeşeririz.

Yangın Anında Yapılması Gerekenler

Bazen tek bir doğru hareket, büyük bir felaketi önleyebilir. İşte yangın anında dikkat edilmesi gereken temel adımlar:

1. 112’yi Arayın:

Yangını fark ettiğiniz an, vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayın. Konumunuzu açık ve net şekilde belirtin.

2. Rüzgârı Hesaba Katın:

Yangının yayılma yönü genellikle rüzgârla belirlenir. Kaçış yönünüz rüzgârın tersine olmalı.

3. Küçük Yangına Müdahale (Sadece Güvenliyse):

Çevrenizde yangın söndürme tüpü, hortum veya toprak varsa küçük çaplı yangına müdahale edebilirsiniz. Ancak güvenli değilse, derhâl uzaklaşın.

4. Dumana Dikkat:

Duman, zehirli gazlar içerir ve bilinci hızla kaybettirir. Burnunuzu ıslak bir bezle kapatın, eğilerek ilerleyin.

5. Canlıları Önceliklendirin:

Özellikle çocuklar, yaşlılar ve hayvanlar için kaçış planını hızlıca organize edin. Onların yönlendirmeye ihtiyacı olur.

6. Trafikte Bilinçli Olun:

Acil müdahale ekipleri için yolları açık bırakın. Kendi güvenliğinizi sağlarken ekiplerin yolunu kesmeyin.

7. Bilgi Kirliliğine Dikkat:

Yanlış konum, abartılmış paylaşımlar ya da asılsız ihbarlar, yardım ekiplerinin zaman kaybetmesine sebep olur. Resmî kaynakları takip edin.

Son Söz: Yangınlar Kaderimiz Değil

Bu yaz da geçecek. Belki bazı ormanlar yeşeremeyecek. Belki bazı canlılar geri gelmeyecek. Ama bizler, bu döngüyü değiştirebiliriz. Bir ağaç dikerek, bir sigara izmaritini yere atmaktan vazgeçerek, bir çocuğa doğayı sevdirmeyi başararak… Çünkü en büyük yangın, ilgisizlikle büyür. En büyük söndürücü ise bilinçtir.