Kendimiz kadar başkalarını da düşünmeliyiz, düşünmemizgerekir. Biz başkalarından haklarımıza nasıl saygı göstermelerini bekliyorsak,bizde başkalarının haklarına öyle saygı göstermeliyiz.

Peygamberimiz; “ Bir kimse kendi için istediği şeyibaşkaları içinde istemedikçe, mü’min olamaz.” 1 Buyurmuştur.

Bir kimse kendisine yapılmasını istediği bir şeyi,başkalarına yapmalı, kendisine yapılmasını istemediği şeyi de başkalarınayapmamalıdır. Kuran-ı kerimde; “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleysekardeşlerinizin arasını düzeltin.”2 Buyrulmaktadır.

Müminler hem bütün insanlıktan hem de iman kardeşlerindensorumludurlar; dünyada haksızlığın engellenmesine, haksızlıkta ısrar edenlerekarşı haklının yanında yer almakla yükümlüdürler.

Bütün insanların birbirlerine kardeş gibi davranmalarıgerekir. Başkalarının bütün haklarına saygı göstermek gerekir.

ÜZERİMİZDE HER CANIN HAKKI VARDIR

Ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: “Allah’a ibadetedin. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere,yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya,sorumluluğunuz altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünenkimseleri sevmez.”3 Peygamberimiz (s.a.s) de hadis-i şerifte şöylebuyurmaktadır: “Üzerinde nefsinin hakkı vardır. Rabbinin hakkı vardır.Misafirinin hakkı vardır. Ailenin hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver!”4Buyrulmaktadır. Üzerimizde anne-babamızın hakkı vardır. Zira onlar, bizleritürlü meşakkatle dünyaya getirmişlerdir. Nice zorluğa göğüs gererek büyütüphayata hazırlamışlardır. Öyleyse geliniz! Bu Ramazan ve her zaman anne-babamızahayırlı birer evlat olalım. Hürmet ve merhametimizi onlardan esirgemeyelim.Üzerimizde eşimizin, evladımızın hakkı vardır. Üzerimizde akraba vekomşularımızın hakkı vardır. Akraba ve komşularımızdan ilgiyi kesmeyelim.Onların sevinç ve üzüntülerini paylaşalım. Onları kalabalıklar içindeyalnızlığa terk etmeyelim. Üzerimizde yetimlerin hakkı vardır. Zira onlar, bizimiçin birer imtihan vesilesidir. Öyleyse geliniz! Yetimlere sahip çıkalım.Ellerinden tutup onları hayata hazırlayalım. Üzerimizde her insanın, her canınhakkı vardır. Zira bu dünya bizim olduğu kadar, bizim dışımızdakilerindir.Öyleyse geliniz! Haklara duyarlı olalım. Unutmayalım ki; kendi hakkımızı ancakbaşkalarının hakkını koruduğumuz oranda koruyabiliriz. Başkalarının hakkına nekadar riayet edersek, kendi hakkımıza da o kadar riayet edilmesinibekleyebiliriz.

Başkalarının hakları deyince;

1. Kul hakkı

2. Akraba ve Komşu hakkı

3. Yoksul ve yetim hakkı

AKRABA VE KOMŞU HAKKI

Yüce Allah’ın (c.c) inanç bağı ile birleştirdiği vekardeş yaptığı insanlar, birbirlerini sevip saymak, birbirleri ile iyiilişkilerde bulunmak,birbirlerinin haklarına riayet etmek ve birbirlerineyardımcı olmakla vazifeli kılınmıştır. Hiçbir Müslüman kendisini busorumluluğun dışında tutamaz. Ayet-i Kerime’de meal olarak; “ …iyilik etmek vefenalıktan sakınma hususunda yardımlaşın, günah işlemekte ve haddi aşmadayardımlaşmayın…” (5) buyrulmaktadır.

Dinimiz iyilikte yardımlaşmaya önem vermiştir. Akrabayayakın ve uzak komşuya yardım etmeyi, iyilik etmeyi bildirmiştir. SevgiliPeygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde “Mü’minleri, karşılıklı sevgide,dostlukta, merhamette ve yardımlaşmada ,birbirini koruyup kollamada, bir vücudabenzetmektedir. O vücuttan herhangi bir azanın rahatsızlığı diğer organların darahatsız edeceğini bildirir.”

Dinimiz de yardımlaşma ve dayanışma anlayışı, durgun suyaatılan bir taşın meydana getirdiği halkalar gibi, yakından uzağa doğru genişlerve bütün insanlığı içine alır.

İyi bir Müslüman önce anne ve babasına karşı saygılıolur, hürmet eder. Onlardan hiçbir iyilik ve yardım esirgemez. Saygıda kusuretmez. Sonrada ailenin diğer fertlerine, akraba ve komşularına karşı aynıtutumu sergiler, saygı ve hürmet gösterir,yardım eder. Sevgili Peygamberimiz; “Sıla-i rahmin (uzak ve yakın akrabaların ziyaret etmek) akraba arasında sevgi,malda çokluk, ömürde berekettir.) buyurmuştur.

İyi bir Müslüman, aile fertlerine, hısım ve akrabalarınaelini uzattığı gibi komşu haklarına riayet eder, güven verir. Çünkü dinimiz,komşu haklarını gözetmeyi, imanın gereği saymış, komşusu aç olduğu halde, tokolarak sabahlayan kişiyi, iman olgunluğun ulaşmamış kimse olarak nitelendirmiştir.Bundan dolayıdır ki Atalarımızda; “Sual komşudan sorulur. Ev alma komşu al.Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” demişlerdir.

Dinimizde iyilik ve yardımlaşma anlayışı komşuları daaşar. Aynı inancı, aynı duyguyu paylaşan insanları da içerisine alır. Yeryüzündeyardıma muhtaç insanlara yardım götürmüşlerdir. Yüzyıllardır milletimizi ayaktatutan esasların başında İşte bu “yardımlaşma ve dayanışma şuuru” gelmektedir.Bu düşünce devletimizin, milli ve manevi değerlerini korumuştur. Devamınısağlamıştır.

Şükürler olsun bizler, yüce Rabbimize yürekten inanmış vemü’min olma şerefine erişmiş insanlar olarak, dinimizi, vatan ve milletimizidüşünüyoruz. Güzel yurdumuzun her tarafında, her köşesinde Ezan-ı Muhammedisesleri kulakları ve gönülleri dolduruyor. Çünkü Ezan; Müslüman’ı namaza,kurtuluşa, Müslüman olmayanı da İslam’a davettir. Aynı zamanda EzanMüslümanların dinini yaşama hürriyetidir, bağımsızlığıdır.

Yurdumuz da bu güzel manzaraların, huzurun bozulmamasıiçin ve bozanlara da fırsat vermek için aramızdaki kardeşlik bağımızı daha dagüçleşmesi için birbirimizi sevip, saymalı, birlik ve beraberliğimizipekiştirmeliyiz. Unutmayalım ki devletimiz güçlü olursa bizde güçlü ve huzurluoluruz.

YOKSUL VE YETİM HAKKI

Dinimiz yoksul, öksüz ve yetim hakkının korunmasına çokönem vermiştir. Bu bakımdan yoksul ve yetim gözetilmeli, yardımcı olunmalı,ellerinden tutulmalı, haklarına saygı gösterilmeli, asla haklarına saygısızlıkyapılmamalıdır.

Dinimiz yakın çevremizden başlamak üzere zekât, fitre vesadaka vererek onların sıkıntılarını ve ihtiyaçlarının karşılanmasıistenmektedir. Kur’an-ı Kerimde ; “Öyleyse sakın yetimi ezme! –“Sakın isteyeniazarlama!”6 Buyrulmaktadır. Böylece yetimler korunmalı, azarlanmamalı veisteyeni de geri çevirmemelidir. Gerekirse okumalı ve tahsili sağlanmalıdır.

Yetim hakkına saygılı davranılmalı asla haksızlıklayememelidir. Kuran-ı kerimde, “Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancakve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın birateşe (cehenneme) gireceklerdir.”7 Buyrulmaktadır.

İslam, inananları kardeş yaptığı gibi, zengin ile yoksularasında bütünleşmeyi emretmektedir.

Peygamberimizin hadis-i şeriflerinde; “ Fukarayı görüp,gözetin. Siz ancak fakirlerin sayesinde(düşmanlarınıza karşı) yardım görür verızıklandırılırsınız.”(Riyazüs-Salihin)

“ Sizler ancak zayıfların duası, ibadet ve ihlâslarısayesinde mansur (yardım görme) ve merzuk (rızıklanma) olursunuz.”Burmaktadır.

Peygamberimiz, “Bizlerin yoksulu gözetmemizi, yetimihimaye etmemizi ve eğitip yetiştirmemizi, mallarını muhafaza etmemizi vedüşkünlere ve güçsüzleri korumamızı” bize tavsiye etmiştir.