Alemlerin Rabbi Cenab-ı Allah, “İnsanları fıtrat üzere yarattım!” buyurur. Peki fıtrat ne?

Türk Dil Kurumu'na göre fıtrat kelimesi, yaratılış, tabiat anlamlarını taşımaktadır hem ruhi ve hem de fiziki bakımdan insanın yaratılışından gelen özelliklerini ifade etmekte kullanılan bir kelime olarak bilinmektedir.

İslam dinine özgü terimlerin yer aldığı İslam Ansiklopedilerinde de yer verilen ve Müslümanların öğrenmesi gereken kelimeler arasında olan fıtrat ile ilk yaratılış kelimesi özdeşleştirilmektedir. Bu bakımdan fıtrat, ilk yaratılış zamanında varlık türlerinin temel yapısını, karakterini ve henüz dış tesirlerden etkilenmemiş olan ilk hallerini belirtmektedir.

Bu çerçeveden baktığımızda ise estetik amacı ile vücudun bazı bölümleri ya da organları üzerinde yapılan, asli yapıyı değiştirecek özellikteki müdahaleler fıtratı bozmaya yönelik hareketler olarak kabul edilmektedir.

İsterseniz biraz daha açayım: “Fıtrat kelimesi, yarmak, ikiye bölmek, yaratmak, icat etmek anlamlarına gelen fatr kökünden doğan 'yaratılış, belli yetenek ve yatkınlığa sahip olma' anlamlarına gelmektedir.

Fıtrat, İslam dininde bir kavram, özellikle tasavvufta önemli bir yer tutar. Bir şeyi başlangıcında yarmak, kazmak anlamına gelen ve “fatr” kökünden türemiş olan fıtrat kelimesi, “ilk yaratılış” manasına gelir. Yani, mutlak yokluğun yarılarak, içinden varlığın çıkmasıdır.” (Vikipedi)

Peki fıtrat değişir mi? Biraz da bu konuya değinip, sonra yorumumuza geçelim inşallah!

HAMURUMUZDA VARDIR

“Bu bağlamda konuya bir örnek vererek başlamak istiyorum. Çok uzun yıllar önce, Semerkant’ta iki bilge kişi arasında bir tartışma başlar. Biri, “Yaratılıştaki fıtrat önemlidir” diğeri ise “terbiye ve eğitim daha önemlidir” der. İkisi arasında bu tartışma giderek büyür. Her iki görüş, kendi zemininde taraftar toplar. Bu tartışma öyle bir hale gelir ki, ateşli taraftarlar, bu iki bilge kişiyi ileri sürdükleri iddialarını halkın önünde ispatlamaya dâvet ederler. Bunun üzerine, “terbiye ve eğitim önemlidir” diyen bilge kişi; bir kediyi eğitmeye başlar. “Fıtrat önemlidir” diyen bilge ise bunu haber alır ve hazırlığını ona göre yapar. Nihayet halkın toplandığı bir meydanda, bilge kişiler iddialarını ispatlamak üzere halkın önüne çıkarlar. Tabi heyecan dorukta. İlk gösteri sırası, “terbiye ve eğitim önemlidir” diyen bilge kişidedir. Kucağında terbiye ettiği kediyle halkın huzuruna çıkar. Yardımcısı bir oturak ve bir çanta getirir. Bilge kişi ayak ayaküstüne atarak oturur. Kucağında ki, kediye seslenerek “Hadi bana orta şekerli bir kahve yap getir” der. Kedi hemen fırlar, çantayı açar, bir önlük bağlar, ispirto ocağını çıkarır, yakar. Cezveye su, şeker ve kahveyi katarak pişirir. İki ayağı üzerinde kahveyi ikram etmek üzereyken, “Yaratılıştaki fıtrat önemlidir” diyen, bilge kişi, cebinden küçük bir fare çıkarır ve kedinin önüne atar. Kedi elindeki kahve tepsisini fırlatır ve fareyi kovalamaya başlar. Çünkü kedinin fıtratı kahve pişirmeye değil, fareyi kovalamaya uygundur. Bu yetenek onun yaratılışında var olan bir özelliktir. O da fıtratının gereğini yapar.

Bu hikâye üzerinden hareketle ‘yaratılış ve fıtratı’ ele alıp değerlendirdiğimizde, onu değiştirmenin mümkün olmadığını görmekteyiz.

FITRAT DEĞİŞMEZ

Allah’ın insanoğlunun yaratılıştan özüne yerleştirdiği temel insanlık melekelerinde (fıtrat) bir değişme göremezsiniz. Yüce Rabbim Kur’ân’da, şu önemli mesajı vermektedir: “Yüzünü hak din olan İslam’a çevir o fıtrat dini ki, Allah insanları o din üzerine yaratmıştır.Allah yaratışını değiştirecek değildir; siz de Allah’ın yarattığını değiştirmeyin. İşte dosdoğru din budur; lâkin insanların çoğu bilmez.” (Rum Sûresi: 30)

Öyleyse yaratılan her bir tür, kendi fıtratına uygun şekilde varlığını sürdürmelidir. Onun fıtratını değiştirmek yerine, yaratılış amacına uygun hayatiyetinin devamı için gayret sarf edilmelidir. Ve fıtrat mutlaka korunmalıdır. Bir kuşun kanatlarını keser veya yolarsanız uçamaz. Bu durum, o türün fıtratını değiştirmek anlamına gelir ve ona zulüm yapılmış olur. Asıl olan o kuşun uçması için yardımcı olunmalıdır. (Kay: Yeni Asya Mustafa Gengeç)

Fıtrat konusunun eğitim konusuyla yakından ilgisi vardır, yarın da inşallah o konuya girelim.

Kalın sağlıcakla.