Çevremizde bir kısım sorumluluğunu bilen ,bir kısım da sorumsuzca davranan insanlarla birlikte yaşıyoruz. Kendine ve başkalarına karşı yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini ,zamanında gerçekleştiren kişiler, sorumluluğunu bilen insanlardır.Bunlar kendi davranışlarını veya kendi yetki alanlarına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üslenerek, diğer insanlara karşı dürüst,iyi niyetli,saygılı davranmayı ,düşünce ve davranışlarıyla ortaya koyanlardır.Yaptıklarının ve yapmadıklarının sorumluluğunu yüklenirler,özgür davranırlar ve özgüvenleri yüksektir.Yapmaları gereken bir görevi yerinde ve zamanında yapmak için tüm sorumluluğu üslenip cesaretle harekete geçebilirler. Bu görevi bir zorlama olarak düşünmez bir gereklilik olarak benimserler.

Sorumluluğunu bilen insanlar toplumda güvenilir,dürüst ve saygı duyulan kişilerdir.Sorumluluk duygusunun sosyal,çevresel ve toplumsal alanlarda da gösterilmesi çok önemlidir.İnsan ilişkilerinde ,çevreye karşı duyarlı olmak,toplum içindeki davranışlarda gerekli sorumluluğu göstermek,duyarlı bir yaşam ortamı yaratır.

Aile içinde anne babadan biri diğerinden daha fazla sorumluluk alırsa, alınacak kararlarda ,yapılacak bir çok işte yükümlülük onun üzerinde olur.Bu sebeple de sorumluluğu almayan diğer kişi,sorumsuz davranarak mesuliyet almayan,lakayt ,dağınık,tertip düzenden uzak,karşısındakinden daima beklenti içinde olan,onun tarafından güdülen bir kişilik sergiler.Bu tip insan kendinden beklenen sorumluluğu almadığı gibi,başarısızlığının veya olumsuzlukların sonucunda başkalarını suçlama eğilimindedir.Bu durum da,kendini  geliştirmesini engeller, başkalarına bağımlı hale gelerek beceri kazanamaz,daha bencil  davranır,ev mesuliyeti almamak için zamanını dışarıda geçirmeye çalışır.Bu tiplerin eleştirilmek pek umurlarında olmaz. Anlık yaşar anlık karar verirler.Şayet bir sorumluluk almak durumunda kalırlarsa da başaramadıkları takdirde çaresizlik içinde hırçınlaşırlar ve çevresindekilere karşı kırıcı olurlar.

Sorumluluk duygusu,ya küçük yaşta doğal olarak yakın çevrenin etkisiyle kazanılır ,yahut daha sonra eğitimle kazanılır.Çocuklarda sorumluluk duygusu,yakın çevrede anne ve babanın onlara örnek davranışlar göstererek model olmaları ile gelişir.Görerek öğrenilen davranışlar kalıcı olur. Çünkü çok küçük yaştan itibaren çocukların önünde rol model aileleridir.Çocuklara aile içi kararlarda fikir sorularak katkıda bulunmaları sağlanırsa ,sorumluluk almaları daha kolay olur.Onlara yapabilecekleri bazı sorumlulukları vermeli,eğer tek başlarına yapabiliyorlarsa takdir edilmeli,zorlanıyorlarsa tekrar denemeleri için cesaretlendirerek fark ettirmeden desteklemelidir.Her çocuk kazanması gerekli becerileri aynı sürede kazanamaz.Bu dikkate alınmalı ve farklılıklar göz önünde tutularak mükemmellik beklenmemelidir.Onlardan beklentilerimizi onların seviyesine inerek,onların bakış açısından değerlendirmeli,çocuğu denemelerinde özgür bırakmalı ve kendi deneyimlerinin sonuçlarını göğüslemelerine,yapmak istedikleri  şeylere fırsat vermelidir.Çok küçük yaştan itibaren gereken tedbirleri alarak, istekli olduğu bir konuda bu sağlanabilir ,örnek:Küçük yaşta kendi kendine yemek yeme,diş fırçalama,oyuncaklarını toplama,basit ev işleri gibi kendine güveni geliştirecek sorumluluklar vererek ,başarabildiklerini ve başaramadıklarını fark edebilmesine  fırsat verilmelidir.

Sorumluluk var oluştur.Kişiye kendinin önemli olduğunu hissettirir.Sorumluluk alan kişiler çevrelerinde kendilere ihtiyaç duyulduğunu düşünerek, yaşama daha çok tutunurlar.Toplumumuzda sorumluluğunu bilen ve bunu en doğru şekilde yapmaya çalışan insanların çoğalması dileğiyle.