“İnsanlığın yaşadığıbuhranları, çözebilecek yegâne imkân, İslam’ın hayat veren evrenselhakikatleridir”

Diyanet İşleri Başkanlığı, il müftüleri ile geçen haftasonu bir toplantı yaptı ve toplantı sonunda 12 maddelik bir sonuç bildirisiyayınlandı. “Sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi açılardan devasa krizlerinkuşatması altında olan dünyamız, tarihinin en zor dönemlerinden biriniyaşamaktadır. İnsanlığa huzur, barış ve refah getirme iddiasıyla denenen bütünideolojilerin ve politikaların inandırıcılığını kaybettiği, küresel bloklarıntoplum mühendisliği çalışmalarının dünyayı felakete sürüklediği açıktır.Özellikle İslam dünyası savaşlar, işgaller, şiddet ve yoksulluk altında zor vesıkıntılı süreçlerden geçmektedir. İnsanlığın yaşadığı buhranları, sosyal,kültürel, manevi hatta siyasi krizleri çözebilecek yegâne imkân, İslam’ın hayatveren evrensel hakikatleridir.”Diye başlayan bildirinin ikinci maddesi şuşekilde devam ediyor: “ Yeryüzünü İslam’ın barış ve adalet mesajıyla tanıştırmamükellefiyeti taşıyan Müslümanların, öncelikle iç meselelerini çözerek vahdetisağlamaları gerekmektedir, denilirken. “Müslümanlar, yaşadıklarıcoğrafyalardaki sorunları, önyargısız bir yaklaşımla, ötelemeden, gerçekçi,derinlikli, yapıcı ve ikna edici bir yöntemle, bütüncül bir bakış açısıyla elealarak hep birlikle daha iyi bir geleceği inşa etmek zorundadır. İslam,hakikatin kendisidir; bütün alt yorumların üstündedir; hiçbir mezhep ya dameşreple sınırlandırılamaz. Dolayısıyla herhangi bir mezhep ve meşrepbağlamında değil, İslam’ın temel ilkeleri doğrultusunda düşünerek vahdetin,birliğin temini adına gayret göstermek hepimizin vazifesidir. Diyanet İşleriBaşkanlığımız, gerçekleştirdiği uluslararası faaliyetlerle İslam ülkelerinin dinîmüesseseleriyle ortak bilinç oluşturmak adına çalışmaya devam edecektir.

 

DİNDE REFORM MESELESİ

Tabi bildirinin en çok merak edilen ve son günlerde ilkgündem maddeleri arasında yer alan ‘dindi reform meselesine” yönelikaçıklamaydı.  Bildiride bu konuda deniyorki: “Bazı fıkhî hükümleri, değişenşartlara göre güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmez” İslam,bütün insanlığın huzur ve mutluluğu için gönderilmiş, kıyamete kadar bakikalacak hak dindir. İslam’ın zaman ve mekâna göre değişmeyen, başta tevhidolmak üzere inanç ve ibadet esaslarına dair sabiteleri; varoluşa, insana,hayata, çevreye dair evrensel ilkeleri ve ahlaki değerleri vardır. Bununlabirlikte İslam âlimleri bireysel ve toplumsal hayatın değişen ve gelişenihtiyaçlarına yönelik yine Kitap ve Sünnete dayanan bir Fıkıh Usulügeliştirmişlerdir. (Bugün de devam etmeli)Böylece İslam’ın temelilkelerinin, dünya görüşünün ve adaleti esas alan toplumsal hayat idealinindinamikliğini sağlamayı hedeflemişlerdir.

 

ŞARTLARIN DEĞİŞMESİ

Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve ictihadınmümkün olduğu alana dâhil olan bazı fıkhî hükümleri, değişen şartlara göregüncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aslında bu davranış,İslam’ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve toplumaaktarmak ve vahyin ışığında hayata rehberlik etmek demektir. Kesin ve açık birnassın olduğu yerde ictihad edilemeyeceği gibi, böyle bir nassın olmadığıkonularda zamanın değişmesine bağlı olarak hükümlerin de değişebileceğimalumdur. Bu anlayış çerçevesinde Din İşleri Yüksek Kurulumuz, İslam’ınsabiteleri ile birlikte hayatın gerçeklikleri ve değişkenlerini de dikkatealarak dinî bilgi üretmektedir. “Din alanında sahih bilginin göz ardı edilmesi,samimi duyguların sömürülmesine uygun bir zemin oluşturmaktadır” yapılanaçıklama diğer maddeleri ile devam ediyor. Diğer maddelerde önemli ancak, dindereform konusundaki açıklamayı önemsiyorum.

Bunun yanında bu bildirilerin hayata geçmesi de önem arzediyor, bunun için cami imam hatibi olan kardeşlerimize görevler düşüyor. Eğerbu gün toplum da kadına şiddet, cinsel istismar, madde bağımlılığı gibi ciddikonular her gün medya da yer alıyorsa, bunda imam hatipler, öğretmenler,basının büyük görevleri vardır.

Konu geniş ilahiyatçılara büyük görevler düşüyor.

Kalın sağlıcakla.