Kuluçka tavuğuna biliyorsunuz bizde gurk derler. İlkbaharda yumurtadan çıkan piliçlerin hepsi yaşamaz, kimisi ölür, kimisini kedi kapar. Bunun içinde gurkun cücüğü(yavrusu)güzün sayılır diye bir de atasözü vardır. Aslında burada acele etmek gerektiği de vurgulanır. Yani bir girişimden elde edilen verimin gerçek değeri, bu verimin karşılaşacağı tehlikeler bittikten sonra belli oluyor.

Örneğin, yüz yıl geçtikten sonra şimdi ülkemizin henüz aynı düşmanlardan kurtulmadığımızı anladığımız gibi. Bakın bugün 12 Şubat Bayramı etkinlikleri var. Ama görüyoruz ki, düşmanın hesabı aynen devam ediyor….

Konuya böyle girdim ki, yazımın sonucu daha iyi anlaşılsın. Konu gündemdeki etrikalar ve savaş oyunları, söz ustaları ve yazarlar bunlara: “Küresel savaş baronları!” ismini vermişler.

İslami açıdan baktığımızda ise tam fitneciler diye biliriz. Çünkü ortalığı karıştırmaktan başka işleri, güçleri yok. Kimseye hayır elini uzatmayan bu siyonlar, elbette kurdukları oyun içinde birgün boğulacaklardır.

Sözüm ona en güçlü kendileri, doyumsuzlar, daha da güçlü olmaya çalışıyorlar, isterseniz Firavunun veya Nemrutun çocukları da diyebilirsiniz. Şimdi gözlerini Doğu Akdeniz’e dikmiş durumdalar. Doğu Akdenize sınırı olan ülkelerin neredeyse tamamının yönetimine kendi adamlarını getirip, böylece kaynakları kendilerine aktarıp, güçlerine güç  katmayı planlıyorlar ve de çok iştahlılar.

EKONOMİ VE GÜÇ

Yazıları severek okuduğun ismi gibi Arif ağabeyimiz Sayın Altunbaş bunları anlatırken şöyle diyor: “Küçük büyük bütün savaşlar ekonomik ve askeri duygu ve kaygılardan kaynaklanır. Habil ve Kabilin, Firavun ve Beni İsrail'in, Ebrehe ve Mekkelilerin, Persler ve Yunanlıların, Haçlı Seferlerinin, İpek Yolu ve Baharat yolu savaşlarının, yeni dünyanın keşfedilmesinin, 1. ve 2.  Dünya savaşının sebebi -her ne kadar dini, siyasi veya askeri gibi görünse de “temelde ekonomiktir.”

 Bir insanlık felaketine dönüşen 1. ve 2. Dünya savaşları ekonomik daralmanın ortaya çıkardığı kavganın sonuçu idi. Sovyetler ve Amarika'nın -Kapitalist ve Marksist- iki blok olarak soğuk savaş döneminde dünyayı iki ayrı düşman kamp haline getiren sebep de aynı idi. Şimdilerde  daralan, zor günler geçiren ve obez Amerikan ekonomisini canlandırmak, ayağa kaldırmak için Trump’ın askeri güçte dahil her türlü baskı ve tehdit ile dünyayı haraca bağlama arzusu berbat ABD ekonomisinin doğurduğu bir sonuçtur.

AMERİKA JANDARMALIK YAPIYOR

Bütün dünyayı karşısına alma pahasına hemen hemen her devlete amborgo ve yüksek gümrük vergisi uygulamaya çalışan Amerika daralan ekonomisini rahatlatmak için çok yüksek olan askeri harcamalarının faturasını böylece bütün dünyadan çıkartmak istiyor. Kendini dünyanın Jandarması olarak gören ABD herkesten haraç toplamayı da kendin de bir hak olarak görüyor.

Dünyanın en güçlü ekonomisi, askeri gücü olan bu haydut devlet aynı zamanda dünyanın en borçlu ve en sorunlu ülkesi olmaya devam ettikçe havada, karada ve denizlerde bu yüzden havalar sertleşmeye devam edecek…

ABD’nin Çin ejderhasıyla boğuşması dünyayı sessizce ekonomik bir savaşın girdabına çekerken oyunun ikinci perdesinde de dünyayı bir ekonomik savaşın karanlık çıkmaz sokaklarına doğru sürüklüyor.

Ey kıytırık sebepler şahsi, çıkar, kırgınlık ve hesaplarla düşmanlarımızın desteklediği proje partilerini ve vesayat  odaklarını destekleyen, onlara omuz veren milletimin çocukları hala gözünüzü açıp uyanmadınız mı? Bölgemizde ve dünyada neler olduğunu hala göremiyor musunuz? Neyin derdinde ve davasındasınız ki her atılan hayırlı adıma ve atılıma HAYIR demeyi bir alışkanlık haline getirlerin peşindesiniz?

Ülkemizin, milletimizin, evlatlarımızın, dost ve kardeşlerimizin çıkar ve menfaatlerinin yanında mı, yoksa; düşmanlarımızla birlikte olanların yanında mısınız?” Konuyu günümüz hadiseleriyle düşünün.

Bu ülke, bu vatan, bu millet şimdiye kadar  hainlerden çok çekti. Ey milletim! Bundan sonra da senin, ülkenin, geleceğinin karşısındaki en büyük düşman ve engel medeniyet ve Kültürel düşmanların olacaktır.  Sakın haa, sakın bunu unutma!

Kalın sağlıcakla