Sorumluluk,bireylerin kendilerine ve çevrelerindekilere karşı yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini,zamanında gerçekleştirmek zorunluluğudur diye tarif edilir.Ayrıca kişinin kendi eylemlerini, ya da kendini bağlayan bir olayın sonuçlarının mesuliyetini üslenmesi diye  de tanımlayabiliriz.

Sorumluluk özen isteyen bir davranıştır.Bu da çok küçük yaşlardan itibaren,çocuğa verilen çeşitli sorumluluklarla kazandırılır.Büyüdükçe de şekil değiştirerek çoğalır.Ailede iyi bir eğitim alan ve yaşamının her alanında taşıması gerekli sorumluluk duygusunu iyi kullanabilen insan,önce kendine karşı  sorumluluğunu bilirse,toplumda,sosyal hayatta ,aile hayatında ve öğrencilik hayatında görevlerini zorlanmadan yerine getirir.

Birey,sözlerinde ve davranışlarında özgür bir varlıktır.Fakat ALLAH(cc) yaratırken,yalnız insana akıl ve düşünme yeteneği  vererek  onu diğer canlılardan  ayırmıştır.Bu sebeple de aklı ile iyiyi kötüyü , doğruyu yanlışı  ayırt edebilmesi için çeşitli sorumluluklar yüklemiş ,aldığı kararlarla yapmış olduğu davranışların sonucundan da kendisini sorumlu tutmuştur. Bu sebeple insan başarılarını kendi iradesine,başarısızlıklarını ise kadere yükleyemez. Akıl ve hür iradesiyle iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırt edebilmeli, yapıp yapmamaya karar verirken sonucundan da kendisi sorumlu olmalıdır.

Yaşanan dünyada, Tanrının insanlara sunduğu sayısız nimetleri  korumak,gelecek kuşaklara onları bozulmadan,yok etmeden teslim etmek en önemli sorumluluktur.Ama maalesef buna çoğunlukla dikkat etmiyor,geleceği düşünmeden çevreyi,havayı  kirleterek ,ormanları yakarak veya çeşitli zehirli gazlarla her türlü zarar ve ziyan verilmeye çalışılıyor.Oysaki toplumun ortaklaşa kullandığı mallara zarar vermeden onlardan faydalanmak tüm insanların hakkıdır.Birlikte yaşayan ,gerek ailedeki gerekse sosyal çevredeki insanlarla empati kurarak ,vurdum duymaz ve bencil davranmadan sorumluluklar yerine getirilmelidir.

Aile içinde ise anne ,baba ve çocuklar kendi alanlarında ,üzerlerine düşen sorumluluklarını bilmeli ve ona göre davranmalı,kesinlikle biri sorumluklarını diğerinin üzerine atmamalı ve ortaklaşa olanlar paylaşılmalıdır.Genelde  becerikli ve eli çabuk olan bireyin,ailenin diğer fertlerinin de yükünü taşıdığını görüyoruz. Bu doğru değil,onu yıpratır ve yorulan her insan çevresine karşı pozitif davranamaz.

Hiçbir şeyle uğraşmadan zamanını boş geçiren insan,can sıkıntısından bunalır ve yararı olmayan gereksiz şeylerle vakit öldürür.Oysa üzerine alacağı bir sorumluluk onu başıboşluktan kurtararak yaşama ve mücadele azmini artırır. O zaman büyük küçük herkesin ,gücü nispetinde sorumlu olduğu bir görevi olmalı .Eğer yaşamaya değer veriyorsa.