Günümüzün en önemli sorunlarından biridir şiddet  . Hemen  hemen her gün gazetelerde ,  görsel medyada bir veya birkaç şiddet içeren haberler yer alıyor.Toplumumuzda ,bilhassa son yıllarda her olayın gözler önüne serilmesi ,basının haberleri birazda abartarak ,yorum katarak duyurması ,bu konularda sorun yaşayan kişileri tetikliyor ve onlara örnek oluyor.Bu doğru değil.Gerçekleşen olaylar haber niteliğindedir kabul ediyorum ama , medyanın bunu daha az ilgi çekerek aşırı detaylandırmadan ,bunu bir malzeme olarak kullanmadan aktarması,belki biraz şiddetin azalmasına etki edebilir.

Birçok kesimdeki insanlar yaşamlarını zor şartlarda sürdürüyorlar. Bunlar sosyolojik, ekonomik ve psikolojik konularda sorun yaşayan insanlar. Bu sorunlarını çözemedikleri zaman şiddete başvuruyor ve o anda ne ALLAH korkusu, ne günah, ne de iki dünyadaki cehennem hayatı akıllarına geliyor. Sonradan pişmanlık duyuyorlar ama iş işten geçiyor.

Şiddetin azalmayıp çoğalması birazda devletin bu konuyu ivedilikle ele alıp acil çözüm bulmaya yönelmemesinden kaynaklanıyor.Toplum da bu kanayan yaraya gerektiği gibi duyarlı davranmıyor.Haberleri dinliyor,üzülüyor, kızıyor fakat yetkilileri uyaracak, zorlayacak ortak bir eyleme geçmiyor.Zaman zaman bazı sivil toplum kuruluşları  yürüyüş yaparak tepki göstermeye çabalıyorlar ama bu da yeterli olmuyor. Bu insanlık suçunu olabildiğince engelleyebilmek için, devletin işin ciddiyetini görerek şiddeti uygulayan kesimlerdeki sorumlu kişileri , en ağır cezalarla yargılaması ve caydırıcı yasal tedbirlerin alınması için mutlaka bir an önce yasalarda gerekli değişiklikleri yapması lazım.

Şiddet sadece kadınlara yönelik değildir. Yaşlılara, çocuklara, hatta erkeklere de şiddet uygulanıyor.Şiddet evrensel bir konu, insan hakları ihlalidir. Tedbir alınmadan taş ocaklarında ,maden ocaklarında çalıştırılan işçilerimiz , ihmal yüzünden meydana gelen çeşitli kazalarda kaybettiğimiz insanlarımız, bir nevi şiddete uğramış olmuyorlar mı ? Şiddet hangi sebeple uygulanırsa uygulansın bir suçtur ve mutlaka cezalandırılmalıdır. Küçücük çocuklar cinsel istismara uğruyor,yargı bazı caydırıcı sebeplere dayandırarak suçluları hak ettikleri cezaya çaptırmadan adli kontrol gereği diye bir süre sonra serbest bırakarak sapık insanları cesaretlendiriyor. Daha birkaç gün önce bir ilkokul çocuğu sapık bir canavar tarafından vahşice öldürüldü. Bu nasıl bir yaratık? İnsan diyemiyorum. Çünkü bu davranıştaki birisi insan olamaz.Böylelerini ömür boyu dışarıya çıkarmamak lazım. Bu konuda birkaç ağır caza uygulansa  belki caydırıcı olabilir. Oysa birkaç yıl yatıp çeşitli gerekçelerle (iyi hal,tahrik,psikolojik bozukluk vb) sebeplerle çıkıyorlar ve kısa bir süre sonra da aynı suçu tekrar işleyebiliyorlar.

Bazen sormak istiyorum ;Bu tip suçu işleyen sapıklara birkaç sene hapis cezası veren hakimler, hayatını kaybeden  veya şiddet gören insan kendi yakınlarından birisi olsa empati kurarak ne düşünürler acaba? Ateş düştüğü yeri yakar. Karar mevkiinde olanlar , verecekleri kararı ,kanunları suçlunun lehinde affedici sebepler bularak uygulamadan,şiddet görenin acısını düşünerek vermeli.Toplumdaki bu ahlak bozukluğu , biraz da kanunların uygulanış şeklinden kaynaklanıyor.

Lütfen son zamanlarda sık sık duyduğumuz ,içimizi acıtan bu haberlerin önüne geçmek için, geç kalmadan ,daha bir sürü insan işkence görmeden ,suçlunun yaşam hakkı düşünülmeden ,kaybettiklerimizin acısını hissederek,  acilen gereken tedbirler alınsın.Bu konudaki yasalar yeniden gözden geçirilsin.