Dört cephesinden kuşatılmış insanın-insanlığın hâliperişan. Kazılmış bir siperde yönü belli düşmanla baş etmek daha kolay olmalı.Orta yerde, sipersiz, savunmasız günümüz insanı adeta her yönünden saldırı veişgal girişimi altında. Farkına varması veya varmaması sonucu değiştirmiyor.Zihinlerimiz kesintisiz bombardıman altında. Nefes aldırmıyor, göz açtırmıyor.Bir miktar farkında olanlar daha sağlam durabiliyor, varlığını muhafaza vekararlarında sabit kalabilmek adına daha dayanıklı.

 

Günün her saatinde neredeyse insanları sorumluluksahasından bile çekme pahasına nedir bu oyun? Neden bu kadar telaş? Ne oluyor?Ne olacak? Kendimi çok aptal hissediyorum. İlgiyle bakıp, ısrarla takipedenleri ve yüksek seslerle, bozulmuş bir ağız akordu ile konuşanları duydukçabir şey mi kaçırıyorum, diyorum. Hayır! Ya bir şey bulamıyorum ya da harbidenaptalım.

 

 Bütün çaba kendinianlatmak ya da düşüncelerini mi ifade etmek? Amacı her ne olursa olsun zamanüstü bir eylemdir bu. Sözle, yazıyla, resimle, film ile, müzikle, sporla…İnsana ulaşan her yolla anlatabilmek. Bütün bunlar için planlar, programlaryapılıyor, profesyonel eğitim destekleri alınıyor, dış görünüş ustaları ileişbirliği yapılıyor. Her şey hazır! Beklediğiniz etkiyi ve istediğiniz sonucualacağınıza ne kadar eminsiniz?   İşte tam da burada bir uyarı cümlesi önümüzeçıkıyor:

“Unutma,

Bir insanın yüzünde taşıdığı ifade,

Sırtında taşıdığı elbiseden mühimdir.

Bir insanın yüzündeki samimiyet

Her şeyden değerlidir.” (Dale Carnegie)

 

İnsanda iki kere iki her zaman dört etmez. Ölçülebilirlikhapishanesine düşmemiş kavramları vardır insanın. İşte samimiyet bunlardanbiridir? Öğretilmiş ve ya öğrenilmiş samimiyet yani, sahtesi olmuyor bunun.Karşıdaki insanda akıl üstü bir mekanizma görüyor bunu. Söz, düşünüldüğü kadaretki edemiyor. Bu mevzuda sözün yetersizliğini dile getiren bir lider, Atatürk:“Samimiyetin lisanı yoktur. O, gözlerden ve tavırlardan anlaşılır.”ifadesiyleyol gösteriyor.

 

Tıkadım kulaklarımı, sadece bakıyorum.

 

Çehre, samimiyet perdesine büründüğünde sesin kulağaihtiyacı kalmıyor.

Velhasıl, samimiyetin –dışa yansıyan-dili hâldir.

 

Muhabbetle..