Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2018 yılında İstiklal üniversitesi kuruldu…

Rektör olarak Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Kahramanmaraş Sütçü İmam üniversitesi(KSÜ)  Tıp fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sami Özgül atanmıştı.

27 Aralıkta, 4 yıllık rektörlük görevi sona eriyor. Tekrar Rektörlüğünün devam etmesi içinde müracaatta bulunmayan Özgül, gün saymaya başladı.

Kahramanmaraş’ta Bugün gazetesi olarak bizde rektöre veda ziyaretinde bulunduk. Prof. Özgül rektörlüğü süresi içerisinde KİÜ için elinden geldiği kadar faydalı olmaya çalıştı. Ancak daha fazla çalışma imkânı bulamadı.   Rektör olarak ilk atandığında; KMTSO ev sahipliğinde bir toplantı gerçekleşmişti. Bu toplantıya Sanayi ve Teknoloji bakanı Mustafa Varank’ta katılmıştı. Rektör Özgül. “Sayın bakanım ben kalp hekimiyim. Bana fırsat verin kalbe takılan birçok parçayı biz burada üretelim.  Çok basit olan parçalar bile ülkemizde üretilmiyor. Hep dışardan ithal ediyoruz. “demişti.  Sanayi ve teknoloji bakanı Varank teklife pek sıcak bakmamıştı!

Sami Özgül hoca ülkenin en iyi kalp hekimlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Şimdi günün bitmesine az kaldı. Ama çok dertli ”Çünkü ben burada daha fazla yararlı olabilirdim ama bir türlü fırsat elde edemedim.” Demesinin altında buruk bir vedayı işaret ediyordu.

İstiklal Üniversitesi yeteri kadar desteklenseydi daha iyi olacaktı. Sami Özgül hocanın bir isteği daha vardı. Üniversite olarak tıp fakültesi kuralım telifine de hep olumsuz bakıldı.” Burada bir tıp fakültesi yeter dendi.” Hâlbuki Gaziantep’te 5 tane tıp fakültesi olduğu söylenince karşılık bulmadı.

Elbette burada üniversite ile ilgili çok yazılacak ve konuşulacak şeyler var. Ama geçmişle yüzleşmenin bir yararı olmayacağı düşüncesindeyim. Yeni atanacak rektöre imkânlar sağlanırsa kısa sürede ismine layık bir şekilde gelişmelerine devam eder kanısındayız.

Diğer taraftan: Gerek bireysel, gerekse toplumsal değerlerimizdeki bu aşınmanın, geleceğimizi ne denli olumsuz etkileyeceğini irdelemek zamanıdır sanırım. Bu olumsuzluklardan, milli varlığımızı titizlikle sakınmak gereğini göz ardı etmemeliyiz. Sağlıklı bir toplum olmanın, geleceği karşı soruluklarımıza sahip çıkmanın gereği de bu olmalı. Neme lazımcılıkla istenilen yere varamamamızın baş nedenide bu olmalı. ( Mustafa Okumuş)