Eğitimde, medyada ve kültürde büyük bir kuşatma ile karşı karşıyayız, dolayısı ile  beynimizi koruyamıyoruz, zihin inşa edemiyoruz! Yazar Yusuf Kaplan diyor bu sözleri, sonrasında ise bir tanımlama yapıyor: “Türkiye’nin ortak kültürü yok. Bir toplumun ortak kültürü, bütün saldırılara karşı güçlü ve köklü direnme biçimleri sunan, zorluklara göğüs germesini sağlayan, o toplumu yaşatan, dimdik ayakta tutan ruhudur.

Bu ruh, bir toplumun hafızasıdır, tarihidir; ortaklaşa ve çileyle inşa ettiği değerleri, anlam haritaları; topluma tarih yaptıran, yüzyılların çilesi, mücadelesi, dayanışması, kardeşliği ile inşa edilen, sadece o topluma ait yaşanmışlıklar toplamı, birikimi ve tecrübesidir. Bir toplumun dinamizminin, diriliğinin, direnişinin ve dirilişinin yegâne kaynağı birlikte yaşanan, çileyle, kanla, gözyaşıyla dokunan bu müşterek yaşanmışlıklar dünyasıdır. Toplumun ruhu budur işte.” Eyvallah!

Bana göre Kaplan bilge bir kişilik ve entelektüel bir yazar, sonra samimi, okuyor, araştırıyor, en önemlisi bu vatan ve değerlerimiz için ciddi bir fikri mücadele ortaya koyuyor. Öncelikle bu gayretlerinden dolayı kendisine teşekkür ediyor ve bir başka isim Cemil Meriç’e geçiyorum. Geçiyorum ama konumuz yine kültür yine irfan yine medeniyet olacak.

SİHİRLİ BİR BİLGİ

Cemil Meriç, Kültürden İrfana isimli kitabında kültürü şöyle tanımlar: “Kültür, her çağın sahip olduğu hayati düşünceler sistemidir. Daha doğrusu, her çağın yaşadığı bir düşünce sistemidir!”

Şimdi bu görüşlerden yola çıkar isek bugün ‘medya kültürü’ zihnimizi kuşatma altında tutmakta olduğunu görüp, beynimizi koruyamıyoruz diyerek sesimizi yükseltebiliriz, çünkü programlarda kültürümüzden bir damla katılmıyor! Bunlar bilinçsizce yapılan şeyler de değil! Bu konuda Sivil İşgal Güçleri isimli kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Ekonomi de kültürden farklı değil, orada Prof. Dr. Mete Gündoğan’ın Narkoz kitabını okuyanlar bilir. Küresel para baronları para oyunlarını hiç bırakmıyor… Daha geçen hafta sanal altın ve dolar üzerinden saldırı gördük. Neyse…

Prof. İhsan Süreyye Sırma hocam da bu konularda duyarlı, geçen hafta Akit TV’de dinledim, o da manevi, siyasi ve ilim dünyamızın öncülerinden. Yanlışlara karşı ‘pes etmeyenlerden birisi’, hak yolunda hakça mücadele etmiş, yapılması gerekenleri, yaşadığı zorlukları bu programda anlattı. Siyasi manada der ki: “iktidar olmak yetmiyor, muktedir olmak şart. Muktedir olmak içinde, sağlam kadrolar ile çalışmak gerekiyor. Yoksa çevrenizdekiler sizi bilinçli olarak yanlışa düşüre bilirler. Hatta kendisi Erbakan Hoca ile de çalışmış, danışmanlığını yapmış, gerektiğinde yemek masasında yemek kaşığını bile müdahale ettim diyor…

Sözü şuraya getirmek istiyorum. Gerek eğitimde gerekse kültürde sağlam kadrolar ile çalışılmaz ise toplum ruhunu oluşturamazsınız, bölünmüşlük de doğal hale gelir. Neyse biz kültürle başladık, aynı konuya devam edelim.

KÜLTÜR GİDERSE, GERİYE KUM KALIR

Cemil Meriç’e göre Umran, geniş manasıyla kültür demektir. Tylor bu tanımlamaya paralel olarak kültür için: “Bilgiyi, inancı, sanatı, ahlakı, hukuku, adeti, bir kelime ile, insanın içtimai bir varlık olarak elde ettiği bütün kabiliyetleri kucaklayan girift bütün...” Olarak tanımlamış. Bir başka tanımda, “Bir kavmin yaptıkları ve ‘yarattıklarının’ bütünü, içtimai ve dini düzen, adetler ve inançlardır…”

Son üç yüz yılı bir düşünün bakalım bu millet kültürünü devam ettirebildi mi? Benim çocukluğumdan bu yana 50 yıl geçti, neredeyse adet ve geleneklerden hiçbiri kalmadı. Bu kadar hızlı bir değişime doğru sürükleniyoruz. Kültür bir milletin köküdür, özünden ve değerlerinden doğmuştur. Müzikten tutunda, spor ve yeme alışkanlıklarımıza varana kadar kapsamı geniştir.  Özetleyecek olursak ki Kaplan’da aynı görüşte; “Bir toplumu yok etmek mi istiyorsunuz? Yüzlerce, belki binlerce yılın çileli ve müşterek tecrübesi üzerine inşa edilen ruhunu yok edin. Bir toplumun ruhunu yok ederseniz, o toplumu diri tutan, ayakta tutan, bir arada tutan, yaşayan ortak değerleri, sanatları, edebiyatı, söyleme ve eyleme biçimlerini kolayca yok edersiniz.”

Daha çok şey var bu konuda yazacak ama burada kapatalım. Kalın sağlıcakla.