Rus siyaset uzmanı Sergey Markov bölgede ülkelerin stratejik hamleleri hakkında 'Türkiye'nin büyük bir oyun değiştirici' olduğunu ifade ederek Karadeniz’deki 320 milyar metreküplük doğalgaz keşfiyle ilgili 'Türkiye ekonomik liderlerden biri olarak değerlendirilebilir' diyor.

Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel ise, Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğal gaz rezervinin keşfedilmesinin Türkiye'de tarihin akışını değiştireceğini belirterek 'Türkiye asıl büyük sürprizi önümüzdeki yıllarda altın madenciliği alanında yapabilir. Yer altı kaynaklarımızı ekonomiye kazandırırsak Türkiye küresel güç haline gelebilir.' ifadelerini kullanmış.

Siz bu iki haberi yan yana okuduğunuzda, ardından da Yunanistan’ın şımarıklıklarını gözlemlediğinizde karşınıza ne çıkıyor? “Emperyalist devletler”

Peki ABD, Rum kesimine uyguladığı silah ambargosunu niye kaldırdı? Yoksa haçlılar hortluyor mu?

ÖLÜLER HORTLAR

Emperyalistler hortluyor mu? Sorusunun cevabına ise ‘hayır’ diyeceğim. Çünkü emperyalizm hiç ölmedi zaten ölmezde, ilk insandan son insana kadar bu düşüncede olanlar: “Güç bende, her şeyi yaparım!” diyecek.  Onlara karşı olanlar ise: “Hayır, güçlü değil, haklılar her zaman güçlüdür!” diyeceklerdir. Özetle bir hakkı savunurken, diğeri gücü savunacaktır.

Hak ve batıl kavramlarını biraz açalım isterseniz: “Hak: Allah(c.c)‘ın güzel isimlerinde birisi, şanı yüce olan Kur‘an, yakîn, sabit ve şüphe olmayan şey, İslâm, adâlet, hüküm ve kaza olunmuş iş, mal, mülk ve vâcip gibi anlamlarda kullanılan bir mefhumdur. Kur‘ân-ı Kerim‘de Hak kelimesi ve türevleri 285 kadar ayette geçer.

Hak İslam‘dır. Hiç bir şart altında değişmeyen gerçektir. Islah yoludur. Marufu, adaleti, iyiliği emreder. Münkeri, zulmü, kötülüğü yasaklar. Bu yolu tarih boyunca peygamberler ve onların yolundan yürüyen takva sahibi şuurlu Müslüman topluluklar temsil etmişlerdir. İnsanlık ne zaman bu asıl yolda yürümüşse saadet bulmuştur. Ayette:"O günahkârlar istemese de, Allah hakkı sabit ve üstün kılacaktır." (Enfal: 8)

BATIL GÜCÜ ÜSTÜN TUTAR

Gerçekle ilgisi olmayan, doğru ve haklı olmayan, boş, temelsiz, yanlış şeyleri ifade için kullanılan bir mefhumdur. Batıl kavramı Kur‘an-ı Kerim‘de yirmi sekiz ayette geçmektedir.

Diğer bir tanımla Batıl Materyalizm‘dir. Her şart altında yanlış olan şeydir. İfsat yoludur. Münkeri, zulmü, kötülüğü emreder.  Marufu, adaleti, iyiliği yasaklar. Bu yolu tarih boyunca Şeytan‘ın hilelerine aldanarak nefislerini ilah edinenler, Nemrutlar, Firavunlar, Ebu cehiller temsil etmişlerdir. İnsanlık ne zaman bu fasit yolda yürümüşse krize düşmüş ve helak olmuştur. Günümüzde bu fasit ve batıl yolu ırkçı emperyalizm, Siyonizm ve onların işbirlikçileri temsil etmektedir. Gayeleri ise şeytani bir düşünce ile insanları ifsat ederek dünya ve ahiret hayatlarını karartmaktır. Allah Hakkı üstün tutmamızı ve Batılı reddetmemizi emrediyor. "Hakkı batıla karıştırıp da bile bile hakkı gizlemeyin." (Bakara: 42).”

TÜRKİYE MAVİ VATANA SAHİP ÇIKIYOR

Son dönemde gözümüz açıldı, kendimize geldik ve artık bizde yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı aramaya başladık. Kendi ayaklarımızın üzerinde durup, kendi sanayimizi kurmamıza gayret ediyoruz. Emperyalistler (1. Dünya Savaşında yeraltı kaynaklarına göz diktikleri gibi) şimdide Doğu Akdeniz, Karadeniz de bulduğumuz yeraltı kaynaklarımıza göz dikmiş görünüyor. Başını Fransa çekiyor, bu ülke Afrika’yı sömürdüğü yetmiyormuş gibi, şimdi bizimle uğraşmaya başladı. Aslındı onlar kapitülasyonlardan bu yana bunu hep yapmışlardır. Bakınız Maraş Kurtuluşunda Ermenileri üzerimize gönderen, onlara cesaret verenler de onlardır.

Diyeceğim şu ki dostlar açalım artık gözümüzü, bize batıdan dost olmaz. “Gavurdan dost, domuz derisinden post olmaz!”

Ne diyelim, galiba emperyalizmin deliğine çomak soktuk!

Kalın sağlıcakla.