Son birkaç gündür Ermenistan ile Azerbaycan arasında savaş hali devam ediyor. Bizlerde kardeşlerimize dua ederken, onların yanında olma adına sosyal medyadan düşüncelerimizi paylaşarak can kardeşlerimize destek olmaya çalışıyoruz.

Fakat, bu olup bitenlerinde global aklın ya da küresel sermayenin bir işi olduğunu görmesem de hissediyorum. Çünkü, bu işin arka planında Türkiye, hatta Türk dünyası hedef alınmaktadır.

Çevremizde olup bitenlere bakın, sağdan-soldan; önden-arkadan çakallarını üzerimize göndererek, bizi yokluyorlar, irademizi test ediyorlar. En azından ben böyle hissediyorum. Bunun için Türk dünyasının dik durması gerekiyor ve duruyoruz da ama çok dikkatli olmak gerekiyor!

Azerbaycan bizim gardaşımız. Onların yıpranması demek, bizim yıpranmamız anlamına geliyor. İşte bunun için dün TBMM’sinin açıkladığı ortak bildiri çok önemli. Birlik olan bütün partileri buradan kutluyoruz…

TÜRK DÜNYASININ ŞAH DAMARI

Sosyal Medya’da Güngör Yavuzaslan’ın Türk Dünyasının Şah Damarı ara başlığı ile verdiği şu değerlendirme önemsediğim için paylaştım. Şöyle diyordu Yavuzaslan: “Azerbaycan ile Nahçivan arasına bir bıçak gibi inen, ‘Tarihi Zengezur’ bölgesi bugün Ermeni işgali altında. Bu hat Türkiye’nin Türk Dünyası ile Nahçivan üzerinden kara bağlantısını da koparmış durumda. Bu bölge Azerbaycan kontrolünde olduğunda Anadolu hem Hazar ile hem de Asya’da bulunan bağımsız Türk Devletleri ile adeta birleşmiş olacaktı. Bugün Hazar bölgesi enerji koridoru Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye’ye ulaşmaktadır. Tovuz bu hatların kavşak bölgesi durumunda. Bölgede yaşanacak istikrarsızlık enerji güvenliği de birinci derece etkileyecektir…”

Dikkat buyurun, işgali tüm Dünya ülkeleri kabul ediyor, BM’ler onaylıyor işgali, sonra işgal edilen bu topraktan çekilmesi isteniyor ama tabir yerinde ise Ermeniler aldırış etmiyor. Yani tüm dünya ülkelerine meydan okuyor.

Otuz yıl Azerbaycanlı kardeşlerimiz bu işin mücadelesini veriyor aldırış eden yok. İster istemiz onlarda gereğini yapıyor.

Ama bu kadar haklı davalarında onlara birkaç Müslüman ülkeden başka destek veren yok. Neden mi?

GÜÇLÜ OLMAMIZ GEREKİYOR

Değerli dostlar, zalimler gücü üstün tutarlar. Biz ise Hakk’ı üstün tutarız, yani adaleti; dikkat buyurun tüm dünya birkaçı hariç gücü üstün tutarak çatışmaların hemen durmasını istiyorlar. Oysa, çatışmaların durması için Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerek. İşte bu nedenle gücü savunanlara karşı güçlü olmalıyız ki adaleti tesis edelim.

Peygamberimiz(sav): “Düşmanınızın silahı ile silahlanın!” buyurmadılar mı? Bu çağda, ilmi elinde tutan güçlü olur. Bunun için bilgi toplumu olmalıyız, okumalıyız, araştırmalıyız, sabahlara kadar laboratuvarlarda deneyler yapmalıyız…

Gücünüz olmaz ise, hakkı üstün tutamazsınız. Üretmeniz gerekiyor, üretmeden tüketen toplumlar, borçla yaşarlar. Borçla yaşayanlar ise emir alırlar.

İşte yaşadığımız sıkıntıların temel sebebi yine yanlış eğitim sisteminden kaynaklanıyor. İnsana yatırım yapmadığımızdan kaynaklanıyor. Sorumlu nesil yetiştirmediğimizden kaynaklanıyor…

Ülke olarak yeniden başımızı iki elimizin arasına alıp, biz nerede hata yapıyoruz diye düşünmek gerek.

Bakınız bizimle savaştan çıkan ülkeler, milli gelirlerini ikiyi katladılar. Bunun sebeplerini araştırmamız gerekmiyor mu?

Yani söylenerek çok söz varda, yara bizim yaramaz daha fazla konuşamıyoruz. Şunu da belirteyim sıkıntılarımız bugünden değil, dünden geliyor ve öylede devam ediyor…

Ama inanıyorum ki, ülkem Hakkı hâkim kılacak, üzerimizdeki pis tüyleri atmaya başladık. İnşallah gelecekten ümit varız…

Kalın sağlıcakla.