Belediyelerin görevleri arasında yol, su, altyapı ve sosyal aktiviteler elbette önemli bir yer tutmaktadır. Ancak asıl görevleri, insanlara hizmet sunmak ve onların yaşam kalitesini artırmaktır. Bu noktada, belediyelerin asıl amacı, insan odaklı bir hizmet anlayışını benimsemek olmalıdır.

6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem, şehrin birçok yaşam alanını ve işyerini yok etti. Resmi verilere göre, depremde 16 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. Depremin üzerinden neredeyse iki yıl geçmesine rağmen, belediyelerin imar ve ruhsat verme süreçlerinde yaşanan sıkıntılar devam etmektedir. Bir inşaat ruhsatı almak için en az altı ay beklenmesi, bazen bir yılı bulabilmesi, vatandaşları zorluyor. Özellikle orta hasarlı binaların durumunda, gerekli yasal işlemler tamamlanmış olmasına rağmen, "git-gel" süreçleri devam ediyor. Bu süreçlerin uzaması, teknik personelin risk alarak imza atmakta tereddüt etmesiyle de daha da derinleşiyor. Orta hasarlı binaların ruhsat alması bir yana, yeni binaların yapılabilmesi için de uzun bekleme süreleri söz konusu.

Örneğin, yerinde dönüşüm isteyen vatandaşların müteahhitlerle yaptıkları anlaşmalara rağmen hala ruhsat alamamaları da ciddi bir sorun. İnşaat malzemelerinin her geçen gün değişen fiyatları, sürecin daha da karmaşık hale gelmesine neden oluyor. Hatta bazı müteahhitlerin ruhsat sürecinin uzunluğu nedeniyle anlaşmalardan vazgeçtiği de görülmektedir.

Bu tür sıkıntıların yaşandığı bir dönemde, Onikişubat Belediye Başkanı Hanifi Toptaş önemli bir adım atarak, ilçenin yeniden inşa ve imar faaliyetlerini hızlandırmak için D-imar İmar Yönetim Sistemi’ni geliştirdi. Bu sistem sayesinde, vatandaşlar dijital platform üzerinden imar başvurusu yapabilecek, başvurularını şeffaf bir şekilde takip edebilecek ve veri güvenliği sağlanmış olacak. Başkan Toptaş, "Kolay bir süreçten geçmiyoruz, ama hem özel sektör hem de kamu sektöründeki arkadaşlarımızla omuz omuza vererek bu şehri ayağa kaldıracağız" diyerek, zorlu sürecin altını çizdi.

Belediye başkanlarının işleri kolay değildir. Bir milletvekili, seçildikten sonra uzun süre seçim dönemine kadar fazla mücadele etmek zorunda kalmazken, belediye başkanı her an vatandaşlarla iç içe olmak, sorunları çözmek ve yaşam kalitesini artırmak zorundadır. Bu noktada vatandaşlar, başkanlara olan beklentilerini yüksek tutar ve genellikle, çözüm bulmayan bir belediye başkanına kırmızı kart gösterir. 31 Mart yerel seçimlerinde bunun örneklerini gördük. Vatandaşın memnuniyetini alamayan belediye başkanları yeniden seçilememektedir.

Onikişubat Belediye Başkanı Hanifi Toptaş, D-imar İmar Yönetim Sistemi ile bu memnuniyeti sağlayan bir adım atmıştır. Bu sistem, vatandaşların başvuru süreçlerini kolaylaştırmak ve daha hızlı bir şekilde inşaat izinleri almak adına önemli bir çözüm sunmaktadır. Bu tür yeniliklerin, yerel seçimlerde de karşılık bulacağı açıktır.

Dulkadiroğlu ilçesinde de benzer sıkıntılar yaşanmaktadır. İnşaat ruhsatı almak için uzun bekleme süreleri söz konusu olup, burada da aynı sistemin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Belediye Başkanı Mehmet Akpınar’ın, Onikişubat Belediye Başkanı örneğini takip ederek D-imar İmar Yönetim Sistemi’ni kendi ilçesinde de hayata geçirmesi, vatandaşlar için büyük bir kolaylık sağlayacaktır.

Bu noktada, önemli olan sadece yeni çözümler üretmek değil, mevcut başarılı uygulamaları örnek alarak yaygınlaştırmaktır. Onikişubat Belediyesi’nin gerçekleştirdiği bu başarılı örnek, diğer ilçelere de ilham kaynağı olmalıdır. Belediyeler, eninde sonunda vatandaşa hizmet etmenin ve memnuniyetini sağlamanın önemini kavrayarak, seçimlerde karşılıklarını alacaklardır.

Sonuç olarak, Kahramanmaraş gibi önemli bir şehrin yeniden imar edilmesi ve bu sürecin halkın ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi gerekmektedir. Şehrin mimarisi, sosyo-ekonomik yapısı, kültürel ve dini boyutları gibi faktörler göz ardı edilmeden, halkın yaşam kalitesinin artırılması adına belediyelerin sorumluluklarını yerine getirmesi kritik öneme sahiptir.