15 Temmuz’u unutmayalım, unutturmayalım diye dün yazmıştım, tesadüf olsa gerek, bir çok dostumuz mesajlarında aynı vurguyu yapmış.

Hatırlarsanız, darbe girişimi yapanların arkasında kimler olduğunu yazımda vurgulamış, sonunda da bu kalkışmanın sosyolojik tespitler yapılması gerektiği belirtmiştim.

Bana gelen mesajlarda toplumun bu konuda duyarlı olması, bilinçlendirilmesi gerektiği ile ilgili olarak çok güzel değerlendirmeler yapılmış.

İHH İl Temsilisi Av. Bülbül bunlardan birisi ve derki; “  15 Temmuz “kuru kalabalık” dedikleri halkın, ecdadı gibi nasıl kahraman bir millet olduğunu tüm dünyaya ilan ettiği gündür.

15 Temmuz sokağa çıkamaz dedikleri halkın tankların üstüne çıktığı gündür.

15 Temmuz, silahsız bir halkın dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir şekilde tankları ve uçakları püstürttüğü gündür.

Son bir cümle daha; “ 15 Temmuz, sadece Türkiyi için değil, tüm mazlumlar ve mağluplar için destansı bir direnişin sembolüdür…”

Eyvallah!

MEMUR SEN’İN MESAJI

Üyesi olduğum sendikamız Memur Sen’de dün yaptığı basın açıklamasında; “15 Temmuz’u unutmayacak, diriliş ruhunu hep diri tutacağız” diyerek başlattığı açıklamasında benim yazımda ki sorunun cevabını vermiş.

Demiştim ki, 15 Temmuz’un arkasında kimler var, net olarak ortaya konması gerek. Başkanımız diyor ki; “15 Temmuz, ülkemizin ve milletimizin geleceğini karanlığa mahkûm etmek isteyen küresel emperyalistlerin iş birlikçi hainlerle yaptığı ölümcül saldırının, destansı bir direnişle bozguna uğratıldığı tarihî bir gündür.

15 Temmuz kanlı ihanetine karşı ölümüne direniş, dar siyasi bakış ve ideolojik yorumlarla izah edilecek bir hadise değil; taşıdığı tarihsel ve sembolik anlam itibarıyla millî bir davadır. 15 Temmuz, amaçlarına ulaşmak için, dinî değer ve motifleri istismar da dâhil, hiçbir hak, hukuk ve ahlakta sınır tanımayan FETÖ ihanet şebekesinin, kökü ve derin bağlantıları dışarıda olan güçlerden aldığı emir ve talimatla, millet iradesine yapılan darbe olmanın ötesinde doğrudan vatanı işgal hareketidir. 15 Temmuz’da doğrudan vatan, millet ve devlet varlığımız yok edilmek istenmiştir.

Atılım ve başarıları küresel emperyalizmin bölgesel hesaplarını bozan Türkiye, peş peşe sahneye konan yıkıcı, bölücü saldırılarla durdurulamayınca, 15 Temmuz 2016’da kanlı bir darbe ile başlayan işgal girişiminin hedefi yapılmıştır….

Darbecilere direnen halka acımasızca ateş açılmış, 251 yiğidimiz şehit olmuş, 2 bini aşkın kahramanımız gazi olmuştur.

ÇANAKKALE RUHU DİRİ

Yeniden canlanan Çanakkale ruhuyla çıplak elleri ve çelikten zırha dönüşen iman dolu göğüsleri ile tankların karşısına çıkan milletimiz, vatan savunması için yeni bir istiklal savaşı vermiştir. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, daha ilk aşamasında kanla, ateşle başlayan bir darbe ile karşılaştık ve ilk kez bu kadar şiddetli olmasına rağmen, millet, ölümüne bir direnişle darbecileri püskürtmüştür. Milletin varoluş kararlılığı, emperyalistlerin üzerimizde yaptığı hesapları bozmuştur, ilelebet bozacaktır. Bize yıkım getirmek ve ölüm yağdırmak isteyenler, bize yaşatmak istedikleri çaresizliğe kendileri düçar olmuştur. Şehit ve gazilerimizle birlikte milletimizin tartışmasız saf samimiyeti, bedeli bir kez daha kanla ödenerek, üzerinde özgürce yaşamayı hak ettiğimiz bu vatanın çiğnenmez değerini pekiştirmiştir. İçinde milletimizin nesiller boyu kanı teri olan bu değere asla gölge düşürülmeyecektir. Bu bilincin bize yüklediği ilk sorumluluk ihanete müsamaha etmemek, unutmamak ve cezasız bırakmamaktır…”

Memur-Sen’i bu açıklamalarından dolayı kutluyorum.

Yazıma tamamlarken merak ettiğim konu ise sessiz kalanların sessizliğinin nedeni? Bunun nedenini de tekekkür edebilirsek ve mesaj olarak gönderirseniz değerlendirmek isterim.

Kalın sağlıcakla.