Türkiye’de yıllar içerisinde Üniversiteler de gelişimler yaşandı. Her ile üniversiteler kuruldu. Bazı illere birden fazla üniversite kuruldu. Bundan Kahramanmaraş’ta nasibini aldı. Bunun iyi tarafı da bulunmakta. Bu hem şehirlerin hayatlarına üniversiteler girdi, hem de çok fazla gencin üniversite kapısından girişine imkân sağlayan bir sisteme geçildi. Geliştirdiği teknoloji ile sosyal, kültürel ve ekonomik hayatta her şeyin hızla değişmesine yol açan insanoğlu kendi eliyle sağladığı gelişmenin hızına yetişemez oldu.

Geçtiğimiz hafta KSÜ’de nöbet değişikliği oldu. Sütçü İmam Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Niyazi Can,  yerine Elbistan hastanesi başhekimi Prof. Dr. Alptekin Yasım rektör oldu.  Bunun için Üniversitenin Cahit Zarifoğlu konferans salonunda tören düzenlendi. Görevi devralan yeni Rektör Alptekin Yasım Eski rektör Can’ın konuşmalarından sonra kürsüye geldi.” Üniversitenin, tıp fakültesin de bazı eksiklikler ve şikâyetler bulunmaktadır. Bunun için ülkemizin sanayi ve teknoloji alanında en önemli şehri Kahramanmaraş’ta kurulmuş olan Sütçü İmam üniversitesi, Sağlık ve Teknoloji üniversitesinin tüm paydaşlarıyla iş birliği içinde olacak, bölgeye ve ülkeye dünyaya örnek olan ve katkı sağlayan bir üniversite olması için gayret sarf göstereceğim dedi.”

Yeni Rektör Yaşım Kalp ve damar hastalıkları uzmanı olduğu için tıp fakültesinde yaşanan zorlukları , imkânsızlıkları ve şikâyetleri de biliyor. Tıp fakültesinde araç, gereç ve akademisyenler eksik.  Fakülteden randevu almak bile zorlaştı. Rektör Yasım haklı olarak, öz eleştiriyi de bunlar için yapıyor.

+++

Üniversitelerin  toplumun önünü açıp, toplumu bir lokomotif gibi çekmesi lazım. Artık milyonlarca öğrencinin akın ettiği yepyeni bir düzene geçildi. Teknoloji, üniversitelerin dışında gelişiyor. Mühendislik fakültelerinde, ne üniversite açısından ne öğrenciler arasından gerçek potansiyellerini ortaya koyabilecek bir donanım sağlayamıyor. Ülkenin bütün üniversiteleri bölümlerini hemen hemen hep aynı bölümleri açıyorlar. Bu hem kaynak dağılmasına yol açıyor hem de üniversitelerin böyle bir kapasitesi yok. Her Üniversitenin kendi iş alanında gelişme imkânlarıyla yönlendirilmesi gerekiyor.

Birçok özel ve kamuya ait üniversitelerin bugün karşılığı olmayan mesleklerde öğrenci mezun ettiği acı bir gerçek.

Yenidünya düzenine uyum sağlanamadığında, buralar nitelikli işsiz üretmeye devam edecek.

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişle birlikte, üniversitelerin araştırma ve eğitim gibi asli fonksiyonlarının yanında üçüncü fonksiyon ve görev olarak, bilgi ve teknoloji transfer rolü de ortaya çıkmıştır. Bu fonksiyon, biyoteknoloji, nanoteknoloji ve mikro işlemciler gibi yoğun, araştırmaya dayalı yeni sanayi dallarının doğumuyla bağlantılı olarak ortaya çıkmış, bu alanlarda bilgi üretmeyi ve sanayi ile entegrasyonu beraberinde getirmiştir. Üniversitelerin yeni misyonu, bilimsel araştırmaların hedefinde de değişikliğe yol açmıştır. Bu eksikliğin bir an önce çare bulunması yeni yönetimin görevleri arasındadır.