Sürücülere MOBESE, EDS ve radar gibi elektronik sistemlerden yazılan cezaların oranı toplam kesilen cezaların içinde yüzde 50’den fazlasını oluşturuyor.  Elektronik kameralardan yazılan bu cezalar, birçok problemi de beraberinde getiriyor. Bundan iki yıl öncesine kadar cezalar adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre sürücünün ya da ruhsat sahibinin bildirdiği ev adresine, şirket aracı ise de şirket adresine geliyordu. Sürücü adresinde bulunamayınca muhtarlığa, muhtarlığın da kabul etmemesi durumunda emniyet müdürlüklerine bırakılıyordu. Emniyet de Maliyeye bildiriyordu. Ancak son iki yıldır neden dolayı ceza yediğimizi bilmeden bu cezaları tıpış tıpış ödemek zorunda kalıyoruz. 

Konuyu biraz araştırdığımda birçok vatandaşın aynı sıkıntıdan muzdarip olduğunu öğrendim. Sadece benim değil herkesin şikâyeti bu yönde. Demokratik bir hukuk devletinde yaşıyoruz. Vatandaşa trafik cezası kesilmişse bu cezanın içeriğini bilmesine de hakkı var. Oysa Maliyeden gelen ödeme emrinde aylar öncesinden yenmiş trafik cezasının içeriği yazmıyor. Sadece ana para ve faizi yazıyor. Sürücü vaktinde bu ceza teligatını alsa 15 gün içinde ödediği takdirde yüzde 25 indirimden yararlanıyordu.

Nedense artık adrese bildirilmeyen cezalar direkt olarak  Maliye’ye teslim ediliyor. İlgili vergi dairesi kişiye ödeme tebligatı gönderiyor. Adreste bir hata varsa Maliye doğru adresi buluyor da Trafik Genel Müdürlüğü bulamıyor mu? Her ikisi de devletin kurumu değil mi? 

Bu sebeple birçok vatandaşın cezadan haberi olmuyor. Bir ay içerisinde ödemeyi yapamadığı için de borcu iki katına çıkıyor.

Hız ihlali, yasak park gibi sebeplerle trafik cezası kesilen ancak bundan haberi olmayan sürücüler mağduriyet yaşıyor. Yediğiniz cezayı ya e – devlet uygulamasından görüyorsunuz ya daaraç muayene istasyonları ve araç devir teslimlerinde öğreniyorsunuz. Bu sebeplerle trafik cezalarının vatandaşa tebliğ edilmesi işlemi de bazı durumlarda 1,5-2 yılı bulduğu oluyor.Ama yenilen cezanın faizi ana parayı çoktan birkaç kez katlamış oluyor. Yaşanan ekonomik sıkıntılar içinde yazık değil mi vatandaşa?

Yine bir başka garip uygulamadan daha söz edeceğim. ürkiye'de 1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren otoyollarda Hız Koridoru uygulamasına geçilmiş durumda. Buna göre araçların otoyollardaki ortalama hızları, gişelere giriş çıkış süreleri dikkate alınarak hesaplanıyor ve hız ihlali yapan sürücülere ceza kesiliyor.

Hız Koridoru uygulamasında ilk olarak HGS/OGS noktalarında araçların otoyola giriş ve çıkış arasındaki süreye bakılıyor. Daha sonra otoyolun kaç kilometre olduğu ve buna göre 120 km hızla otoyolu ne kadar sürede tamamlayabileceğiniz hesaplanıyor. Eğer süre limitin altındaysa aşırı hızdan ceza yiyorsunuz.

Bunun da kolayı var, bu uygulamanın bilincinde olan sürücü otoyollardaki dinlenme tesislerinde zaman geçirip aşırı hız nedeniyle yiyebileceği cezadan kurtulabiliyor. Bence bu uygulama da doğru değil. Son dönemlerde de otoyollara trafik polisi aracı maketi konuyor. Güya vatandaşın dikkati çekilecek. İnanın bunların hiçbir etkisi olmuyor. Daha adil, trafik canavarlarını caydırıcı etkin önlemlerin alınması gerekmiyor mu ? Kendimizi kandırmayalım. Hiçbir suçu günahı olmayan insanların hayatlarına mal olan trafik canavarlarını bu şekilde durduramazsınız. Siz trafikte ne kadar kurallara uysanız da kuralı ihlal edenler gelip sizin hayatınıza mal olabiliyor. Yaşadığımız bilgi çağında daha adil, daha etkin önlemlerin alınması dileğiyle…

Saygılarımla

Dilek Akın