Bilindiği gibi günümüzde, hemen her sektörde herhangi bir markanın rakiplerinden bir adım öne geçmesi ya da kendini en iyi şekilde basında ifade edebilmesi iyi bir PR hizmeti ya da diğer adıyla basın danışmanlığı hizmeti almasıyla mümkün olabiliyor. Nedenine gelince? Gazeteler maliyet artışları nedeniyle yeterli sayıda gazeteci-muhabir istihdam edemiyor. Türkiye genelinde hizmet veren birkaç ajans basın organlarını haberleriyle besliyor. Tabi bunu da abonelik bedeli alarak yapıyor. Ajanslarda da sınırlı sayıda eleman çalıştığından bir kuruma gidip, basın dilinde “özel” diye tabir ettiğimiz haberlere zaman ayıramıyor. Bırakın özel haber yapmayı rutin basın toplantıları bile arada bir eş dost hatırı yoksa izlenemiyor. Polis-adliye haberleri derken parmakla sayılı kadar az kadro işe yetişemiyor. Bu nedenle kurumlar kamuoyuna vermek istedikleri mesajlara ilişkin haberleri kendileri haber dilinde oluşturup, ekindeki fotoğraflarla basın organlarına servis ettiğinde haberin değerlendirilmesi şansı olabiliyor.  Aksi takdirde dünyanın en iyi işini yapsanız, ülkeye en fazla ekonomik değer katsanız dahi bunların basında yer alması mümkün olmuyor. Hem kurumsal ve sektörel haberlerin hazırlanması hem de bunun sürekliliğinin sağlanması ancak basın danışmanlığı hizmeti ile mümkün olabiliyor. Bir kurumun haberlerinin basın danışmanı tarafından yazılmasının bir diğer faydası bilmeden de oluşabilecek haber hatalarının önüne geçer.  Kurumun kontrolü ve onayından geçerek haber hazırlanır ve basın dilinde hazırlanarak servis edilir. Basında etkin olmanın üç ayağı var. Birisi haberin gücü (haberin doğru, eksiksiz, basın dilinde yazılması). İkinci ayağı (hatır gönül ilişkileri-basının içinde olmak) Üçüncüsü de reklamın gücü. Çünkü günümüzde her ne kadar bir çok sektör bunun farkında olmasa da reklam haybeye atılan bir para değildir. Her kurumun en azından kurumsal prestiji açısından reklamlarla da kendini tanıtması gerekmektedir. Bunun yanında önemli bir güç olan yerel, bölgesel ve ulusal basını destekleme amaçlı bir sosyal sorumluluk olarak bunu yapması gerekmektedir. Miktarı az olur çok olur. Her kurum kendi bütçesine göre reklam vermeli. Önemli olan basını dikkate almaktır.   GELELİM SADEDİMİZE Şimdi bunu neden yazdığımı soracaksınız. Anlatayım…. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın çok değerli basın danışmanı Mustafa Kılınç kardeşim gerçekten tanıdığım en iyi gazetecilerden birisi. İyi gazeteci olmaktan kastım iyi haber yazmanın yanında iyi insan olmak. Bir insan çok iyi haber yazar ama insanı değerlerden yoksunsa bir anlam ifade etmez. Öncelikle bir gazetecinin duruşu önemlidir. Bunları 33 yıldır aktif gazetecilik yapan ve bu mesleğin içinde büyümüş bir insan olarak söylüyorum. Önce iyi duruş, insani yönler, sonra iyi haber yazmak önemlidir. Mustafa kardeşimiz, hem insan ilişkileri, hem duruşu yani efendiliği hem de kaleminin gücü ile örnek gösterdiğim genç gazetecilerdendir. Bu kardeşimiz, KMTSO’daki işinden el çektirilmiş ve basın ofisi kapatılmış. Bir kurumun basına verdiği değeri basın danışmanından anlarsınız. Bir kurum, basına değer vermiyorsa basın danışmanı da istihdam etmez. KMTSO’nun basın ofisini kapatması bence doğru değil. Demek ki artık basınla işimiz olmaz mı deniyor? Tabi bunu bilemem. Eğer öyle deniyorsa külliyen yanlış. Dilerim, odanın değerli yöneticileri bu yanlıştan döner diye umut ediyorum. Saygılarımla Dilek Akın Gazeteci