Kahramanmaraş’ın kendi bağrından çıkan bir isim var. Oda; Mehmet Parlakyiğit…

Sosyal demokrat görüştendir ve bu görüşe hep sahip çıkar. 22. dönem CHP Kahramanmaraş Milletvekili olarak TBMM’de devamlı ilimizin sorunlarını dile getiren bir vekildi!

Parlakyiğit, zaman zaman gazetecilerle bir araya gelerek sohbet etmesini çok sever.

Önceki günde bu toplantılardan birisi daha gerçekleşti. Sohbette her şey konuşuldu. Parlakyiğit’in tekrarladığı söz;

“Benim için sağcısı solcusu olmaz, önemli olan iyi işlerin yapılması ülkemizin kalkınması…”

Buna hepimizin katılmaması mümkün değil… Bu sohbette en çok Kanal İstanbul ve Termik santrallerinin son durumu konuşuldu.

”Kanal İstanbul’un çok önemli olduğunu biliyorum. Ama önce her iki tarafın uzmanları yani akademisyenler bir araya gelerek bu projeyi tartışmalılar. Çünkü bu proje, birçok artıları ve eksileri beraberinde getiriyor. Termik santrallerinin durumu ise, bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Çünkü bölgede 60 bine yakın nüfusa ev sahipliği yapmakta“.

+++

Mehmet Parlakyiğit kaliteli, sağlam aynı zamanda istediği fiyata satan müteahhit, olarak bilinir. Fiyatı kendisi belirler.  Parlakyiğit’in müşterisi ayrıdır.  Parası olan Mehmet Parlakyiğit’i bulur. Çünkü albenisi olan daireler, işyerleri yapar, iyi görür. Yeni yerleşim yerleri de olsa mutlaka geleceğin ne olacağını bilir.

 Aynı zamanda İnşaat yüksek mühendisi olarak uzun yıllar Kahramanmaraş Belediyesinde Fen işleri müdürlüğü ve belediye başkan vekilliği yaptı.

Ülke ekonomisinin krize girdiği dönemlerde… Hiç etkilenmeden inşaatı zamanında bitiren ve müşterilerini hiç üzmeyen bir müteahhittir.

İnşaat sektörünün zaman zaman krize girdiğini hepimiz biliyoruz. Âmâ krize girmeyen firmalarda var. İşte Size bir örnek… Demek ki işinizi ve hesabınızı iyi yaptığınız zaman ülke, inşaatta krize girse de işine sahip çıkan düzgün iş yapanlar ayakta kalabiliyor. Ve İnşaata devam edebiliyor. Bunun örnekleri ilimizde azda olsa var.

+++

Diğer taraftan Parlakyiğit yerel basın ve yerel medyaya önem verdiğini yukarıda belirttim. Yerel basın ve yerel medya olmadan başarılı olmak mümkün değil. Parlakyiğit’te bunu farkında olarak basına ve sosyal medyaya değer veriyor. Gelişmeleri ilk ağızdan öğrenmek istiyor.

 Şu değerlendirmede bulunuyor. “Kanımca, toplumsal bünyedeki yüksek gerilimi çok büyük oranda azaltacak ve kavga kültürünü büyük ölçüde sonlandıracak formül, dinlemek, dinlemeyi öğrenmektir. Dinlemek aslında çok basit olarak görünse de. Kendimizi dinlemeyi öğrendiğimiz takdirde, kendimizde bilmeye öğrenmeye başlıyoruz demektir… Kendisini dinlemeyi bilen insan, başkasında dinlemeyi az çok öğrenir. Sorgulamak ve yargılamak için bilmek, bilmek için anlamak, anlamak için dinlemek gerekir aksi halde. Kavga gürültü ve nizah başlar. İnsanlığın çıkış yoluna giden yolda birbirine tahammül eden, bir arada yaşama olgusuna sahip çıkan ve hoşgörüyü içselleştiren bireylerin çoğulcu, çeşitli ve özgür bir toplum inşa edebilecekleri mümkün olduğunu” dile getiriyor.

Parlakyiğit’le hem sohbet, hem de siyaset tecrübesinden istifade etmeliyiz. Tecrübe kolay elde edilmiyor. Ama hem işte, hem de siyasette başarılı olmak kolay değil. Bunu değerlendirdiğimizde tecrübeye sahip olan insanlarımızdan faydalanıldığı pekte görülmüyor. Nedense!..

Seçilmiş bir başkanın daha önceki başkanların tecrübesinden faydalanmak dururken, sıfırdan başlamayı tercih ettikleri ülke gerçeğini öne çıkartıyor. Buna doğru bulan var mı acaba?

Hoşçakalın.