Biliyorsunuz, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği değişti. Yapılan değişiklikleri değerlendirmek üzere bu ay Ay Yıldız Kolejinin ev sahipliğinde, Şubat ayı toplantımızı üye okul idarecilerin katılımı ile gerçekleştirdik. Toplantının açılış konuşmasını Okul Müdürü Mehmet Gül yaptı, bu arada kendisine gösterdiği yakınlıktan dolayı da teşekkür ediyoruz…

Bize Ayyıldız Koleji hakkında bilgiler verdi. “ Okulumuz Türkiye’nin değişik illerinde eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulunuyor. Kolejimizi ilimizde de 2013-2014 eğitim yılında açtık. Sağlık Meslek Lisesi olarak başladı. 2016 yılında bünyesine bir Anadolu Lisesi bir ortaokul açarak büyümesini sürdürdü. 12 Şubat ve Dulkadiroğlu İlçelerinde iki kampüs ile hizmet vermektedir. Kolejimizin amacı erdemli nesiller yetiştirmektir. Butik okul anlayışı ile eğitimimizi sürdürmekteyiz…” dedi.

Sonra Kök Der Bir Başkanı İbrahim Gülsu: “ Türkiye’de kurs adı altında 8538 kurum bulunumakta. Kahramanmaraş ve merkez ilçelerimizde resmi olarak şu anda 59 kurs faaliyet göstermekte. Dershanelerin kapanma sürecinde ülkemizde 3530 dershane bulunmaktaydı. İlimiz merkezinde o zaman 23 dershane vardı. Türkiye’ de bu dershaneler kapanmadan önce 4372 özel okul faaliyette iken bu gün 12 064 özel bulunmnakta. Yani 12 700 yeni kurum açılmıştır” bilgisini aktardı.

Eyvallah. Bu bilgileri eğitime özellikle de özel eğitime ilgi duyanlar için verdim. Şimdi bu alandaki değerlendirmeme geçmek istiyorum.

KÖK-DER EĞİTİME DESTEK SÜRSÜN

VE ÖZELLEŞTİRMEYE GİDİLSİN İSTİYOR

Özel okullar birliği başkanı İbrahim Gülsu: “Dershanelerin kapatılması sürecinde özel okullaşmada belirlenen sayısal hedefe ulaşmak amacıyla belirli bir süre için özel okullarda okuyan öğrencilere eğitim öğretim desteği verildi. Gelinen noktada söz konusu desteğe ihtiyaç kalmadığı söyleniyor. Bjz buna katılmıyoruz. Destek devam etmeli. Yani nasıl sağlık kuruluşları özelleştirildi ise eğitim kurumları da özelleşmeli  ve dekteklenmelidir…” diyor.

Eğitimi destek konusu teknik bir konu ancak özelleştirmeyi bende destekliyorum. Konuyu isterseniz açayım.    

Şüphesiz bu sorunun cevabını net ortaya koyabilmek için önce özelleştirme şartları belirlenmeli. Vatandaşa ne getirip, götüreceği bilinmeli. Ama hemen ifade edeyim, bana göre bu sorunun cevabı evet. Eğitim özelleşirse rekabet ve kalite artar, devletin üzerindeki yük azalır. Şöyle yapılan resmi açıklamalara göre ilkokulda bir öğrencinin devlete maliyeti 11 bin(taban), liselerde ise 15 bin Tl maliyeti var. Özelleşme sayısı arttıkça, bu yüklerin bir kısmını özel okul işletmeleri karşılayacağı için, devletin yükü hafifiler, dediğim gibi rekabette olursa kalite gelir.

Bu arada bir de hatırlatma yapayım, Zafer Başa hocam bana hatırlattı. “Şu anda sanayinin ihtiyaç duyduğu ara teknik eleman yetiştirmek üzere organize sanayi bölgesi içinde veya dışında açılan özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde eğitim alan öğrencilere eğitim ve öğretim desteği verilmeye devam ediliyor. Diğer okullar için ise daha kalıcı, farklı finans modeli için çalışmalar sürüyor.

REKABET OLUR NEDEN?

Şu anda kimi özel okulların ücreti ilimizde 25-30 bin arası var diye biliyorum. Daha düşük ücret alanlarda var, farkları elbette kaliteli hizmetlerinden geliyor. Bildiğim kadarı ile belirteyim. Velilerimiz  Okul seçerken neye öncelik verilmeli? Sorusunun cevabına ulaşmalı. Özel okul tercihlerinde velilerin öncelikle okulun misyon ve vizyonuna, diğer okullardan farklı olan uygulamalarına, önceki yıllardaki mezunlarının başarılarına, öğrencilere sunduğu ders dışı sanat ve sportif etkinliklerine bakmaları önemli. Okulun, öğrencinin evine makul bir uzaklıkta olması, vereceği yemek ve servis hizmetleri de önemli kriterler arasında yer alıyor.

Toparlayalım, ülkemizde özel eğitim kurumuları sayısı giderek artıyor. Kurs merkezlerinin durumu ise net değil, onlar yeni yıla kısmı hazırlıklar yapıyor. Alınacak kararlara göre hedef belirleyecekler diyebilirim. Bu vesile ile tüm eğitimcilere yaptıkları kutsal görevde başarılar diliyorum.

Kalın sağlıcakla.