Mevsimsel Alerjik Rinit Çocukları ve Yetişkinleri Etkiliyor

İlkbahar ve sonbahar aylarında sıkça rastlanan mevsimsel alerjik rinit, diğer adıyla saman nezlesi, çevresel alerjenlere karşı burunun aşırı tepki vermesi sonucu gelişiyor. Özellikle polen gibi yaygın alerjenlerin etkisiyle tetiklenen bu durum, çocuklar başta olmak üzere her yaş grubunda etkisini hissettiriyor. Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilara Yılmaz, alerjik hastalıkların görülme sıklığının son yıllarda ciddi bir artış gösterdiğini belirterek, "Günümüzde her beş çocuktan ikisi alerjik reaksiyonlar nedeniyle şikâyet yaşamaktadır" dedi. Dr. Yılmaz, polenler, ev tozu akarları, küf sporları ve hayvan tüyleri gibi çevresel etkenlerin bağışıklık sistemini yanlış yönlendirerek gereksiz bir savunma tepkisi oluşturduğunu ifade etti.

İklim Değişikliği ve Hava Kirliliği Alerjileri Tetikliyor

Alerjik hastalıkların artışında iklim değişikliğinin rolüne dikkat çeken Dr. Yılmaz, atmosferdeki karbondioksit oranının yükselmesiyle birlikte polen ve küf miktarlarında önemli artışlar yaşandığını vurguladı. "Sıcak, güneşli ve rüzgârlı günlerde polen yoğunluğu daha da artıyor. Bu da alerjik bünyeye sahip bireylerde semptomların belirginleşmesine yol açıyor," diyen Yılmaz, şehirlerdeki hava kirliliğinin de alerjik reaksiyonları şiddetlendirdiğini ekledi.

Alerjik Rinit Belirtileri ve Tanı Süreci

Alerjik rinit, burun ve gözlerde kaşıntı, ardı ardına hapşırma, burun tıkanıklığı ve akıntısı gibi şikayetlerle kendini gösteriyor. Bazı hastalarda boğaz, kulak ve damak bölgesinde kaşıntı hissi, gözlerde kızarıklık, koku ve tat kaybı ile horlama gibi belirtiler de gözlenebiliyor. Dr. Dilara Yılmaz, alerjik rinitin enfeksiyöz bir hastalık olmadığını belirterek, "Ateş genellikle beklenmez. Ancak burun ve geniz akıntısı, özellikle çocuklarda ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir" bilgisini paylaştı. Tanı aşamasında semptomların görülme zamanı, aile öyküsü, deri testleri ve kanda IgE düzeylerinin değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Yılmaz, tedavinin ise kişiye özel planlanması gerektiğinin altını çizdi.

Tedavi Seçenekleri: Doğru Yaklaşım Hayat Kalitesini Artırıyor

Tedavide antihistaminikler, burun spreyleri, mast hücre stabilizatörleri, immunoterapi ve gerektiğinde inhaler tedaviler kullanılabileceğini ifade eden Dr. Yılmaz, "Çocuğun yaşına, alerji türüne ve semptomların şiddetine göre tedavi süreci titizlikle planlanmalıdır" dedi. Özellikle alerji sezonu başlamadan 1-2 hafta önce ilaç tedavisine başlanmasının şikayetlerin önüne geçilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

Alerjenlerden Korunmak İçin Altın Değerinde Öneriler

Alerjik reaksiyonlardan korunmak için günlük yaşamda bazı basit ama etkili önlemlerin alınabileceğine dikkat çeken Dr. Yılmaz, şu tavsiyelerde bulundu:

  • Polen yoğunluğunun yüksek olduğu günlerde kapı ve pencereleri kapalı tutun.

  • Sabah erken saatlerde ve rüzgârlı havalarda dışarı çıkmaktan kaçının.

  • Dış ortamdan eve dönerken kıyafetlerinizi değiştirin ve yüzünüzü yıkayın.

  • Gözleri polenlerden korumak için güneş gözlüğü kullanın.

    Aşırı Tuz Tüketimi Hayatınızı Kısaltabilir
    Aşırı Tuz Tüketimi Hayatınızı Kısaltabilir
    İçeriği Görüntüle
  • Evin iç ortam hava kalitesini artırmak için HEPA filtreli hava temizleyiciler ve çamaşır kurutma makineleri kullanın.

Bu tür küçük ama etkili önlemlerle, alerji mevsiminde hayat kalitesini korumanın mümkün olduğu ifade ediliyor.

Bilinçli Davranarak Sağlıklı Bir Nefes Almak Mümkün

Alerjik rinitin bireylerin sosyal yaşamını ve okul ya da iş performansını olumsuz etkileyebileceğini hatırlatan Dr. Yılmaz, "Doğru tedavi yöntemleri ve korunma önlemleriyle sağlıklı bir nefese kavuşmak mümkündür. Alerjiler hayatı sınırlamak zorunda değil," ifadelerini kullandı. Özellikle çocukluk çağında erken teşhis ve doğru yönlendirme ile alerjik rinitin kontrol altına alınabileceğini vurgulayan Dr. Yılmaz, ebeveynlere bu konuda daha dikkatli olmaları çağrısında bulundu.

Editör: Yaşar Onur TÜRKÖN