Bu yıl Ramazan boyunca, Sabah Namazlarından önce camide mukabele yaptık. Yani hoca efendiler okudu, bizde takip ettik. Kendim, bütün kitapları okuduğumda zihnimde hatta ruhumda bıraktıkları kalıcı izleri sorgularım. Yine sorguladım ve istedim ki, dostlarımla paylaşayım. Konunun manevi boyutu üzerinde durmak istemiyorum. Kuran okumanın sevapları ile anlatılanları da yazmayacağım, bunu Allah(cc) bilir! Neyse biz konumuza girelim.

Bir defa Kuran kesinlikle hızlı okunmamalı, yavaş yavaş, okunmalı. İşin doğrusu kimi zaman göz ile takipte bile hocalarımıza yetişemediğim oldu. İlk olarak şunu belirteyim, KURAN OKUMAK İNSANA HUZUR VERİYOR.

Dolayısı ile insanı manen güçlendiriyor. KİŞİYİ DOĞRU BAKIŞ AÇISI KAZANDIRIYOR.

İkincisi bu yıl farklı bir mukabele türü yaptım, şöyle hocalar okurken, kendim mealini okudum, hatta buna rağmen yetişemediğim yerler oldu, çünkü öyle ayetler vardı ki, onları tefekkür etmek, hatta not etme ihtiyacı duydum. Kafamdaki onlarca sorunun cevabını Kuran’da bulmuştum ama not alamadım. Söylemek istediğim şey: “Kuran yavaş yavaş, anlayarak, tefekkür ederek okunduğunda ZİHNİNDEKİ BÜTÜN SORULARA CEVAP BULABİLİYORSUN.

Dördüncüsü, geçmiş milletlerin başına gelenlerin aynısı, onların yaptıkları günahların günümüzde de var olduğunu, dünkü insanla bu günkü insanın çok da farklı olmadığını tespit edip; YAŞAMINDAKİ YANLIŞLARI VE SONUÇLARINI KARŞILAŞTIRIP, DOĞRU YOLA YÖNELİYORSUN.

BAZI AYETLER SIK SIK TEKRARLANIYOR

Yüce kitabımızda, bazı ayetlerin sık sık tekrarlandığını gördüm. Özellikle gökyüzü ve semaya bakmak, ademin yaratılışı, şeytanın secde etmemek için ortaya koyduğu kibir, namaz ve zekâtın verilmesi gerektiği gibi. Bu durum, zihinlerde, bilinmeyen alemlere kapılar açıyor. Çünkü iblis aynı iblis, oyunu aynı oyun kandırmaca ve aldatmalar, nefisle yakın ilişkisi v.s.

Bu tekrarların hikmetini beyan sadedinde Kuran yine kendisi konuyu şöyle cevaplandırıyor. “(Rasûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kuran olarak indirdik ve onda ikâzları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sâyede günahtan) korunurlar yahut da o (Kuran) kendileri için bir ibret ortaya koyar.” (Tâhâ, 113)

“Sen yine de öğüt ver (hatırlat). Çünkü öğüt (hatırlatma) müminlere fayda verir.” (ez-Zâriyât, 55) Aynen de öyle oluyor. Okuyan kendi kendine diyor ki, şeytanı dost edinme, dost ararsan Allah(cc)yeter!

Demek istediğim şey, bir ayet sıkça tekrarlanıyorsa, öneminden olsa gerek. Hakikaten de şeytan Adam ve Havva annelerimizi, onun çocuklarını nasıl kandırıyorsa, bugün aynı oyunlarını sürdürüyor. ÖYLEYSE ŞEYTANIN DESİSELERİNE, KAFİR VE MÜNAFIKLARA DİKKAT ETMEK GEREKİYOR.

Yedincisi KURAN İNSANA ŞU DOĞRU, ŞU YANLIŞ DİYEREK, YOLUN SONUNU GÖSTERİYOR. Şöyle, neredeyse bir ayet cehennemi anlatırken, ardından gelen ayet de cennet nimetlerinden bahsediyor. Cehennemi boylayacaklar şunlar, cennete gidecekler şunlar diye tanımlamalardan yola çıktığımızda İNSAN DOST VE DÜŞMANINI AYRIT EDİYOR.

Özetle, Kuran bizlere doğru bir bakış açısı kazandırıyor. Zaten İslam’ın kendisi orta yol ya da doğru yol olarak tanımlanıyor.

Buradan yola çıktığımızda, her insan Kuran’ı ömrü hayatında bir defa da olsa okumalıdır. Nasıl bir ilaç aldığımızda prospektüsünü okumak gerekiyorsa, doğru ve mutlu bir hayat sürdürmek içinde Kuran okumalı, Kuran-i bir hayat sürdürmeliyiz.

Son olarak insan Allah’ın nimetlerini unutmaması gerektiğini öğreniyoruz. Hiçliği, yokluğu, tevazu, iyilik etmeyi tavsiye eden, bizlere Kuran’ı ve Efendimizi(sav) gönderene teşekkür etmek istiyorum.

Rabbim hepimize Kuran-ı okuyan, anlayan, anlamıyla yaşayan, bu yaşımı da Allah için sürdürenlerden eylesin.

Kalın sağlıcakla.