Kardeşime ninem bakıyordu. Güzel bir bebekti ama yanına hiç yaklaşamadım. Daha çok dedemle vakit geçiriyordum. Onunla tarlaya gidiyor , bahçeden meyve topluyor, hayvanlara yem veriyordum. Babam annemin ani ölümünden benim gibi çok etkilenmişti. Köyde kalmak istemedi. Askerdeyken tanıştığı ve Almanya ‘da çalışan  bir  arkadaşının çağrısı üzerine önce turist olarak , sonra da gerekli işlemleri yaparak çalışma izni alıp orada işe başladı. Gittikten sonra 2 sene izne gelmedi . Ben 9 yaşında ,Kader de 4 yaşındayken ,yanında Alman bir kadınla 20 günlüğüne izne geldiler. Babam çok değişmiş , tam bir Almancı olmuştu. Yanında gelen hanımın adı Helga idi ,konuşmasını anlamıyorduk. Babam biraz öğrendiği Almanca ile konuşmasını bize tercüme ediyordu. Helga küçük kız kardeşimle çok ilgilendi , ona getirdikleri giysileri giydiriyor ve oyuncaklar veriyordu. Ben hiç yanına gitmedim ,onu sevmemiştim. Daha sonra öğrendim ki babam , dedemle ninemden izin alıp onunla evlenecekmiş.

Babam ve Helga geldikleri arabayla Kader ‘ide alarak çevre illeri geziyor , köye akşam geç geliyorlardı. Benim kendilerle gelmeyeceğimi tahmin eden babam hiç teklifte bulunmadı. Yaz tatili olduğu için dedemle tarlaya gidiyor vaktimi onunla orada geçiriyordum. Almanya ‘dan gelirken bize birçok giysi ve oyuncak getirmişlerdi ama ne oyuncaklara dokundum nede giysileri kabul ettim.

20 gün sonra evlik iznini alarak vedalaşıp gittiler, Kısa bir zaman sonrada evlenmişler . Duyduğumda O gece sabaha kadar ağladım, ertesi sabah da annemin mezarında ağlayarak onunla konuştum. Babam 2 sene sonra yalnız olarak izne geldi. Kader ‘i Almanya’ya götürmek istediğini Helga ‘nın onunla yakından ilgilenmek istediğini söyleyip 1 hafta kaldıktan sonra  Kader’i  de alıp gittiler.

Okulda başarılı bir öğrenciydim. Okumayı seviyor ve zaman zaman da dedeme hikayeler okuyordum. Dedem bana çok düşkündü ve önem veriyordu .”oğlum sen okumak istersen seni ömrüm olursa en büyük okular da okuturum” diyordu. Ara sıra ev işlerinde nineme de yardım ediyordum. Benim annem babam onlar olmuştu sanki , onları çok seviyorum. Yıllar su gibi geçti.Benim liseye başladığım sene, eylül ayının 30 ‘unda dedem tarlada kalp krizi geçirerek vefat etmiş. İlçedeki lisede okuduğum için yanında değildim , haber aldığım da mahvoldum . İzin alarak hemen köye geldim ,canım dedem ,o koca çınar yıkılmıştı. Annemden sonra bu ikinci büyük acımdı . Kendimi sahipsiz, korumasız ve yapayalnız hissettim. Babam dedemin ölümünü duyunca 10 gün izin alarak kardeşimle birlikte geldiler.Kader 10 yaşında bakımlı , güzel bir kız olmuş , bana ağabeyciğim diye seslenince duygulandım “ Nasılsın , oralara alışmışsın bakıyorum “ dedim. “alıştım ağabey ,ilkokul son sınıftayım ,dersleri Almanca görüyoruz  durumum da iyi.”dedi. Büyüdüğümüz için midir nedir ona karşı duyduğum öfke azalmıştı. Bir hafta boyunca zaman zaman sohbet ederek birbirimize kendimizden bahsettik ve mektuplaşmaya karar verdik. Kader gitmeden annemin ve dedemin mezarlarını iki üç defa ziyaret etti. Onu mezarlığa götürdüğüm ilk gün bir ara yüzüne baktım hıçkırarak ağlıyordu. Hiç görmediği annesi ve birkaç yıl yanında kaldığı dedesi için gözyaşı döküyordu. Baktığımı görmedi ,o an onu affettim. Babam dedemin mirasından kendine düşen paylarını halamlara satarak kardeşimle birlikte 10 gün sonra  Almanya’ya döndüler. Halamların maddi durumu iyi idi . Ekinlerinin gelirini alınca parayı göndereceklerini söyleyerek onları yolcu ettiler.Bu defa Kaderden ayrılırken üzüldüm. Yaşına göre olgun bir kız olmuştu. Babamla ise aramız mesafeli idi. Ne o bana fazla ilgi gösterdi ,ne de ben ona yaklaştım. Gidecekleri gün bir ara bahçeye çıkıp beni yanına çağırdı para vererek “ İhtiyacın olduğu zaman çekinme iste “dedi, cevap vermedim . Ertesi sabah erkenden onlar gittiler  ,ben de şehre okuluma döndüm.