Kadın kişi değil bir bireydir.Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinin kendine tanıdığı tüm hakları kullanabilecek güçtedir.

Toplumun geleneksel yapısı,yani erkek egemen yapı değiştirilmelidir. Bu görüş hakim olduğu sürece kadının ezilmemesi,şiddet görmemesi olanaksızdır.Çünkü erkek,kadının yaşam alanına müdahale etmeyi,onu yönetmeyi,yönlendirmeyi, bedeninden kişiliğine kadar denetim altına almayı vazifesi

bilmektedir.Kadın aciz ,onu korumak,kendisine bağımlı kılmak,onu başıboş bırakmamak  geleneksel kültürde benim vazifemdir diye düşünür.Bu sebeple de kadın yaşam alanı daraldığı için kendini toplumda güçlü bir birey olarak göremez.Baskıya karsı çıkınca da şiddet görür.

Bakıyorum da medyada şiddeti genelde kadınlar tartışıyor.Erkekler de şiddeti uyguluyor.Oysa şiddete karşı  mücadelede yalnız kadının değil erkeğin de sorumluluğu olmalıdır.Şiddet yalnız eşler,kardeşler,babalar,sevgililer,veya bir yakını tarafından değil,yönetenler tarafından da manevi bir baskıyla uygulanıyor.Kaç çocuk doğuracağı,nasıl doğum yapacağı,nasıl giyineceği,nasıl oturup kalkacağı,bedenleri ve hayatları üzerinde denetim kurarak kadına empoze ediliyor.Bu da ona özgür iradesi dışında baskıyla yapılan bir şiddettir.Kadını bunalıma sokan ve çelişki içinde bırakan bir şiddet.

Demokratik ve çağdaş bir toplumda  artık kadın erkek eşit haklara sahiptir.Erkeğin ne kadar bağımsız yaşama hakkı varsa, kadınında o kadar bu şekilde yaşamaya hakkı var.Kadın erkek el ele vererek toplumu kalkındırır.Ne erkek kadınsız ne de kadın erkeksiz olabilir. Bir elmanın iki yarısı gibi birleşince bütün olurlar.Birlikte ,ahenk içinde ,çıkan engelleri aşar başarıya ulaşırlar.Oysa böyle yaşayan ailelerden çok ,kadının ezildiği hırpalandığı,aşağılandığı,aciz bırakıldığı ailelerin dramları,sık sık gündeme geliyor.Kadına saygı çok az.Sinirlendiği anda erkek,fiziksel  gücünü uygulamaktan çekinmiyor.Aslında şiddet bir eğitim olayıdır.Bu konuda büyük görev aileye düşmektedir.Dünyaya gelen çocuğa iyi bir eğitim verebilmek çok önemlidir. Aile içinde ona örnek olarak,belli kuralları öğreterek davranış eğitimi vermek,küçük yaştan bunları alışkanlık haline getirmek o çocuğun ileri yaşların da iyi bir birey olmasını sağlar.Aksine gelişigüzel büyüyen çocuklar gelecekte davranışlarını kontrol edemedikleri için sorun çıkartan insanlar olurlar.

Sorumluluk almayan,karısını çalıştırıp, kendisi evde onun getireceği geliri bekleyen,bu durumdan da gururu incinmeyen erkeklerin günümüzde sayısı az değildir.Şiddet sadece fiziksel uygulanmaz,bu yaşam şeklide bir şiddet tir.Bazen de sözlerle ,yasaklarla,ilgisizlikle psikolojik şiddet uygulanır.Bu türü ise kadını bunalıma sürükler,depresyona sebep olur.

Toplumumuzda ki eğitimsiz ,şiddete meyilli insanlarımız;Görsel medyada ve basında yer alan şiddet olaylarını duyunca aklında olmadığı halde ,iç güdüsel bir dürtüyle ,öfkelendiği anda bu yola yöneliyor.Onun için son zamanlarda öldürme,bıçaklama,tecavüz olayları arttı.Bence bu olaylar abartılarak yayınlanmamalı,örnek teşkil ediyor ve ruh sağlığı yerinde olmayan insanların aklını karıştırıyor.

Kadına bir çiçek gibi özenle davranılmalı.Çünkü o bir anne,bir eş ve evine her konuda sahip,tanrı tarafından özel yaratılmış bir varlık.Örselendiği zaman yeniden canlandırmak çok zordur.Tüm kadınlarımıza güçlü,dik durabilen,başarılı,her türlü saygıya layık ,huzurlu bir yaşam diliyorum.