.
“Yeşilin haramı olmaz.”derler. Doğrudur. Kararınca, tadımlık olmak kaydıyla.”Göz hakkı”diye bir şey var. 
.
Günümüzde pek kalmadı. Eskiden çok bostan ekilirdi. Mısır, hıyar, kavun,karpuz... Oğulcuk’ta özün iki yakası bostanlıktı. Dönüşümlü olarakekilirdi. Çünkü su sıkıntısı vardı. Özün suyu yetmezdi. Bostan sulama sırayakonurdu. Yine de sıra saygı gözetmeyenlerin sebep olduğu kavgalar, tatsızlıklaryaşanırdı.
Şimdilerde bostan eken pek yok. Herkes gereksinimikadar ekiyor bahçesini. Sulu arazi pancar ekimi için kullanılıyor.
.
Herkes de ekemiyor pancarı. ”Moturugatırı”olmayanların harcı değil pancar işi. Hem maddi gücün olacak, hem de işgücün. Yoksa pancar adamın ocağına incir diker.
.
O pancarın peziğin yerine mısırın, hıyarın,kavunun, karpuzun ekildiği yıllar... Yusuf abim, Hacı abi, Mustafa Şahinergenlik çağına gelmiş. Taşı havaya atıp başlarını altına tuttukları demler.Başlarında kavak yelleri esiyor. 
Bu üç kafadar bostan hırsızlığına gittiler.Güpegündüz değil tabii. Bostan bekçisi var. Öyle herkesin harcı mı bostanyerine inmek. Hele onun bunun bostanına girmek... 
Gecenin bir vaktidir. El ayak çekilmiş. Gecekaplamış her yeri. Köyün altında Tatarın Gızı'nın bostanı dillerde. Gündüzbostanı bekliyor Tatar'ın Gızı Fadime bacımız. Gece bostan Allah'a emanet.Kimseler yok.İn cin top oynuyor. Geldiler bostana. Girdiler. Kör karanlıktaellerine ne geçtiyse ceplerine doldurdular. Koyunlarına soktular.

Hacı abi birkaç hıyar, bir iki mısır aldı, koyducebine. Bir kenara çekildi. 
Yusuf abim:
-Hacı...Ne duruyon? 
Hacı abi ellerini açtı, ceplerini gösterdi:
-Ben yiteri gader aldım.
Yusuf abim:
-Acık daha al hadi, durma… diye üsbelledi.
Hacı Abi:
-Harici yerim yok...dedi. Kestirip attı.