Yaşlıların bizim kültürümüzde ayrı bir yeri vardır. Onlar tecrübe dolu, hayatı okumuş, görmüş-geçirmiş kişiler olunca nerede bir yaşlı görsem hürmet eder, tecrübelerinden iki kelam etmesini yani tavsiyelerini alırım.

Uzun yıllar önce Divanlı Camii avlusunda oturan o zamanlar 115 yaşında olduğunu söyleyen hacı amcanın yanına yaklaştım, tanışma faslından sonra bana öğüt vermesini istediğimde; “Ne diyeyim evlat, gençliğinin kıymetini bilesin!” demişti.

Sonra uzun uzun kendi hayatından kesitler anlattı, yaşlanmadan gençliğin, zengin iken malın, hasta olmadan önce de sağlığımızın kıymetini bilmemiz gerektiğini söyledi. 

Zannederim böyle bir hadisi şerifte vardı, o zamanlar onunla yaptığım söyleşi ulusal basında da geniş yer almıştı.

Şimdi ardık bizde şükürler olsun yaşlılar sınıfına girdik. Onun söyledikleri hep kulağıma küpe olmuştur. Bizde bu vesile ile yaşı genç olanlara aynı şeyleri hatırlatma ihtiyacı duyduğum için bugün bu konuya ele almak istedim.

BİR GENÇ GELSE BENDEN ÖĞÜTLER İSTESEYDİ

Bugünü kadar bir tek öğrenci bu konuda benimle röportaj yaptı, öğretmenleri ödev vermiş, onun da aklına ben gelmişim. Şu soruyu yönetmişti: “Gençlere ne tavsiye edersiniz!” Hiçbir şey diye cevap verince şaşırdı! Çünkü gençler öğüdü pek sevmezler. Haklılarda, çünkü yaşamadan hayat öğrenilmiyor, hani atalar demiş ya: “Bir musibet, bin nasihatten iyidir!” Aynen de böyle, hayat düşe kalka öğreniliyor. Yine de birkaç kalem edeyim, eli boş gitme demiştim o yavrumuza.

Bak yavrum, çevrende insan kılıklı varlıklar görürsün, onlardan bir kısmı gerçekten insan, bir kısmı ise şeytan kılıklı varlıklardır. Onlar konuştukları gibi davranmazlar.

Çamurlu (günah kokan) insanlarla bir olma, temiz ol, temiz yerlerde gez ak ol, ak kalmaya çalış.

Hata yaptığında af dilemesini bil, ver ve her işini Allah için yap. 

Zorluklar karşısında imtihan olduğunu unutma, sabırlı ol, sakın isyan etme; çünkü Allah celal ve ikram sahibidir. İsyan edersen, imtihanı kaybedersin. Bugün gözünü karartan isyanın, yarın yüzünü kızartacaksa onu yapmamalıdır!

Her zaman hak, hukuk ve adaletten yana ol, zalimlere yeri geldiğinde dur de, çünkü haksızlık karşısında susulmaz!

OKU, ÇÜNKÜ BİLENLER ÜSTÜNDÜR

Okumak ve bilmek ayrıcalıktır. “Gençler sağlıklı okumayı severlerse isyanlarına da dayanak bulurlar. Gençlerin neleri okuduklarına da dikkat etmek gerekir. İpe sapa gelmez, gencin ruh dünyasını allak bullak edecek “fantastik” kitaplar okuma.

Bozulmuş çevreden, arkadaştan, toplumdan uzaklaş, hicret et. Yarın sende anne ve baba olacaksın.

Anne ve babalar çocukları için hicret edebilmeli. En önemlisi de arkadaş çevresini değiştirmeli, hatta bunun için de bulunduğu şehirden göç etmelidir. Şehir bulunur, evlat bulunmaz.

Her zaman üret, sorumluluklarını bil, anne ve babana isyan etme. Unutma ki, bu dünya imtihan dünyasıdır, bu nedenle ibadetlerini de ihmal etme.

Yetim ve öksüzlere, fakire yardım elini uzat, unutma ki, veren el alan elden üstündür.

“Keşkelerin” değil, “iyikilerin” çok olsun.

Son olarak bir şey daha yazayım, insanların ayıplarını ört, güvenilir insan ol, muamelen düzgün olsun. Özetle ölümünde, yaşamında Allah için olsun…

Kalın sağlıcakla.