Gazeteciliğin  genel bir tarifi var. Bilgi toplanması. Yazılması. Düzenlenmesi. Dağıtımı. Bunlar gazeteciliğin  parçaları. *** Gazeteci ise, erişmek istediği kitleye göre önemli bilgileri toplar. Haber yapar. Ve de kamuoyunu bilgilendirir. Gazetecilik ve gazeteci üç aşağı beş yukarı ancak böyle özetlenebilir. *** Haber, gerçeklere ve verilere dayalı olmalıdır. Asıl olan gerçekleri saptırmamaktır. Gazetecilikte tarafsızlık esas olmalıdır. Yorum yapmadan gerçekleri duyurmak ana görev olmalıdır. İşte bu noktada Köşe Yazarlığı başlıyor. Yorum noktasında köşelere iş düşüyor. *** Köşe yazarlığı gazetecilikten farklı bir konumdur. Gazeteci gerçekleri kamuoyuna yansıtır. Yorumsuz ve net olarak bilgilendirme yapar. Gazeteciliğin temel ilkelerinden biri budur. Yorum yapmak ise yazarlara düşer. Gazeteyi elimize alırız. Önce haberleri okuruz. Arkasından köşeleri. Önce haberle ilgileniriz. Sonra köşeleri okuruz. *** Bazı okuyucular haberle yetinir. Bazıları ise mutlaka köşeleri takip eder. Güvendiği köşe yazarını mutlaka okur. Köşe tiryakiliği diye bir durum var. Gazetecilik bir meslektir. Köşe yazarlığı ayrı bir iş... Her ikisi de gazeteyi tamamlayan ana unsurlardır. Okuyucu değerlendirmesini ayrı ayrı yapar. *** Sonuç olarak gazeteci ve köşe yazarı  takım arkadaşıdır. Gazete bir ekip çalışmasıyla ortaya çıkmaktadır. Ekip yöneticileri işin başındadır. Muhabirinden mizanpajcısına. Matbaacısından dağıtıcısına kadar. Herkese ayrı bir görev verilmiştir. Herkes görevini iyi yaparsa iyi gazetemiz olur. İyi günler.