Aile öğretmen ve çocuk ilişkisinde dikkat edilmesi gereken birçok önemli noktalar vardır. Bunlara ilişkiler sırasında uyulduğunda, geleceğinizin teminatı olan çocuklarımızın, insanlarla iletişim kurabilme, sorun çözme, bireysel yaratıcılık, kendine güvenme ve sorumluluk alma gibi birçok becerileri de kazanmaları sağlanır. Genellikle çocuklardan kurallara ve belli bir disipline uymaları istenir ve beklenir. Oysa özgür düşünebilen, sorgulayabilen, hatasının farkında olabilen, onu düzeltmeyi isyan etmeden isteyen çocuklar, her zaman hayatta daha başarılı olmuşlardır. Sevilen, sevildiğini bilen çocuk hem okulda, hem toplumda ve de ailede daha mutlu ve huzurludur. Sevginin çocuklar üzerinde her zaman olumlu etkisi vardır. Bu gücü kullanabilmek için çocuklara değer vermek gerekir. Çocuklar hata yaptıklarında azarlanır, aşağılanır, ve kaba kuvvete maruz kalırlarsa, korku ve sinerler ve pasif, aşağılık duygusu gelişmiş, toplumda kendine güvenemeyen, her yerde küçük düşürülme duygusu taşıyan birer birey olarak yaşarlar. Hâlbuki çocuklarda korku duygusu yerine sevgi duygusu gelişirse, pozitif bir psikoloji içinde beklentilere daha olumlu cevaplar verirler. Her çocuğun öğrenme seviyesi farklı farklıdır. Anne ve baba evde, öğretmende okulda bunu göz önüne alarak ona göre çocuktan beklenti içinde olursa o zaman çocuk kendi kapasitesinin en üst seviyesinde başarı gösterebilir bazı ailelerin hatası çocuk okuldan gelir gelmez dinlemeden ve okul ve okul yorgunluğu üzerinden atmadan hemen ödeve başlamasını istemektir. Zihnen yorulan bir çocuk,  yeniden çalışmak için zorlanırsa ödeve karşı bir antipati besler ve zoraki başladığı çalışmadan zevk alamaz, dikkatini de toplayamaz. Çocuğa devamlı çalışması, ödevini bir an önce yapması gerektiği hatırlatılırsa buna tepki gösterir ve kendi iradesi ile vereceği kararı olumsuz etkiler. Bu sebeple okuldan eve gelen çocuk biraz serbest bırakılmalı oynaması ve dinlenmesi için fırsat verilmeli, ardından ders çalışması için belli bir zaman dilimi ayarlanmalı ve buna çocuğun uyması sağlanmalıdır. Bu arada çalışma disiplinini, sorumluluk duygusunu kendine güveni de kazandırılmalıdır. Çocuğunuza, kendisinden çok yüksek bir başarı beklentisi içinde olduğunuzu hissettirmemelisiniz. Aksi takdirde bu seviyede bir başarı gösteremediği zaman, nasıl olsa başaramıyorum ve ailemi memnun edemiyorum diye düşünerek çalışmayı bırakabilir. Ne kadar zeki olursa olsun çalışmaları yüzünden eleştirilen, başarısız bulunan çocuğun çalışma şevki kırılır ve kendine güveni zayıflar. Çocukları yüreklendirmek için her zaman eksiklerini görmek yerine başarılarını da dile getirerek onları motive etmek birçok şeyleri de güzel olumlu ve doğru yaptıklarını söylemek yapmadıklarını da yapabilmeleri için onlara cesaret verir. Bu sebeple her zaman bardağın boş kısmına değil dolu kısmına da bakıp şükretmelidir. Çocuklarımız bizim her şeyimizdir. Hiçbir şeyle değiştiremeyeceğimiz hazinemizdir onlara değer verelim, sevelim sevginin çok etkileyici bir gücü vardır, bu gücü kullandığımız zaman başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Tüm insanlara karşı içinizde yoğun bir sevgiyle yaşamanız dileğiyle