Bilgi toplumu olmak ile ilgili çok yazı kaleme aldım. Bilgisizlik ile hemen hemen eşit olan cehalet konusuna da değinerek, okumak, araştırmak, düşünmek hatta analitik düşünme konusunu sık sık tekrarladım.

Biliyordum ki, bilgi şeytanilerin elinde olursa insanlığa zulüm yani insanlığın sonunu getirir; rahmanilerin elinde olursa insanlığa mutluluk getirir! İşte dün Nemrut, Firavunların yaptığı gibi bugün de küresel güçler insanlığın bana göre sonunu hazırlıyorlar.

Aslında ben şeytanilere kızmıyorum çünkü onlar inandıkları dava uğruna insanlığa tuzak hazırlıyorlar, hem de kendilerini ıslah ediciler olarak tanıtıyorlar. Bunu onların yapması doğal, doğal olmayan kendilerini rahmani olarak tanımlayanların bilim dünyasından uzak oluşu!

Yazar Abdurrahman Dilipak ( 1 Nisan.2021/ https://www.youtube.com/watch?v=F_YdfiC0Usw). “S.O.S. beslenmenize dikkat!” başlıkla bir video yayınladı. Bir kısmını size artarayım, sonra da esas değerlendirmemize geçeyim inşallah.

BİLİM DE GELİNEN NOKTA

“İklim Değişikliği Konferansı mı, hayvan hakları mı, eşitlik mi, özgürlük mü? Batının kullandığı makyaj malzemesi markaları değil mi bunlar. “Suret-i hak”tan gözüküyorlar, ama şeytani bir plan peşindeler! Hep aynı taktik, aynı yalan.

Kızılderilileri katlederken, kara derilileri köleleştirirken, sarı ırkı sömürmek için toprakları işgal ederken de hep aynı yalanları söylediler. “Biz ıslah edicileriz” dediler, fakat bozgunculuk yaptılar. Darbeciler, terör örgütleri hep “demokrasi”, “özgürlük” ve “barış” vaad ettiler, ama getirdikleri hep kan ve gözyaşı oldu. Alın terlerini çaldılar insanların.

Irak’ı işgal ederken de aynı yalanları söylemediler mi! Soğuk savaş hep bu yalanlar üzerine kurgulanmadı mı?

Bugün de aynı kirli oyunu bir başka şekli ile oynuyorlar. Havayı suyu toprağı kirletenler, şimdi başımıza çevreci kesildiler. İklim değişikliğinden söz ediyorlar. Önce mikrobu üretiyorlar, sonra ilacını satıyorlar. Şeytan, melek maskesi takıp, sağımızdan yaklaşıp, bizi Allah’la aldatmaya kalkıyor. Ölümü gösterip, hastalık üzerinden kendi protokollerini dayatıyor bize.

Havayı, suyu, toprağı kirletmekle kalmadılar. Uzayı işgal edip başımızdan radyasyon yağdırıyorlar. 5G üzerinden bütün şehirlerin sokaklarını odalarını, araçlarını radyasyona boğuyorlar…

Sadece bitkilerin tohumları ile değil, insan ve hayvanın genetiği ile oynadılar. Bitkinin hücre zarının içinde, canlıların DNA’sına, maddenin atom altı parçacıklarına müdahale edebiliyoruz artık.

Bugün ilacı tartışıyoruz, aşıyı tartışıyoruz. Yarın daha çok gıdayı, ekmeği, yemeği, suyu tartışacağız…”

ŞU SESE KULAK VERMELİYİZ

Bu gerçekleri gören İslam İş birliği Teşkilatı (İİT) 2. Bilim ve Teknoloji Zirvesi'ne video konferans yöntemiyle katılan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, burada yaptığı konuşmada, İİT ülkelerinin geleceğinin bilim, teknoloji ve inovasyonda kaydettiği başarılara bağlı olduğunu söyledi.

Tokayev, İslam dünyasının bilim alanında büyük potansiyeli olduğunun altını çizerek, "İnsan sermayesine özellikle de kaliteli eğitime yatırımı artırmalıyız. Bilim ve yenilik alanında İslam dünyasının yeniden yükselişini canlandırmamız için iş birliğini güçlendirmemiz şart." ifadelerini kullandı.

Bakınız, Şeytan ve şeytaniler bizim düşmanımız ise, düşmanımızın silahı ile silahlanmamız gerekiyor. Yani dünyadaki bütün iyiler, insanın yeryüzünün halifesi olduğuna iman edenler mutlak surette ilim kapısını zorlamaları gerekiyor. Bunu yapacak olan eğitim sistemidir. Öyle bir reform yapmalıyız ki, bilimde kapıları zorlamalıyız. Bu dediğim mevcut eğitim sistemi ile olmaz. Adamlar sentetik eti yaptılar, yakından masalarımızda olur. Ne kadar direniriz bilmiyorum. mRNA aşılarını araştırmak gerek. Bu konuda Opr. Dr. Bilgehan Bilge ve Prof. Dr. Bülent Turgut’un çok ciddi açıklamaları var bilmem takip edeniniz var mı? Şahsen ben arşivliyorum. Belli ki: “İlaç, aşı, su ve gıda ürünleri konusunda şok edici gerçeklerle karşılaşacağız, bunun için bilgi topluma olmak gerekiyor. Özellikle rahmaniler bu konuda çok ama çok çalışmalı. Unutmayalım, ilmi elinde tutan kuvveti de elinde tutacaktır.