Yemek, uyumak, konuşmak birer beşeri ihtiyaçtır. Ama az yemek, az uyumak, az konuşmak esastır. Bunların fazlası zararlı olabilmektedir. Araştırmalara göre insanlar günde ortalama 7-8 uyumaktadırlar. Yine araştırmalara göre insanlara 5 saat uykunun kâfi geldiği, yetişkin bir insanın günde beş saat uykuya ihtiyacı olduğu bildirilmektedir. Günde 9 saat uyuyanla,5saat uyuyanların aynı zindeliği ve dinamikliği gösterdiği tecrübelerle tespit edilmiştir. Uykunun önemli bölümü, uykuya daldıktan sonra ilk üç saatlik bölümüdür. Derin uyku dediğimiz bu bölümde, vücudun ihtiyacı olan dinlenme sağlanır. Uykunun ikinci bölümü olan rü’ya bölümünde vücut rahatlamıştır, uyanmaya hazırlanmaktadır. Uzmanlar günde beş saat uykunun, insanlara yeteceğini söylemektedirler. Ama sekiz saat uyuyan kimsenin hemen beş saate düşmesi zor olabilir. Uyku bozukluğuna ve performans düşüklüğüne sebep olabilir. Her hafta ortalama yarım saat azaltarak beş saatlik uykuya erişebilinir. Uzmanlar, normalden fazla uyumanın hiçbir faydasının olmadığını ve uzun uyumak yerine gün içinde kestirmeyi tavsiye etmektedirler. Fazla uyumanın diğer bir zararı da, insan ömrünün üçte birinin uyuyarak geçirmesidir. Ortalama 66 sene yaşayan ve günde sekiz saat uyuyan bir kimse, Örünün üçte birini, 22 senesini uykuda geçirmiş demektir. Eğer bir kimse günde ortalama sekiz saat yerine, beş saat uyumuş olsa, 66 sene içerisinde 13 saat uyumuş olmakta ve böylece ömrünün dokuz senesini daha kurtarmış olmaktadır. Ömür bir sermayedir. Dünya da ahiretin tarlasıdır. İnsan bu dünyada ne ekerse( sevap kazanırsa) ahirette de onu biçecektir. ( Sevabının karşılığını görecektir.) Bu bakımdan emanet olarak, sermaye olarak verilen insan ömrü, fazla uyku ile hebâ edilmemelidir. Günlük hayatını düzenli yaşayan insan için, akşam erken yatmak ve sabah erken kalkmak esastır. Müslüman’ın günü güneş üzerine doğmadan başlar. Sabah güneş doğmadan kalkanlar, Peygamberimizin(s.a.v); “ Allah’ım, sabah erken vakitlerini ümmetime bereketli kıl” duasına mazhar olurlar. Peygamberimiz; “ Erken kalkmak, berekete, başarıya sebep olur” buyurmuştur. Yine peygamberimiz; “ Az uyu, az ye, az konuş, sıhhat bulursunuz” buyurmuştur. İbni Abbas hazretleri de, “ Tembelliğin en büyük alameti, sabah uykusudur. Sabah uykusu, fakirlik ve ihtiyarlık sebebidir.” Buyurmuştur. Beslenme, insanın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biridir. Bir şey yerken ve içerken helalinden olması ve az yenmesi esastır. İsraf edilmemesi gerekir. Kuran-ı kerimde : ““Size rızk olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helâl olanlarından yiyin. Bu konuda aşırı da gitmeyin.”[1] Diğer bir ayette de. “Allah’ın size rızk olarak verdiklerinden helâl, iyi ve temiz olarak yiyin ve kendisine inanmakta olduğunuz Allah’a karşı gelmekten sakının.”[2] Buyrulmaktadır. Peygamber efendimizde bu hususta şöyle buyurmuştur. “Kişinin yediğinin en helali, kendi kazancıdır.”[3] Buyurmuştur. Sofrada haram şeyler bulundurmaktan, yeme ve içme konusunda israftan kaçınılmalıdır. Acıkmadan yememek, doymadan kalkmak esastır. Yerken de az yemeli, çünkü çok yemek bazı hastalıklara davetiyedir. Konuşmak, anlatımın sözlü ifadesidir. İnsanı diğer canlılardan ayıran önemli bir niteliktir. İnsan duygu ve düşüncelerini, konuşma yeteneğiyle başkaları ile paylaşır. Başkaları ile iletişimizde ve ilişkilerimizde güzel sözlerle konuşmak esastır. İnsanın konuşması bir sorumluluk içerisinde olmalıdır. Çünkü insan hem yaptığı işten hem de söylediği sözlerden sorumludur.  Müslüman, konuşmalarında ölçülü olmalı, hayrı ve güzeli söylemelidir. Başkalarını kıracak, üzecek, sözlerden kaçınmalıdır. Peygamber efendimiz bu hususu şöyle dile getirmiştir. “ Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, ya hayır söylesin ya da sussun.”[4] Diğer bir hadisinde de : “  Güzel bir söz sadakadır.” Buyurmuştur. Atalarımız da “Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.” Demişlerdir. [1]  Tâhâ suresi,81.ayet [2]  Mâide.suresi, 88.ayet [3]  Nesai [4]  Buhari,Edep