Bu cümle bana her zaman, kadına büyük sorumluluk yüklemek amacıyla söylenmiş gibi gelir.Bu gün düşüncelerimin penceresinden yorumlamak istiyorum bu sözcükleri.

Farklı yapılarda yaratılan kadın ve erkek,yüklendikleri sorumluluklar bakımından da farklılıklar gösterirler.Yalnız, kadınlar hemen hemen erkeğin yaptığı birçok sosyal ,kültürel,siyasi işlerde  başarı gösterdikleri halde ,azınlığın dışında ,çoğu erkekler,kadına özel bilhassa ev sorumluluğunda başarı gösteremezler.Bu sebeple de yalnız kaldıkları zaman çok zorlanırlar.Bunların detayına inmek istemiyorum.Neler olduğunu annelerine,eşlerine, bayan akrabalarına bakanlar bilirler.Hal böyleyken hem dışarıda hem de evde çeşitli yükü yüklenen bayanların ,maalesef evin reisi olma şansı yoktur.Çalıştığım dönemlerde, karşılaştığım bazı evliliklerde,gördüm ki erkek, evlenip evine getirdiği kadına birçok sorumluluk yükleyerek “yuvayı dişi kuş yapar diyor”,sonra da kadının bazı özgür davranışları karşısında “sözümü dinlemezsen seni kapı dışarı atarım diyerek”,ona yuva üzerinde hiçbir hakkı olmadığını hatırlatıyor.Kadına her an erkeğin yönetimindesin duygusu hissettirilmek isteniyor.Sanki devamlı erkeğin denetimindesin,onun göstereceği alan içinde özgür hareket edebilirsin gibi.

Bu düşünce maalesef toplumumuzda çok yaygındır.Bu sebeple de kadın daima erkeğin baskısı altında ezilmekte,asla sağlıklı hareket edememektedir.Bu pozisyonda olan çok kadın var.”Ben bağımsızım ,ailemde böyle bir sorun yok diyen “ bayanlar bile,isterlerse eşlerinin karşı çıkacağı bir teklifle şanslarını bir denesinler,son sözün kendilerde mi ,eşlerinde mi olduğunu görsünler.

Bayanlar korunmaya muhtaç çocuklar gibi muamele görürken,erkekler istemezlerse hiçbir açıklama yapmadan ,evden çıkıp istedikleri yere gidebiliyor,diledikleri ile görüşebiliyor,imkanları dahilinde kendilere çizebilecekleri alanda ,gönüllerince hareket edebiliyorlar.Onlara bu hak tanınıyor,çünkü o erkek,kendini koruyabilir,güçlüdür diye düşünülüyor.Oysa kadının iç güdüsü zaten gücünün yetmeyeceği ,kendisi için tehlikeli olabilecek alanları hisseder,bu sebeple de adımını ona göre atar.Yeter ki kendine güvenilsin,her teşebbüsünde ikaz edilmesin ,eleştirilmesin.

Kendine güvenilen kadın,kocasına ve ailesine daha çok bağlanır,daha fedakarca çalışır.O zaman işte yuvayı dişi kuş yapar.Yoksa sadece idaresini bilsin,israf etmesin,yemek yapsın,evi temizlesin,çocuk büyütsün,kocasının şerefine leke sürmesin,eşinin izninden çıkmasın,daha çok erkeğin ailesi ile iyi geçinsin,kendi ailesine fazla düşkün olmasın düşüncesiyle yuvayı dişi kuş yapar denirse,bu dişi kuş bir insan değil bir robottur,eşinin tutsağıdır.Eşit şartlarda yaşamayan ,aile içinde bir zavallıdır.

Hiçbir kadın bu bakış açısıyla yaşamayı hak etmiyor.Kendine güvenen güçlü kadınlar,güçlü evlatlar yetiştirir.Sağlam ve sağlıklı bir aile ortamı yaratır.Toplumumuzun böyle ortamlara ihtiyacı var.