Kahramanmaraş Ovalar, Barajlar, Tarlalar, Bahçeler ve Bağlarla Tarıma ve tarımcılığa uygun bir şehirdir. Bu gözle görülebilir bir gerçektir.

Lakin son zamanlarda ekonomik dalgalanmalarda tarımı da derinden etkilemiştir.

Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşının başladığı günden bu yana pek çok alanda aldığı tedbirlerle gıda arzına ilişkin yöntemlerini güncelledi, tarıma "pozitif ayrımcılık" adımları büyüdü.

Kahramanmaraş Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çetinkaya açıklamalarını okudum.

1 metre kare bile yer kalmamalı tarıma yoğunlaşmalıyız ifadelerini kullanmış…

Rusya ve Ukrayna Savaşından dolayı gıdanın ve gıdaya erişilebilirliğin, tarımsal üretimin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anlaşıldığını söylemiş.

 Çetinkaya; “Gıdanın artık bu kadar önemli olduğunu biliyoruz. Artık savaşların cephelerde topla, tüfekle değil de ekonomi ile gıda ile suyla olduğu bugünlerde 1 metrekare arazimiz bile boş kalmamalı” ifadelerini kullandı.

Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan süreç gıda arzındaki sıkıntıları gündeme getirirken, bu süreçte birçok ülke tarım politikalarını gözden geçirdi.

Hububat, ayçiçeği yağı gibi tarım ürünlerinin fiyatlarında savaşla yaşanan artışlar, tarım politikalarındaki milli hamlelerin öne çekilmesine neden oldu.

Bu süreçte alınan tedbirler kapsamında, yağlı tohum ve bitkisel yağ tedarikinde sorun yaşanmaması ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla kanola, aspir, mısır, soya ve palmiya yağlarında gümrük vergisi 30 Haziran'a kadar sıfırlandı.

Tarım ürünlerinin artık stratejik ürün olduğunu, ekilebilir her alanın boş kalmaması gerektiği bir gerçek.

Gıdanın artık bu kadar önemli olduğunu biliyoruz.

Artık savaşların cephelerde topla, tüfekle değil de ekonomi ile gıda ile suyla olduğu bugünlerde 1 metrekare arazimiz bile boş kalmamalı.

Alanların ekilir biçilir olması buğdaydan tutunda; şeker pancarına ayçekirdeği, nohut mercimek gibi birçok ürünün artık stratejik ürün olduğu ve dünyada artık gıdanın son derece önemli olduğu gıdanın ön plana çıktığını görüyoruz.

Atıl arazilerde, hububat, baklagil ve yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin geliştirilmesi, kurutma veya işleme tesisleri kurulması, sağlanan hibelerle desteklenecek.

Yatırım konularına göre hibe oranları, proje toplam bedelinin azami yüzde 75'i olarak uygulanacak.

Ayçiçeği üretiminde 4 ilde 7 bölgeye daha destek verilecek.

Buğday, arpa, çavdar yulaf ve tritikalede bir defaya mahsus dekara 50 lira ek girdi desteği ödenecek.  2022 yılı sertifikalı tohum kullanım desteği, dekara arpa, buğday, çavdar, tritikale, yulaf ve çeltiğe 24 lira, aspire 5 lira, nohut ve kanolaya (kolza) 20 lira, susama 4 lira, kuru fasulye, mercimek ve yoncaya 30 lira, patatese 100 lira, fiğ, yem bezelyesi, korunga ve soyaya 22 lira, yer fıstığına 17 lira olarak ödenecek.

Salgın, kuraklık ve savaş pek çok ülkenin bazı gerçeklerle sert biçimde yüzleşmesine yol açtı. Tarımdaki küresel kriz de bu gerçeklerden sadece biri.