İnsan okuduğundan, izlediğinden, dinlediğinden, gördüğünden, duyduğundan ve okuduğundan mutlak bir sonuç çıkartmalı, bunu yapmıyorsa, boşa emektir.

Önceki hafta yol arkadaşım İbrahim Gülsu ile ilimizdeki güzel insanların yaptığı bir toplantıdan kısaca bahsederek yazıma başlayacağım.  Biliyorsunuz Kahramanmaraş’ımızın yazarı çizeri, düşünürü bol, onlardan bir davet aldık, Yaşar Alparslan hocam Divanlı Mahallesinde kendisine güzel bir kütüphane oluşturmuş, herkese açık. Bu hocamız son yıllarda 150’ye yakın kitap bastırılmasına vesile oldu, kendisinin de içinde eserleri var. Efendimize muhteşem bir münacat yazmış. Tebrik ediyorum.  Serdar Yakar kardeşimizle bu işleri organize ediyorlar. Allah razı olsun,  Maraş’ta Tarihi Mekanlar kitabımı da basmak istediklerini söylediler. Bu da güzel bir gelişme oldu.

Toplantının ev sahipliğini Alkış Dergisi Sahibi Dr. Oğuz Paköz yaptı, derginin 20. Yılı ve 117. Sayısı yayınlandı. Bu arada Canım Öğretmenim başlıkla yazısı harikaydı, vefa örneği olduğu gibi aynı zamanda eğitimcinin önemi üzerinde de durulmuş. Bu dergiye katkıda bulunan herkesin kalemine sağlık dileyerek yine alkışlıyorum!

Sonra Şair Ali İhsan Kekeç  ile tanıştık, bize yeni yayınlanan Şeleğim Sevda Yükü isimli kitabını verdi ve aynı zamanda şiirlerini kendi ağzından dinleme fırsatı buldum. Sonra bir hafta boyunca kitabını okuyup bitirdim, bana göre süper şiirler yazmış. Sevgili hocam, yazmaya devam etmelisiniz diyorum, yüreğine sağlık. Çünkü kalpten gelen dörtlükler insanı etkiliyor…

Ardından Mustafa Okumuş hocamın yeni kitabı Düşüncenin Ufku  tanıtıldı, kendisi benim ortaokuldan müdürümdür. İlimizin yetiştirdiği sevilen idareci ve nezaket abidesi bir kişiliğe sahip, ellerinden öpüyorum. Bu arada bu kitabı da okudum. Sevgi ve Aşk en beğendiğim denemelerinden biri oldu.

Ve yine Kahramanmaraşlı iki kardeşimizin kaleme aldığı Maraş Mevlevihane’si kitabını yazan Ali Avgın ile Mesut Bilginer hocama da teşekkür etmek istiyorum. Bu kitabın da dörtte birini, bir saat içinde okudum, seviyorum böyle eserleri. Alanında büyük bir boşluğu doldurmuşlar…

NEDEN OKUMALIYIZ? VE NİÇİN

Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan, geçtiğimiz cuma günkü yazısında demiş ki; ‘’Türkiye’nin savunma sanayisinde yaptığı devrimi, eğitimde, fikirde, kültürde, sanatta ve gençlikte de yapabilirsek, ülkeyi devşirmelerden geri alma konusunda büyük adım atmış oluruz.’’

Prof. Aziz Sancar hocamız da şöyle demiş: “Kızlar okuyun. Okumazsanız; kolunuza takılan 3 bilezik, ömür boyu salon takımıyla övünen, çeyizi dünyadaki en değerli eşya sanan bireyler olursunuz. Dışarıda nehir gibi akan bir hayat varken siz o nehirdeki sabit kaya gibi sürekli aynı kalırsınız!” Bu söz üzerinde de duracağım, hatta her iki tespitin birlikte yorumunu yaparak, sonra da değerlendirmemize geçeceğim. Bu değerlendirme, aslında yazının ana fikri ve çıkarımları da beraberinde getirdiği için özellikle yazılarımı sonuna kadar okumanızı acizane tavsiye ediyorum.

Değerli dostlar ülkemizde, dünyada dün ve bugün yaşanan sıkıntıların temel nedeni nereden bakarsanız bakın eğite dayanır. Trafik kazalarından tutunda, sosyal hayattaki bunalımlara varana kadar sorunların temel kaynağının insan olduğunu bilmeyen yoktur.

Evet ülkemizde güzel hizmetler yapıldı, yapanlardan Allah razı olsun, ancak neredeyse bütün eğitimciler mutlak bir eğitim reformu yapılması gerektiğini savunuyorlar. Bu reform uyduruk ve günü kurtarmak adına değil de gerçekten milli ruhu ayakta tutmak, üretimi artırmak, istihdamı azaltmak, sosyal hayatı düzenlemek, ekonomiyi güçlendirmek için insanı merkeze koyarak yapılırsa, inanın bu ülke çok kısa zamanda ayağa kalkar, işte savunma sanayi bunun en büyük örneği ama biz insanı dolayısı ile nesilleri ihmal ediyoruz. Peki neyi bekliyorsunuz Sayın Bakan, Cumhurbaşkanımız bundan 4 ay önce reform yapılacak demedi mi? Siz duymadınız mı? Biz o günden bu yana bekliyoruz.

Eğitimci Yazar Cevdet Alperen hocam geçen hafta sonu, Muharrem Erantepli, Fatih Erdoğan, İbrahim Gülsu gibi eğitime kafa yorun isimleri bir araya getirdi bizleri teşekkür ediyoruz.

Bilenlerle bilmeyenler bir olmuyor(hadis) ve Allah(cc) bile ilk emir olarak okumayı tavsiye ediyor. Bunun için önce kâinat kitabını, sonra Kur’anı ve ardından hadisleri bilmede fayda var, zira bu emanetleri bilmeden okuyanlar, yanlış yollara sapabilirler.

Kalın sağlıcakla.