Türk toplumunda, geleneklerimize göre, aile terbiyesi gereği ,büyüklere saygı,sevgi,onlara karşı gösterilecek hoşgörü,anlayış çok önemlidir.Genelde de çocuk yetiştirirken her anne baba bunları çocuklarına öğretmeye çalışır.Çocuklarda algılayabildikleri ölçüde bu öğretileri uygularlar.

Bir iki nesil önce ,hayat şartları daha sade ve geniş aile şeklinde yaşama daha önemliydi         .Bir evin içinde ,evlenen çocukların anne babasıyla oturması normaldi.Ama günümüzde hızla değişen yaşam şartları,aile düzenini de o nispette değiştirdi.Artık genelde her evlenen genç , çekirdek ailesini kuruyor ve bu sebeple de yerleşim alanları genişliyor. Daha önce küçük bir çerçevede  kurulan şehirler ,ihtiyacı karşılamak amacıyla yapılan yeni binalarla büyüyor ve bağımsız olan aileler arasında ki iletişim de eskiye oranla biraz daha azalıyor.

Bugün  teknolojinin getirdiği yenilikler, yaşamı çok değiştirdi.Kolaylaştırdığı gibi birçok konuda da mücadeleyi yoğunlaştırdı.Bilhassa çalışan kesim bir yaşam savaşı içinde koşuşturuyor.Büyük şehirlerde ulaşım zorluğu ,geçim sıkıntısı, çocukların eğitim sorunları gibi zihni devamlı meşgul eden konularla günlük yaşamlarında zorlanıyorlar. Bu yorucu tempoyla da yakın çevre ile olan ilişkileri, ister istemez ihmal ediliyor.Bütün bu sebeplerle büyüklerin ,daha önce kendilerinin de geçtiği bu yollar da yürüyen çocuklarına, fazla ilgilenemiyorlarsa sitem etmemeleri gerekir.

Her yeni nesil ,geçmişe göre daha farklı,daha gelişmiş ortamda büyüyor.Önceki nesil ,yeni nesile ayak uydurabiliyorsa aralarında sorun yaşanmıyor ama uymuyorsa, kendi görüşlerini gençlere baskı yoluyla kabul ettirmek istiyorlarsa, işte o zaman aralarında fikir çatışması çıkıyor ve bu farklılıklar sonucu da gençler o ortamdan uzaklaşmak istiyorlar.Bedenen olmasa da manen aileden kopabiliyorlar.Bunlara fırsat vermemek için, büyükler kendi benimsedikleri yaşam şeklini, kendi ortamlarında ,gençlerde günün şartlarına uygun yaşam şeklini, kendi ortamlarında yaşamalıdır.

Büyüklerin kapısı her zaman çocuklarına sonuna kadar açıktır.Bu bir gerçek.Onlar, ne zaman arzu eder,özlem duyarlarsa istedikleri zaman gelsinler,birlikte hasret giderilsin ,sevinç yaşansın.Bence daha çok gençlerin baba ocağına gelmesi ve özlemlerin bu şekilde giderilmesi daha güzeldir.Çünkü gençlerin telaşı çok .Bu yoğun meşguliyet içinde anne baba da olsa ,onları evde uzun bir süre misafir etmeleri,mutlu olsunlar diye zaman ayırmaları,yaşam şartlarını onlara göre değiştirmeleri ,eminim ki zor oluyordur.Günün şartlarına göre,maddi imkanlar yeterli olmayabilir tek maaş yetişmeyebilir ve eşlerin her ikisi de çalışmak zorunda kalabilir.Sonra kızlarımız artık yüksek tahsil yaparak çalışma hayatına atılıyorlar. Önceki nesilde olduğu gibi evde oturan kızlarımızın sayısı azaldı.

Gençlerimiz ,birlikteyken ,büyüklerin söylemek istedikleri çeşitli uyarıları da dinlemek istemiyorlar.Aksine tepki göstermeyi ve tersini yapmayı bile düşünüyorlar.Yeni nesil ile eski nesil arasında büyük farklılıklar var.En iyisi bu gerçeği kabul etmek ve çatışmaya girmeden ,gönül kırmadan,”o yetişkin bir insan ,kendi doğrularını uygulayabilir “ diye düşünmek.Bu gerçeği kabul eden büyükler ,bir aradayken onları eleştirmek veya işlerine,fikirleri  ile karışmak yerine,genel konularla sohbet ettikleri zaman ,daha huzurlu ,sayılan sevilen ve aranan bir insan olurlar.

Gençlerimizin  üzerinde ,sitem ederek baskı kurmamaya ,onları bu yoğun hayat mücadelesi içinde bunaltmamaya ,arzu ettiklerinde bizi arayabileceklerini ve istedikleri her zaman ziyaretimize gelebileceklerini onlara hissettirmeye özen göstermeliyiz.