Allah katında kadın da erkek de insan olarak aynı değeri taşıyor fakat bazı erkek egemen düşünce , kendisinde var olan fiziki güç ve kuvveti yanlış algılayarak, kadınları çoğu zaman zavallı,zayıf, ve güçsüz bir varlık gibi görme eğiliminde olmuştur.

Erkeğin kadına karşı takındığı bu yanlış tavır, sosyal hayatın içindeki bu bozulma, Cumhuriyet döneminde kadına verilen haklarla dengenin sağlanmasını hedeflemişse de,hala günümüzde itilen ,kakılan ,dövülen ,eşya gibi görülen , kadınlık görevlerinin dışında değer verilmeyen kadının gözyaşları, gönül kırıklıkları insanlığın üzerine bir kara bulut gibi inmiştir.

Kocasından sevgi görmeyen kadın ,yetiştireceği çocuklarına sevgi veremez. Onları sabırla ve huzurlu bir şekilde yetiştiremez. Oysa ki kadınına gönülden gelen bir sevgi ile yaklaşan ,onun yuvası için verdiği emeğe nankörlük etmeyen, insanca ilişkilerden mahrum tutmayan bir davranış , mutlu bir yuvanın temel taşlarını oluşturur.

Bu günkü sosyal hayatın sağlıklı ve huzurlu yaşanması için ,erkek ve kadın arasındaki ayrımcılığı yok etmeli , kadını layık olduğu şerefli konuma yükseltmeli ve onu erkeğin zülüm ve haksızlıklarına karşı korumalıdır.

İş hayatının yoğunluğu yüzünden çoğu babalar artık ,çocukları ile ilgilenemez hale gelmiş, ailedeki eğitim tamamen annelerin omzuna yüklenmiştir. Bu sebeple okul ile aile ilişkisi ve iletişimini anneler kurmak durumunda kalmaktadır. Lise yıllarına kadar çocuklarına olumlu katkıda bulunabilmesi için annenin eğitimli ve huzurlu olması çok önemlidir. Çocukların dengeli bir ruh yapısı ile yetişebilmeleri ,anne-çocuk ve anne –okul arasındaki ilişkinin kalitesine bağlıdır.

Kadınlarımızı yeterli bir eğitimden yoksun bırakan bir toplumun ,medeni bir düzeye yükselmesi mümkün değildir. Kadının tahsil yapması ,ekonomik bağımsızlığını elde etmesi büyük bir nimettir.Kız çocuklarının  bu sebeple mutlaka okuması ve ileride iş gücüne katılması çok önemlidir.Erkek egemen toplumlarda kadın daima ezilmiş ve çeşitli sebeplerle şiddetlere maruz kalmıştır. Cahil ve ekonomik bağımsızlığı olmayan kadın ,çektiği ıstırabı  kimseye anlatamamış , hakkını arayamamış ve uğradığı zulme katlanmıştır. İşte bu nedenlerle tahsil ,kadına hakkını arama , insan olduğunu hatırlatma, kendi fikrini savunma ,kişiliğine sahip olma ve onurunu hissetmesini sağlar.

Ailenin kültürel değerlerine değer katan ve kendi ayakları üzerinde durarak topluma yük olmayan tahsilli kadın , aile ilişkisini de olumlu yönde etkiler. Günümüzde kadına şiddet ve ölüm olayları o kadar artmıştır ki ,yeterli ceza almayan sadist erkekler kendilerince buldukları çeşitli bahanelerle kadının yaşam hakkını ellerinden alarak , toplumdaki isyanı artırmaktadır. Sık sık duyduğumuz bu şiddet olaylarına  ,en kısa zamanda devlet ağır cezalarla caydırıcı bir çözüm bulmalıdır.

Aynı şiddete ve saldırılara çocukların da uğramaması için bu konuda toplumu bilinçlendirmeli  ve gerekli önlemler alınarak ,gittikçe artan bu tecavüz ve cinayetleri işleyenler en ağır cezalara çaptırılmalıdır. Aksi takdirde evlere ateş düşmeye, çocuklar annesiz büyümeye ,aileler evlat acısı ve utancıyla yaşamaya devam eder.