Huzurlu ve mutlu yaşamak çok güzel,fakat bir o kadarda zor.Eğer bizi yıpratan, gecemizi gündüzümüzü cehenneme çeviren meselelerimize takılıp kalmazsak, mutlu yaşamanın sırlarını uygulayabiliriz.

Genelde çoğu insan ,yolunda gitmeyen bir meselesini çözemediği zaman,büyük bir üzüntü içinde,günlerini huzursuz ve sıkıntılı geçirir.Oysa üzüntüsünün başlıca sebebi zihin karışıklığıdır.Sorunun çözümü için ,üzüldüğü konuyu her yönüyle kavramak,sebebini bulmak,çözüm olabilecek ihtimalleri telaşlanmadan ,sakin bir zihinle ,tek tek,gerekirse yazarak sıralamak,sonrada en uygun olanına karar vererek, ona göre hareket etmek daha doğrudur.

Bazen de ileri bir tarihte olabilecek bir meselede ,bu günden telaşına düşer,günü gelinceye kadar çeşitli olumsuz düşüncelerle kendimizi huzursuz ederiz.Bu da bir üzülme sebebidir.Oysa ki günü gelinceye kadar, zihnimizi o konuya takmayarak,kesin kararlar almayıp,sadece bazı olasılıkları zihnimizde tespit ederek,fazla düşünmeden ,gününün gelmesini beklemek, daha az üzülmemize sebep olur.

Genelde insanlar heyecanlı ve telaşlıdır. Heyecanlarını düşüncelerinden önde tutarlar ve olmasını istedikleri şeyin hemen neticelenmesini beklerler. Bu yüzden, bazen acele yapılan bir istek, sonuçta olumlu olmayınca çok üzülürler.”Olmayan her işte bir hayır vardır.”düşüncesiyle heyecanlarımızı düşüncelerimizden dışarıda tutmalı,her zaman acele etmemelidir.Yalnız bu demek değildir ki,gününde yapılması gereken bir şeyi de “Bu günün işini yarına bırakma” alışkanlığı ile ertelememelidir.

Huzurlu ve mutlu yaşamaktı konumuz.Öyle ise bunun için önce kendimize güvenmemiz ve olumsuz düşüncelerden mümkün olduğu kadar zihnimizi uzak tutmamız lazım.Karamsarlık mutluluğun en büyük düşmanıdır.Bu konuma düşmemek için, pozitif düşünceleri telkin etmelidir.Gerçi hayat bazen çok acımasız olur,ne kadar pozitif düşünsen de zihnine takılan şey seni çıkmaza sokar.Öyleyse o zaman kedimize şunları soralım:

Beni bu kadar zorlayan konu nedir?

Ben bunu aşmak için ne yapabilirim?

Çözüm yollarını sıralayarak , mutlaka bir cevap bulunabilir,yeter ki paniğe kapılmadan ,sakin ve heyecansız kararlar alınsın.Yaşamak her şeye rağmen güzel.Bu güzelliği mutlu ve huzurlu geçirmeye çalışmalıdır.