Okuldan eve döndüğümüz bir gündü .Kapıyı açan annemin gözleri kıpkırmızıydı . Aceleyle döndü ve salona geçti ,bende hemen arkasından yanına gittim.

Müge- Anne ne oldu neden ağladın , bir şey mi oldu?

Annem – Yo hayır , sadece biraz duygulandım.

Müge- Durup dururken neden duygulandın ki?

Annem-Çok soru sorma ,haydi üzerinizi çıkartın da çay yaptım çay içelim.

Müge- Anne ben çocuk değilim , bir şeyler olmuş ama sen bize söylemiyorsun ,lütfen anlat.

Annem – Çocuklar anlatacak önemli  bir şey yok ,ısrar etmeyin.

Anladım ki annem olanları anlatmayacaktı ,ev kıyafetlerimizi giyinip ,annem üzülmesin diye çay içmek için oturma odasına geçtik. Annem peynirli tost yapmış onunla birlikte ikindin çayımızı içtik.

Annem- Okulda gününüz nasıl geçti , yazılı oldunuz mu? Diye sordu

Feyza- Biz olduk anne iyi geçti . Yine bir sessizlik oldu.Feyza endişeyle annemin yüzüne bakıyor soru sormaya çekiniyordu. İkimizin de huzuru yoktu. Aniden anneme döndüm.

Müge – Anne biz büyüdük artık ,bazı şeylerin değiştiğini ve senin çok mutsuz olduğunu görebiliyoruz . Ne kadar saklamak istesen de babamla olan ilişkinizin seni çok üzdüğünün farkındayız. Ağladığına göre ortada bir problem var. Lütfen bunu bizimle paylaş bunu bilmeye hakkımız var. Sözlerimin bittiğinde annemin gözlerinden iki damla yaşın aktığını gördüm  , bu durumda sebep önemliydi demek ki .Merakım biraz daha arttı ,  soran gözlerle yüzüne baktım , yüzünde söylemek veya saklamak gibi iki ifade vardı .

Müge- Hadi anne konuş artık ,bu kadar etkilendiğin şeyin sebebi ne?

Annem-Tamam çocuklar bu babanızla benim meselemdi ama nasıl olsa duyacaksınız. Babanızın   birkaç senedir birlikte olduğu birisi varmış . Şüpheleniyordum ama inanmak istemiyordum ,ailesini her şeye rağmen bırakmaz diyordum. Bugün siz okula gittikten sonra kendisi itiraf etti . İş yerini bir arkadaşına devretmiş .  Biraz eşyasını alarak  bizi terk etti. Başka ülkeye gidiyorlarmış. Neresi olduğunu söylemedi. Şok olmuştuk . Son zamanlarda eve çok geç geliyor ,bazen de iş seyahati diye dışarı gidiyordu. Aslında anlamalıydık ama annem etrafına öyle bir duvar örüyordu ki buna fırsat vermiyordu.  O anda babamdan nefret ettim . Feyza şaşkındı ,adeta donmuş,sabit gözlerle  bir noktaya bakarak oturuyordu .Bende ne yapacağımı ,nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilemiyordum .  Bir süre suskun oturduk , sanki  bize anlatınca rahatlamış gibiydi annem , daha sonra  bizi toparlamaya çalışarak:

Annem- Hadi kızlar giyinin dışarıya çıkalım, biraz dolaşır açılırız. Akşamda dışarıda yemek yeriz. Bu konuyu size anlatmak beni rahatlattı. Hayat devam ediyor üzülmeyin dedi. Şaşkınlığım biraz daha arttı. Annem kendini nasıl bu kadar çabuk toparlayabiliyordu . Şaşkınlık içinde yüzüne baktım. Gülümseyerek “ ciddiyim kızlar o bizi düşünmüyorsa bizde onun için matem tutmayacağız . Ne kadar erken toparlanırsak o kadar sağlıklı düşünürüz. Bu bir gerçek, kabul edip yaşamaya onsuz devam edeceğiz. Yanımda sizler gibi iki can yoldaşım evlatlarım var.