Sevgili Dostlar, Malum olduğu üzere aziz ülkemiz bir çok cephede mücadele vermektedir. Birkaç hafta önce cumhuriyet gazetesine yapılan operasyonun neticesinde, dışardaki emperyaller ve buradaki kuklaları salyalarını saçarak saldırıda bulundular, yine tehditler savurdular. Hatta AB parlamentosu Türkiye’nin üyelik sürecinin değerlendirilmesi için oturum bile yaptı. Bizim gibi vatan sevdalısı insanlar ise bunların kudurmasını izleyip çok doğru bir şey yapıldığının farkına vardı. Nasıl mı? Rahmetlik Turgut Özal’ın da dediği gibi ben bir icraat yapacaksam tepkileri ölçerim emperyaller ve buradaki maşaları bundan rahatsız oluyor ise o icraatı vakit geçirmeden yaparım çünkü o vatan ve millet için faydalı bir şeydir demiştir. Yani anlaşılacağı üzere sağlaması çok basit hoplayıp zıplıyorlarsa o icraat doğrudur. Aslında yazının başında da atıf yaptığım cephelerin sadece bir boyutu da budur. Bunlar tıpkı pkk’ nın siyasi kanadının üyelerinin tutuklanıp sorgulanması gibi yapılması gereken ve ülke menfaatine olan bir durumdur. Şimdi bu tezimizi doğrulamak adına, geçmiş zamanda yaşanmış Türkiye gerçeklerine bir bakalım. Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında Lozan görüşmelerinde Musul ve Ortadoğu görüşmeleri sırasında Ülkemizde Müthiş bir ajansal faaliyetler silsilesine şahit olundu. Ve bu çalışmaların neticesi olarak Şeyh Sait isyanı patlak verdi. Bunun İngilizlerin saha çalışmaları sonucu olarak çıktığını herkes bilmekte. Peki, bize neye mal oldu? Orta doğu üzerindeki hakimiyetimizi yitirdik. Yıl 1925 yani yazının başlığından da anlaşılacağı üzere neredeyse 100 yıllık bir oyun. Şu anda bile amaç ve senaryo aynı kuklalar sahada karışıklık çıkarır, medya ile destek sağlanır algı ve kamuoyu oluşturulur hedefe ulaşılır. Yalnız tabiri caizse artık yemiyorlar, O dönem geçti, Allaha çok şükür ki bu millet kendi kendini yönetiyor. Bana göre çok daha önce yapılması geren bir icraattır. Bizim görevimiz bu farkındalığı mümkün olduğunca anlatmak ve bu bilinci üst düzeye taşıma gayretidir. Şimdi sol görüşlü arkadaşlara sormak istiyorum. 1925 de yaşanan gelişmeler sonrası çıkan Takrir-i Sükun kanunundan haberdarlar mı neden çıktı bu kanun o zamanlar da neler yaşandı. Şu anda bile ne zaman özgür basın dense ya hükümet düşürmeye çalışıldı ya algı operasyonu yapılıp halkı galeyana getirilmeye çalışıldı. Sebebi gayet açık bunlar birilerine hizmet eden kuklaların saha çalışmaları. Şeyh Sait isyanı bu sebepten çıkmadı mı? Ülke menfaati her şeyin üzerindedir hele de içinde bulunduğumuz şu zaman da yani güç dengelerinin değişmek üzere ve taşların yerine oturmaya çalıştığı zaman diliminde. Milletin şunu gayet iyi bilmesi gerektir. Şu zaman da kim zıplayıp sesini yükseltiyorsa; dibacesine bakıldığında kukla olduğu ortaya çıkacaktır. Peki; Şeyh Sait isyanı nasıl çıktı, sonuçları ne oldu. Birinci dünya savaşından itibaren İngilizlerin Ortadoğu ve petrolde gözleri olduğundan, bölgedeki Kürtleri yanlarına alarak kışkırtılma ve devlet kurdurma hayalleriyle Ergani merkezde başlayıp tüm güneydoğuya yayılmasını sağlandı mart 1925 de devlete geniş yetkiler veren Takrir-i Sukün Kanunu çıkartıldı. Haziran 1925 De isyan bastırıldı. İsyan bastırıldıktan sonra yapılan araştırmalar da isyanın arkasında Terakki Perver Cumhurriyet fırkası Partisinin mensuplarının olduğu da tespit edildi. Tespit edilen üyelere idam dahi bir çok cezalar verildi. Biz isyanı bastırmış görünsek de kendi içimizde mücadele verirken İngilizler istediklerini aldılar Musul ve Kerkük uhdelerine geçti. Gelmek istediğim nokta şudur ki. Günümüz de irade tarafından yapılan olaylar ve mücadele 100 yıldır oynanan oyunun neticesinde yapılan uygulamalardır, Ayrıca ayyuka çıkan kurtuluş mücadelesinin emareleridir. Bizim millet olarak bunların farkında olup asıl amacın devlet bekası olduğunu aklı selim olarak bilmemiz gerekliliğidir. Siyasi ideolojik düşünceleri bir tarafa bırakıp yek vücut olarak durup milli birlik beraberliğimizi daim etmemiz elzemdir. Rabbim ülkemizi ve milletimizi korusun ve yüceltsin. Selam ve Saygıyla, Abdullah MARAŞLIGİL.