Bu yazımın başlığını ne için, neden yazdığımı merak edenler mutlaka olacaktır. Bu yazımın başlığının esinlenmesi Pazar günü 12 Şubat Stadyumunda yaşadığım bir olaydan ibaret olup duygusallığın bu camiada yer olmadığını ifade etmektir. Ben söyleyeyim de kim ne anlarsa anlasın, Kahramanmaraşspor bu şehrin spordaki aynasıdır. Beni bilen bilir, tanıyan çok iyi tanır, tanımayan ise iftira atar… Tabi her insan sevilecek diye bir tabir yok. Doğruyu söyleyen 9 köyden kovulduğunu atalarımız söylemiş… Bu köy benim, bu köy bu şehrin, kovabiliyorsan kov hadi… Son zamanlarda yazdığım yazı ile dikkatleri üzerlere çekmişim… Tabi haksızsam da haksızsınız deyiniz… Eleştirmek ve eleştirmeyi kabullenmek bir erdemliliktir. Takım olarak kimse bu durumda olmak istemez... Hiçbir futbolcu veya teknik adam bu sonuçları kabullenmez. Ancak futbolda bazen oluyor böyle işler… Önemli olan, eğer varsa sorunu bulmak ve gidermektir. Kötü günde eleştirmek en kolay iştir. Eleştirelim tabi, ama dozunu kaçırmadan… Bu zor günlerden birlik beraberlik içinde çıkacağız. Yönetime, teknik heyete ve futbolculara destek vererek bu kabustan uyanacağız. Eğer bu takıma destek verilecekse şimdi tam zamanı, Yarın çok geç olabilir diye yazmıştım… Benim yıllardır Kırmızı- Beyaz sevdalı olduğumu herkes bilir… Düşüp düşmem korkusunu yaşadığım kahramanmaraşspor için yıllardır o deplasman senin, bu deplasman benim dediğimi de… Ama maalesef bazıları yazımdaki korkumu ne zaman düşecek gibi algılaması ise beni üzdü… Pazar günü maç esnasında yaşadığım bir olay bu yazıma beni sevk etti. Maç bitimi ile beraber misafirlerinizden bir tanesi basın locası önünde yerinden kalkarak ilker bey halen Kahramanmaraşspor un düşeceğini iddia ediyormusun, ne zaman düşüreceksin, yazmaktan bıkmadın mı gibi sözler karşısında afalladım ve cevap vermedim. Buna istinaden bayan takipçim tepki gösterdi… Anlam veremedim, veremem de zaten… Bu takımın düşmesi benim kalitemi artırmaz, tam tersine benim kalitemi düşürür… Ama şahsıma basın mensupları yanında hakaret etmesini yakıştıramadım… Tabi bunlardan ders çıkarmak lazım ama bu takımın ligden düşmesini kim ister… Bu takıma her vatandaş gibi başkana yakın olup ya-la-ka-lık yapıp başkan bu takım şampiyon olur, play-off oynar mı diyeyim… Ben gördüğümü yazdım ve yazmaya da devam edeceğim… Burada takımı eleştirmem takıma zarar vermez takımın eksiklerini göz önde bulundurmaya yardımcı olur düşüncesindeyim. Doğruları söylemek suç ise suçlu benim. Futbolda adalet olmadığını hatırlatırım… Futbolda ahde vafa yok, futbol sadece ve sadece 3 sonuçlu bir oyun… Sonuca odaklı bir oyun… Kendi evinde 1 puana razı olan bir takımı nereye pof poflayayım. Sayın takipçim sana söylüyorum, gerisini kim anlarsa anlasın… Ben bu takım yaşadıkça gurur duyarım, kişisel menfaatler gözetmeden… Hiç kimse diyemez ki sen paralı askersin diye… Biz kimlerin paralı asker olduğunu iyi bilenlerdeniz… Biz Arma sevdası ile varlık yokluk demeden takımına sahip çıkanlardanız. Ne kadar duygusal yaklaşırsak o kadar kan kaybederiz. Takım bizim, takım bu şehrin, İtirazı olan varsa buyursun… Kalın Sağlıcakla…